Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 27.03.2025 T. 2025/397 E. 2025/2194 K.
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan anlaşma sonucu 2011 model..... marka aracın müvekkili şirket tarafından 138.600,01 euro bedel karşılığında satın alındığını, ancak aracın farklı arızalar yaptığını, her defasında serviste onarım gördüğünü, aracın son olarak 19.07.2011 tarihinde \"seyir esnasında göstergeler devre dışı kalıyor frene basınca araç sarsılıyor\" şikayetleri ile Antalya da bulunan ... isimli yetkili servise bırakıldığını ve 25.08.2011 tarihine kadar tamir edilemediğini, bu süreçte davalı şirkete ihtarnamelerin gönderildiğini, ancak aracın 33 gün içerisinde onarılmadığı ve müvekkili şirkete teslim edilmediğini, halen yetkili serviste olduğunu belirterek imalat hatasının gizli ayıp olduğu hususunun maddi bir vakaa olduğunu, bu nedenle bu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu talep kabul edilmediği takdirde aracın bedeli olan 138.600,01 euronun ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince yabancı para faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu aracın müvekkili şirket tarafından davacıya 11.11.2010 tarihli fatura ile satılarak teslim ve tescil edildiğini, araçtaki sorunların gizli ayıplı olmadığını, kaldı ki davacının ayıp ihbarını yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, onarımını 30 iş gününü aşmış olmasının değiştirme ve bedel iadesi talebini haklı kılmayacağını, davacının iddiasında kötüniyetli olduğunu, zira aracın 19.07.2011 tarihinde arızasının tamamen kullanıma bağlı olarak gelişmiş bir arıza olup ilk arıza olduğunu, bu tarihten sonra araçta kombi göstergesi arkasındaki tesisat onarımının yapıldığı ve tork konvektörü bedelsiz olarak değiştirildiğini, aracın 26.08.2011 tarihinde teslime hazır duruma getirildiğini ve bu durumun davacıya bildirildiğini, davacı tarafından aracın 07.09.2011 tarihinde teslim alındığını, aracın 09.09.2011 tarihinde \"araçta frene basınca silkeleme yapıyor\" şikayeti ile servise bırakılmışsa da yapılan detaylı kontrollerde herhangi bir soruna rastlanmadığı ancak teslime hazır olduğu bildirilmesine rağmen aracın 23.09.2011 tarihinde teslim alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Fer'i müdahil, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda tarafların tüm itirazlarının değerlendirildiği, sonuç itibariyle dava konusu araçta gizli ayıbın söz konusu olduğu ve davacının misli ile değişim talebinin yerinde olduğunun belirtildiği, zira aynı sorun nedeniyle iki yıllık garanti süresi içerisinde 8 kez servise gidildiği, buna rağmen sorunun halen devam ettiği, aracın ilk kullanımında bu sorunun oluşmadığı ve belirli müddet sonra ortaya çıktığı, bu nedenle gizli ayıbın olduğu, davacının bu sorunu ilk bakışta ve rutin muayene ile bulamayacağının anlaşıldığı, süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu, davalının ayıptan dolayı sorumlu olacağı, dava konusu aracın üst segment araç olması nedeniyle davacının dava konusu araçtan üst düzeyde konfor ve performans beklentisi içerisinde olmasının doğal olduğu, dava konusu aracın araç çalışırken ve fren yapıldığında sarsıntı yapıyor olmasının davacının araçtan beklediği konfor düzeyini oldukça düşürdüğü, bu nedenle misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, aracın arızasının giderilememesi üzerinde 2011 yılında davacı tarafından davalıya misli ile değişim talebini iletildiği ve akabinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinin uzamasından davacı sorumlu olmayacağından, davacı tarafından aracın uzun süredir kullanılıyor oluşunun davaya bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde fiili imkânsızlık halinde araç bedeli olan 138.600,00 euronun, davacının dava konusu aracı davalıya fiilen teslim edeceği tarihinden itibaren, 3095 sayılı Kanun 4/a md. uyarınca euro cinsi paraya devlet bankalarının uyguladığı faizle birlikte davalıdan tahsiline, (misli ile değiştirilmesi halinde veya bedelinin davalı tarafından ödenmesi halinde değiştirilen aracın davalı Koluman adına trafiğe tesciline) karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile fer'i müdahil vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 12.12.2022 tarihli, 2021/7968 E. ve 2022/8911 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 440. maddesinde sayılan hâllerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davalının karar düzeltme isteminin HUMK'un 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 908,00 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'un 442/3 hükmü uyarınca takdiren 3.605,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 27.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.