UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNİN İPTALİ DAVASI

T.C. Danıştay 6.DAİRE Esas:2023-2758 Karar:2024-840 Karar Tarihi:13.02.2024

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Ankara İli, Çankaya İlçesi, … (…) Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza yönelik 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri uyarınca 06.12.2019 tarihli, 288571 sayılı Bakanlık işlemiyle re'sen onaylanan 1/25000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planının işbu davanın açıldığı 03.02.2020 tarihinden sonra aynı yıl içerisinde ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile iptaline karar verildiği; ... İdare Mahkemesinin belirtilen kararı ile iptaline hükmedilen 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planına dayanılmak suretiyle tesis edilen davaya konu imar planlarının da gelinen aşamada hukuki dayanaklarının kalmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Uyuşmazlıkta plan değişikliği yapılan parselin tahsise konu 30.776,76 metrekarelik kısmında üç fakülte binası, yurt binası ve ihtiyaca göre diğer binaların yapılmasının öngörüldüğü, getirilen E:1.50 yapılaşma koşulu ile söz konusu yapılar birlikte düşünüldüğünde, oluşacak inşaat yoğunluğu neticesinde alanın açık yeşil alan sisteminin bir parçası olma özelliği kazanamayacağı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinden önce alanın komşu … sayılı parselle birlikte kamu kurumu alanı olarak ayrıldığı, bu öngörüye uygun olarak … parselin cami ve hazire yeri olarak ayrıldığı, ancak dava konusu planlamanın … sayılı parsel dışında … sayılı parsele özgü bir yaklaşımla planlandığı, önceki planlamaya yönelik kesinleşen yargı kararında da belirtildiği üzere … ve … sayılı parselin birlikte ele alınması gerektiği halde bu yaklaşıma uyulmadığı, yakın çevrede yer alan Bilkent Üniversite kampüsünün düşük yoğunluklu yapılaşma şartları altında, kampüs içerisinde ve açık yeşil alan sisteminin bir parçası olarak kurgulanmasına karşın içinde Bilkent Üniversitesinin de hissesi bulunan parsel için getirilen yapılaşma koşullarının bu dokuya uygun olmadığı, ayrıca … sayılı parselde ifraz hattı ile Bilkent Üniversitesine ayrılan ve Üniversite Alanı fonksiyonu verilen alanın büyüklüğü de dikkate alındığında bu parselde tek başına fonksiyona uygun yapılaşma geliştirilmesinin mümkün görünmediği, bunun yanında komşu askeri alan kullanımı ile ilgili olarak gerekli görüşlerin plan yapım aşamasında alınmadığı ve yoğunluk arttıran plan kararına rağmen kentsel teknik altyapı değerlendirme raporunun hazırlanmadığı anlaşıldığından, planlama kararında bu yönleriyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:

… Bakanlığının İddiaları: Dava konusu imar planlarının üst ölçekli çevre düzeni planı ve kendi aralarında birbirleri ile uyumlu olukları, işlemin üstün kamu yararı içerdiği, işlemin yargı kararlarına uygun olduğu ileri sürülmektedir.

… İddiaları: Ülkede davaya konu alandan daha küçük kampüs alanlarının mevcut olduğu, plan notları ile alanda öngörülen yurt alanının öğrencilerin faydasına olacağı bu durumun hukuka aykırılık nedeni olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının Maliye Hazinesi mülkiyetindeki 30.776,76 metrekarelik kısmına ilişkin bölümünün bozulması, Bilkent Üniversitesinin mülkiyetindeki 4.688,24 metrekarelik kısmına ilişkin bölümünün onanması düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:Dosyanın incelenmesinden,

-davaya konu 35.465 metrekare büyüklüğündeki Ankara İli, Çankaya İlçesi, … (…) Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 4.688,24 metrekaresinin Bilkent Üniversitesi, 30.776,76 metrekaresinin ise Maliye Hazinesi mülkiyetinde olduğu,

- parselin batısında cami alanı kullanımında Bilkent Üniversitesi mülkiyetindeki … parsel sayılı taşınmazda … Cami ve Prof. Dr. … ve eşine ait mezarların yer aldığı,

- 13 sayılı parselin 2007 yılında onaylanan 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında kamu kurum ve kuruluşları alanı olarak ayrıldığı, 2008 yılında yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile parselin bulunduğu alanın E:0.50 yapılaşma koşullarında Bilkent Üniversitesi İdari ve Sosyal Tesisleri olarak fonksiyonlandırıldığı,

- 2014 yılında parseldeki Hazine hissesinin Milli Eğitim Bakanlığı'na 2 yıl süreli tahsis edildiği, 2015 yılında onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planıyla parselin E:1.20 yapılaşma koşullarında Hazineye ait olan kısmının imam hatip okul alanı, Bilkent Üniversitesine ait olan kısmının ise Eğitim (İnkişaf) alanı olarak ayrıldığı,

- 2016 yılında parselde gerçekleşen ifraz ve tevhit sonucunda 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının onaylandığı, parselin söz konusu planlama neticesinde E:1.20 yapılaşma koşullarında kısmen lise alanı, kısmen üniversite alanı, kısmen de yurt alanı olarak ayrıldığı, söz konusu planlama işleminin iptali istemiyle Bikent Üniversitesi tarafından açılan davada planlamanın iptaline hükmedildiği ve kararın istinaf ve temyiz aşamalarından geçerek kesinleştiği,

 -2017 yılında 1/100.000 ölçekli Ankara Çevre Düzeni planının onayladığı, bu planda parselin üniversite alanı leke gösteriminde olduğu, ancak söz konusu planlama kararının Ankara 9. İdare Mahkemesince iptaline karar verildiği,

- sonrasında 2019 yılında parselin Maliye Hazinesine ait olan kısmının Türkiye Verimlilik Vakfına tahsis edildiği, ardından 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri uyarınca davalı idarece re'sen onaylanan dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle parselin Üniversite Alanı kullanımına alındığı,

- 1/1000 ölçekli uygulama imar planında Bilkent Üniversitesi ile Maliye Hazinesinin paylarını ayırmak üzere ifraz hattı öngörüldüğü ve E:1.50 yapılaşma koşullarının getirildiği, Bilkent Üniversitesi'ne ayrılan kısmın 12 sayılı parsel komşuluğunda yer aldığı, 13 sayılı parselde Hazine mülkiyetindeki tahsisli alanda ise plan açıklama raporuna göre Vakfa ait Üniversitenin üç fakültesinin, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamak üzere yurt binasının ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli yapıların yer almasının öngörüldüğü söz konusu imar planı değişikliğinin 06.12.2019-06.01.2020 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı 03.02.2020 tarihinde anılan işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı, anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasanın Yükseköğretim Kurumları başlıklı 130.maddesinde, Üniversitelerin kamu tüzel kişiliğine sahip oldukları belirtildikten sonra Devlet tarafından yasayla kurulacakları öngörülmüş; Yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla Vakıflar tarafından da Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği açıklanmış; Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarının mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi bulunduğu kuralları yer almıştır.

Yukarıda yer alan Anayasal düzenlemeden, vakıf üniversitelerinin de yasayla kurulacakları ve kamu tüzel kişiliğine sahip bulundukları anlaşılmaktadır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 5. maddesinde, nazım imar planı, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.

3194 sayılı Yasada Kamu yapısı veya Resmi Bina tanımı yapılmamış; Ancak Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin tanımlar başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ööö) bendinde; Resmi bina: Genel ve özel bütçeli idarelerle, denetleyici ve düzenleyici idarelere, il özel idaresi ve belediyelere veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kurumlara, Kanunla veya Kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesisleri, olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava konusu işlemin 35.465 metrekare büyüklüğündeki Ankara İli, Çankaya İlçesi, … (…) Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Bilkent Üniversitesinin mülkiyetindeki 4.688,24 metrekarelik kısmına ilişkin İstinaf kararına yönelik kısmın incelenmesinden;

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın anılan bölümü usul ve hukuka uygun olup, davalı ve müdahil tarafça dilekçede anılan kısma ilişkin olarak ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Dava konusu işlemin 35.465 metrekare büyüklüğündeki Ankara İli, Çankaya İlçesi, … (…) Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Maliye Hazinesi mülkiyetindeki 30.776,76 metrekarelik kısmına ilişkin İstinaf kararına yönelik kısmın incelenmesinden;

Vakıf Üniversiteleri, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın yerleşik içtihatları uyarınca kamu tüzel kişiliğine sahip bulunmaktadır. Vakıf üniversitelerine ait bina ve tesislerin Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin tanımlar başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ööö) bendinde tanımlanan resmi bina kapsamında olduğu açıktır. Nitekim, Anayasa Mahkemesinin 30.5.1990 tarihli, E.1990/2, K:1990/10 sayılı kararında, Anayasa'nın 130. maddesi gereğince üniversitelerin Devlet ya da vakıflar tarafından kurulmuş olmalarına bakılmaksızın kamu tüzel kişiliğine sahip olacakları ve kamu tüzel kişiliğinin üniversitelerin zorunlu niteliklerinden, hukuksal yapılarının öğelerinden biri olduğu belirtilmiş yine Danıştay Altıncı Dairesinin 15.6.2004 tarihli, E:2003/5688 sayılı yürütme kararında ve anılan kararın itirazına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun E:2004/331 esasına kayıtlı dava dosyasında da kamu hizmeti yaptığı tartışmasız olan vakıf üniversitelerinin bu hizmeti yerine getirmekte kullandığı yapıların resmi bina olduğu kabul edilmiştir.

Uyuşmazlık konusu olay yukarıda yer verilen mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde, kamu hizmeti yaptığı tartışmasız olan vakıf üniversitelerinin bu hizmeti yerine getirmekte kullandığı yapılarının resmi bina olduğu açıktır.

Kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla üretilmiş birer belge niteliğinde olan imar planları mevzuatta ve yargı içtihatlarında yöre halkının sağlığını ve çevreyi korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini, çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve şehir verilerine göre oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için varsa kadastro durumu da işlenmiş, onaylı haritaların kopyaları üzerine nazım plan ve uygulama planı olarak düzenlenip onaylanmış metinler olarak tanımlamaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davaya konu taşınmazın geçmişten günümüze sırasıyla, 2007 tarihli imar planlarında kamu kurum ve kuruluşları alanı, 2015 tarihli imar planlarında eğitim alanı, 2016 tarihli imar planlarında kısmen lise alanı, kısmen üniversite alanı, kısmen de yurt alanı olarak ayrıldığı ve söz konusu 2016 tarihli imar planlarının iptali istemiyle açılan davada iptaline hükmedildiği, alanın plansız kaldığı, 2019 yılında parselin Maliye Hazinesine ait olan kısmının Türkiye Verimlilik Vakfına tahsis edilmesi sonrası tesis edilen dava konusu işlemle geçmiş kullanımlarından farklı sayılamayacak kamusal bir fonksiyon olan üniversite alanı olarak belirlendiği ve plan açıklama raporuna göre Vakfa ait Üniversitenin üç fakültesinin, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamak üzere yurt binasının ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli yapıların yer almasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

İmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterlerinin yanısıra özelliği itibariyle imar planının bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunması gibi olguların yanısıra üstün kamu yararı ilkesinin de gözetilmesi zorunludur.

Ülkemizin çözüm bekleyen temel sorunlarından biri olan eğitim hizmetlerinin etkin ve yaygın biçimde sunumunun önemi karşısında bu hizmetin yürütülmesine yönelik tasarrufların da üstün kamu yararı taşıdığı, Dairemizin süregelen kararlarındandır.

Bu itibarla uyuşmazlığın, daha önceki imar planlarında kamu kurumu alanı ve eğitim alanı gibi fonksiyon öngörülen ve mahkeme kararı sonrası plansız hale gelen taşınmazın yine benzer doğrultuda bu kez üniversite alanı olarak belirlenmesine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir.

Diğer taraftan, bir kamu hizmetinin yerine getirileceği üniversite alanı olarak tanımlanan ve bu işlevin yerine getirileceği resmi yapılarda yüksekliğin çevresindeki yapılar esas alınması suretiyle değerlendirilmesi ve her üniversite alanında bulunmayan geniş yeşil alan beklentisi eleştirisi eğitim hizmetlerinin sunumunu sınırlayacak ve anılan hizmetin üstün kamu yararı taşıdığı öngörüsüyle çelişecektir.

Bu durumda, kamu hizmeti olduğu noktası tartışmasız olan alana, yürütülecek hizmetin niteliği gereği çevredeki mevcut yapılardan farklı yükseklik verilmesinde ve geniş yeşil alan ayrılmamış olmasında şehirleşme sürecine aykırı ve kamu yararıyla çelişen bir yön bulunmamaktadır.

Diğer yandan, temyize konu kararda kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu bulunmadığı belirtilerek dava konusu imar planı değişikliklerinin iptaline karar verilmiştir. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin 1.fıkrasında, İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararıamaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.

düzenlemesi yer almakta iken 14/2/2020 tarih ve 7221 sayılı Yasanın 12.maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Ek-8.maddesinde, Plan değişiklikleri, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak şekilde ve teknik gerekçeleri sağlamak şartıyla yerleşmenin özelliğine uygun olarak yapılır. Plan değişikliği tekliflerinde ihtiyaç analizini içeren sosyal ve teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanarak planı onaylayacak idareye sunulur. hükmüne yer verilmiştir. Kentsel Altyapı Etki Değerlendirme Raporu Formatı dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporunun hangi usulde hazırlanacağına yönelik bir düzenleme bulunmadığından bu husus işlemi kusurlandırır nitelikte görülememiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddine yönelik temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının anılan kısmında isabet bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı ve davalı yanında müdahilin temyiz isteminin kısmen kabulüne,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Maliye Hazinesi mülkiyetindeki 30.776,76 metrekarelik kısmına ilişkin bölümünün BOZULMASINA, Bilkent Üniversitesinin mülkiyetindeki 4.688,24 metrekarelik kısmına ilişkin bölümünün ONANMASINA,

3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 13/02/2024 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

You have reached the end of the article. We hope you liked our article.

Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.

 

Name *
E-mail *
Phone *
Message *
Send your case

Max file size (Mb): 2

Max number of files: 1