Yargıtay 7. Ceza Dairesi 20.05.2025 T. 2024/2564 E. 2025/7295 K.
Kabahatli hakkında, 1567 sayılı Kanun'a muhalefet kabahatinden, 51.997,00 TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, kabahatli tarafından bu karara karşı başvuruda bulunulduğu, Denizli 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.09.2023 tarihli ve 2023/720 D.İş sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verildiği, kabahatlinin bu karara itirazı üzerine de Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.10.2023 tarihli ve 2023/8400 D.İş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 11.03.2024 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.04.2024 tarihli ve KYB - 2024/31953 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.04.2024 tarihli ve KYB - 2024/31953 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Her ne kadar kabahatli ... hakkında 26/12/2019 tarihli ve ... sayılı Gümrük Beyannamesi ile yapmış olduğu 281.559,53 euro tutarlı ihracatın, 114.280,16 euroluk kısmını 180 gün içinde yurda getirmediğinden bahisle 1567 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 51.997,00 Türk lirası idarî para cezasına yönelik başvurunun reddine karar verilmiş ise de; İlgili mevzuat incelendiğinde;
1567 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde yer alan, \"Cumhurbaşkanının bu Kanun hükümlerine göre yapmış olduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi, üçbin Türk lirasından yirmibeşbin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.\" şeklindeki,
Anılan Kanun'un 3/3. maddesinde yer alan, \"Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını 1 inci maddeye göre alınan kararlardaki hükümlere göre ve bu kararlarda tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde beşi kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde ikibuçuğundan fazla olamaz.\" şeklindeki,
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin 04/09/2018 tarihli ve 2018-32/48 nolu Tebliğin 3. maddesinde yer alan, \"Türkiye'de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçımın ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez....\" şeklindeki,
Anılan Tebliğ'in \"Hesap kapatma, ihbar ve ek süre\" başlıklı 8. maddesinde yer alan,
\"(1) Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile il gili hesaplar aracı bankalarca kapatılır.
(2) Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir.
(3) İlgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya 9 uncu maddede belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir ...\" ve
Anılan Tebliğ'in \"Mücbir sebep halleri\" başlıklı 9. maddesinde yer alan,“(1) Mücbir sebep kabul edilebilecek haller;
a) İthalatçı veya ihracatçı firmanın infisahı, iflası, konkordato ilan etmesi veya faaliyetlerini daimi olarak tatil etmesi, firma hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi, şahıs firmalarında firma sahibinin ölümü,
b) Grev, lokavt ve avarya hali,
c) İhracatçı veya ithalatçı memleket resmi makamlarının karar ve işlemleri ya da muhabir bankaların muameleleri dolayısıyla hesapların kapatılmasının imkânsız hale gelmesi,
ç) Tabii afet, harp ve abluka hali,
d) Malların kaybı, hasara uğraması veya imha edilmesi,
e) İhtilaf nedeniyle dava açılması veya tahkime başvurulması,
Mücbir sebep hallerinin tevsiki;
(a) ve (e) halinin yetkili mercilerden, (b) ve (ç) halinin, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya mahalli odaca tasdik edilmiş olmak kaydıyla alıcı veya ithalatçı firmadan (harp ve abluka hali hariç), (c) halinin resmi makamlarımızdan, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya muhabir bankalardan, (d) halinin ise sigorta şirketlerinden, uluslararası gözetim şirketlerinden veya ilgili ülke resmi makamlarından alınmış belgelerle tevsik edilmesi şarttır.
(2) Mücbir sebep halleri ile ilgili olarak yurtdışından temin edilecek belgelerin dış temsilciliklerimizce veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış olması gerekir.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde ihracat gerçekleştiren şirketlere yükümlülükler verildiği, bu kapsamda ihracat işlemlerinde ihracatçıların ihracat bedellerini fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirmesi ve bunu takip eden kurum nezdinde ihracat hesabının kapatılmasının sağlamasının gerektiği,
İhracat bedellerinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilmemesi eyleminin 1567 sayılı Kanun'un 3/3. maddesinde, anılan Tebliğ'in \"Hesap kapatma, ihbar ve ek süre\" başlıklı 8. maddesinde yer alan yükümlülük ihlalinin ise anılan Kanun'un 3/1. maddesinde idari yaptırım altına alındığı,
Somut olayda, kabahatli vekili tarafından sunulan 25/01/2023 havale tarihli başvuru dilekçesinde ihracat bedelinin yurda getirilmeyen 114.280,16 euroluk kısmının, ihracatın yapıltığı .... isimli şirket tarafından düzenlenen 08/03/2020 tarihli ve 2000032018 sayılı faturaya istinaden yurda getirilemediğinin ve bu fatura karşılığında adı geçen şirkete ödeme yapıldığının belirtilerek buna ilişkin fatura ve dekont suretlerinin sunulduğunun anlaşılması karşısında, kabahatli şirketin yurda getirilmeyen 114.280,16 euro tutarındaki bedelin yurda getirilmemesinde kusur ve sorumluluğu bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla birlikte,
Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından kabahatli şirkete 15/08/2020 tarihinde ihracata ait mal bedellerini yurda getirip getirilmediğinin belgelenmesi, bedeller yurda getirildi ise İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB)/ Döviz Alım Belgelerinin (DAB) asıllarının veya bir örneğinin hesabın kapatılmasını teminen gönderilmesi hususunda 90 gün süreli ihbarname gönderildiği, kabahatli şirket tarafından ise yasal süresi içinde 114.280,16 euroluk kısma ilişkin durumun belgelendirilmek suretiyle ihracat hesabının kapatıldığına ilişkin olarak herhangi bir bildirimde bulunulmadığı,
Bu haliyle, kabahatli şirket tarafından ihracat bedelinin 167.279,37 euroluk kısmının fiili ihraç (01/01/2020) tarihinden itibaren 180 günlük süre içinde 10/03/2020 tarihinde yurda getirildiği, geri kalan 114.280,16 euroluk kısmın ise kabahatli şirketin elinde olmayan nedenlerle yurda getirilemediği, ancak İlgili Vergi Dairesi Müdürlüğünce hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilmesine rağmen belirtilen süre içinde hesabın kapatılmadığı gibi anılan Tebliğin 9. maddesinde belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmediğinin anlaşılması karşısında, ihracata ait mal bedellerinin 114.280,16 euroluk kısmının kabahatli şirketin kusuru olmaksızın yurda getirilememesi nedeniyle kabahatli hakkında anılan Kanun'un 3/3. maddesi uyarınca idari yaptırım kararı uygulanamayacağı, ancak kabahatli ihracatçı tarafından vergi dairesince verilen 90 günlük ihtarname süresine rağmen haklı durumu belgeleyen ilgili evrakın süresinde ibraz edilmediği cihetle, kabahatli hakkında anılan Kanun'un 3/3. maddesi yerine 3/1. maddesi uyarınca idari yaptırım kararı düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Kanun yararına bozma müessesesinin uygulanmasında, 5271 sayılı Kanun'un 309/3. maddesindeki \"Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.\" şeklindeki düzenleme esas alınarak, kanun yararına bozma incelemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesindeki istem ve gerekçe ile sınırlı olduğu cihetle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesindeki talep yerinde görüldüğünden istemin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.10.2023 tarihli ve 2023/8400 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesi uyarınca, kabahatli hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2023 tarihli ve 2023/34 İdari Yaptırım Karar numaralı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan idari para cezasının İPTALİNE, Dava dosyasının, Hakimliğine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.05.2025 tarihinde karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.