VASİYETNAMENİN AÇILMASI DURUŞMASINA KATILAN KİŞİ VASİYETNAMEYİ ÖĞRENMİŞ OLUP HAK DÜŞÜRÜCÜ 1 YILLIK SÜRE BAŞLAMIŞTIR
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 26.02.2025 T. 2024/3012 E. 2025/1079 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ...'un, ... Noterliğinde 03.02.2009 tarihli ve 0308 yevmiye sayılı vasiyetnamesinin düzenlendiğini, bu vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/271 Esas, 333 Karar sayılı dosyası ile 16.12.2011 tarihinde açılıp okunduğunu, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olmadığını, vasiyetnameyi düzenlediği esnada murisin fiil ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, ... Noterliğinde 03.02.2009 tarihli ve 0308 yevmiye sayılı vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'i ile hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacının vasiyetnamenin iptaline yönelik iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile murisin vasiyetname düzenlendiği sırada fiil ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, ... Noterliğinin 03.02.2009 tarihli 0308 yevmiye sayılı vasiyetnamesinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 557. maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı olarak belirtilmiş olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir.
TMK’nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560-562).
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Hak düşürücü süreler” başlıklı 559 uncu maddesinde; “İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Hükümsüzlük, def\"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.\" hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Mahkemece, vasiyetnamenin açılması dosyasında davacıya 30.12.2011 tarihinde vasiyetnamenin tebliğ edildiği, ancak tebligatın usulüne uygun olmadığı, bu nedenle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin gerekçeli kararın tebliğ tarihi olan 27.11.2019 tarihinde hak düşürücü sürenin başladığı, davanın 24.12.2019 tarihinde açıldığı, bu nedenle hak düşürücü sürenin geçmediği kabul edilmiş ise de; vasiyetnamenin açılması dosyasının ilk duruşması olan 28.10.2011 tarihinde davacı ...'un hazır bulunduğu ve vasiyetnamenin duruşmada okunduğu, davacının vasiyetnameyi öğrendiği anlaşılmaktadır.
O halde, öğrenme tarihinden dava tarihine kadar Türk Medeni Kanunu'nun 559. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre dolmuş olduğundan davanın bu sebeple reddi gerekirken yazılı şekilde kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.