Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 17.03.2025 T. 2025/1548 E. 2025/2751 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait Rusya’da bulunan şantiyede silindir operatörü olarak çalıştığını, ayrıca işveren tarafından 3 öğün yemek ve barınma imkânı sağlandığını, müvekkiline Rus dilinde yazılmış evraklar zorla imzalatılarak ve müvekkiline bilgi verilmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin ulusal bayram ve genel tatil günleri de dâhil olmak üzere haftanın 7 günü 05.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını ve çalıştığı süre boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığını beyanla müvekkilinin almaya hak kazandığı ancak işverence ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı...Köprü ve Üst Yapı İnşaat AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşmayla son bulduğunu, kaldı ki davacıya hak kazandığı tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini ve uyuşmazlığa Rus hukukunun uygulanması gerektiğini ve Rus hukukuna göre taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı...Otoyol İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşmayla son bulduğunu, kaldı ki davacıya hak kazandığı tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini ve uyuşmazlığa Rus hukukunun uygulanması gerektiğini ve Rus hukukuna göre taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. Maddesine göre davanın 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. (Mahkemenin bu belirlemesi hatalıdır. Aşağıda detaylı açıklanacaktır.)
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının mutad işyeri Rusya olduğuna göre uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulanmasının isabetli olduğu, davalıya ait yurt dışı işyerlerinde çalışan davacının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonra 1 yıl içinde işbu davanın açılmadığı dolayısıyla Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesine göre fesih ve dava tarihi itibarıyla bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresi olan 1 yıllık sürenin dolduğu, İlk Derece Mahkemesince davacının Rusya hukukuna tâbi çalışmasına göre alacak taleplerinin mahkemeye başvurma süresinin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli bulunduğu ayrıca bu sürenin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu, bu nedenle sözü edilen süreye gerekçede hak düşürücü süre denilmesi isabetsiz ise de usulden ret kararı verilmesinin sonucu itibarıyla hatalı olmadığı, davalılar lehine vekâlet ücreti ile yargılama gideri takdir edilmemesinin de yerinde olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı...Köprü ve Üst Yapı İnşaat AŞ vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davacının işvereni müvekkili Şirket değil müvekkili Şirketten ayrı bir tüzel kişiliği olan diğer davalı Şirket olduğunu, bu nedenle müvekkili Şirkete karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken dava zamanaşımından reddedilmesinin hatalı olduğunu,
b. Müvekkili Şirket lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de usule ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
3. Davalı...Otoyol İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili Şirket lehine reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davalıların davaya konu alacaklardan birlikte sorumlu olup olmadığı ile yargılama giderlerine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve aşağıdaki paragrafta yazılı bozma nedenine göre davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan değerlendirmede; belirtmek gerekir ki, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24/1 hükmüne göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.
Davalı...Köprü ve Üst Yapı İnşaat AŞ ve diğer davalı...Otoyol İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekiline dava dilekçesi 10.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar tarafından süresi içerisinde Mahkemeden cevap dilekçesi verme süresinin 2 hafta uzatılması talep edilmiş, Mahkemece cevap süresinin dolmasından itibaren cevap verme süresinin 2 hafta uzatılmasına karar verilmiştir. Davalıların davaya cevap verme süreleri 07.09.2021 tarihinde sona ermektedir. Ancak davalılar davaya süresinden sonra 09.09.2021 tarihinde cevap vermiştir. Ön inceleme duruşmasında da taraflar hukuk seçimi konusunda anlaşmış değildir. Şu hâlde yukarıdaki açıklama doğrultusunda somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerekirken Rusya hukukunun uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.