Bilindiği üzere kamu görevinden çıkarılan veya uzaklaştırılan kamu görevlileri daha sonra göreve iade edilmeleri durumunda görevden ayrı kaldıkları dönem için geriye dönük olarak mahrum kaldıkları maddi haklarını iade alabilmektedir.
Bu yazımızda görevden uzaklaştırılan veya meslekten çıkarılan ve daha sonra görevlerine iade edilen mühendislerin iade alabileceği haklarına ilişkin emsal kararımızı paylaşacağız.
MÜHENDİSLERİN ALABİLECEĞİ ÖDEMELERİ
Ücret ve Maaş
Banka Promosyonu
Asgari Geçim İndirimi
Arazi Tazminatı
Yangın Tazminatı
Her bir mühendislik görevinin görevi gereği alması gereken değişken alacak kalemleri
Tüm kalemlerin tahakkuk tarahinden itibaren işleyecek faizleri
EMSAL KARAR
T.C.
İSTANBUL
10. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/…
KARAR NO : 2023/….
DAVACI : …………..
VEKİLİ : AV. ABDULLAH GÜRSU
DAVALI : İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI -
VEKİLİ : AV. …..
DAVANIN ÖZETİ : İstanbul Büyükşehir Belediyesi, … Şube Müdürlüğünde …. olarak görev yapmakta iken 01/08/2016 tarihinde görevden uzaklaştırılmasının akabinde 22/11/2016 tarihinde yürürlük kazanan 677 sayılı Kanun Hükmünde kararname uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işleme karşı yapılan başvurunun kabul edilmesi yolunda verilen komisyon kararına istinaden memuriyete iade edilerek aynı göreve ataması yapılan ve 15/04/2021 tarihinde fiilen göreve başlayan davacı tarafından, kamu görevinden çıkarıldığı 22/11/2016 tarihi ile göreve başladığı 15/04/2021 tarihi arasında geçen süreye tekabül eden maaşlarının faizsiz ödenmiş olması nedeniyle her bir maaşın ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işletilecek faizin, arazi tazminatının, asgari geçim indiriminin, banka promosyonları ile 2021 Nisan ayında eksik ödenen maaşının ödenmesi istemiyle 17/09/2021 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin 08/10/2021 tarih ve 17307 işlemin iptali ile kamu görevinden çıkarıldığı döneme tekabül eden maaşlara ilişkin olarak her bir maaşın ödenmesi gereken tarihlerden, ödemenin yapıldığı 02/09/2021 tarihine kadar hesaplanacak faiz alacağı için ıslah sonucunda 56.392,96-TL, ödenmeyen arazi tazminatı için ıslah sonucunda 12.192,83-TL, asgari geçim indirimi için ıslah sonucunda 9.306,02-TL, banka promosyonları için ıslah sonucunda 3.336,25-TL ve 2021 Nisan ayı maaşı, kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki derece ve kademesine göre hesaplandığından bu aya ilişkin eksik ödenen ıslah sonucunda 460,00-TL tutarın en yüksek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı kadro görevine iade edildikten sonra yasa gereği kamu görevinden çıkartıldığı döneme ilişkin geriye yönelik özlük, mali ve sosyal haklarının hesaplanarak kendisine ödendiği, promosyon ödemesi ilgili bankanın bütçesinden yapılan bir ödeme olduğundan idarenin bu talebin muhatabı olmadığı, arazi tazminatı, maktu bir ödeme olmayıp memur açısından kazanılmış hak teşkil etmediğinden ve her personel için fiilen çalıştığı süreye bağlı olarak düzenlenmekte olduğundan davacıya ilişkin (fiilen görev yapmadığı dönem) hesaplama yapılamadığı, davacının göreve iadesi yapılmış olsa bile geçmiş dönemde fiilen saha görevi yapıp yapmayacağının bilinmesinin mümkün olmadığı, geçmişe dönük asgari geçim indirimi ödemesi yapılamadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul 10. İdare Mahkemesi Hâkimliğince, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
I. MADDİ OLAY :
1. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, …. Müdürlüğünde … olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca 01/08/2016 tarihinde görevden uzaklaştırılmıştır.
2. Açığa alınan davacı, 22/11/2016 gün ve 29896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmıştır.
3. Aktarılan kamu görevinden çıkarma işlemine karşı yapılan başvuru, …. gün ve 2021/… sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı ile kabul edilmiştir.
4. Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararına istinaden memuriyete iade edilen davacı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 13/04/2021 tarih ve 5727 sayılı işlemi ile ….Hizmetleri Şube Müdürlüğüne ….. olarak atanmıştır.
5. Kamu görevine iade edilerek ataması gerçekleştirilen ve …. tarihinde fiilen göreve başlayan davacıya, …. tarihinde geriye dönük maaş ödemesi yapılmıştır.
6. Davacı 17/09/2021 tarihli dilekçesi ile, kamu görevinden çıkarıldığı 22/11/2016 tarihi ile göreve başladığı 15/04/2021 tarihi arasında geçen süreye tekabül eden maaşlarının faizsiz ödenmiş olması nedeniyle her bir maaşın ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işletilecek faizin, arazi tazminatının, asgari geçim indiriminin, banka promosyonları ile 2021 Nisan ayında eksik ödenen maaşının ödenmesi istemiyle idareye başvurmuştur.
7. Bu başvurunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının 08/10/2021 tarih ve 17307 sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
II. GENEL İLKELERİN BELİRLENMESİ :
A. İlgili Mevzuat :
7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un "Kararların uygulanması" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında; “Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilenlere ilişkin başvurunun kabulü hâlinde (...) İlgililerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri, bu fıkrada belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır. Bu kapsamda göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.
B. Hukuki Değerlendirme :
7075 sayılı Kanun’un 10. maddesinde, kamu görevinden çıkarıldıktan sonra tekrar kamu görevine iade edilen ve görevine başlayan personele, kamu görevinden çıkarılma tarihini takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklarının ödeneceği belirtilmiş olup, bu hükümden kaynaklı olarak ilgili personele, kadro görevine bağlı olan mali ve sosyal hakların ödenmesi gerektiği hususunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte, kamu görevine iade edilen ve göreve başlayan personele kadro görevi dışında fiili çalışma, katkı sağlama ya da bir görevin yerine getirilmesi gibi ancak fiilen yapılabilecek iş ve görevler nedeniyle ve yasal mevzuata dayanılarak ödenebilecek çeşitli isimler altındaki ek ödemelerin yapılabilmesinin yasal mevzuatın yukarıda açıklanan amacına aykırı olacağı görülmektedir.
Bu kapsamda, kamu görevinden çıkarılmasının akabinde göreve iade edilen kamu personelinin, fiilen çalışamaması haksız kamu görevinden çıkarılmış olmasından kaynaklanmakla birlikte, kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı dönemde, görevin fiilen yapılmış olması şartına bağlanan, hak edilebilmesi için görevin fiilen yerine getirilmesi gereken ücretlerin ödenebilmesi için mevzuatta öngörülen fiili çalışma şartı gerçekleşmeyeceğinden bu ücretlerin kamu görevine iade edilen personele ödenmesi kural olarak mümkün değildir. Zira, bu dönemde, ilgili ücretin ödenmesi için öngörülen fiili çalışmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, kesin ve net olarak belli olmadığından ihtimale dayalı olarak parasal hakların ödenmesi yolunda hüküm kurulmasına olanak bulunmamaktadır. Ancak, kamu görevlisi görevde olsaydı, talepte bulunduğu ücreti hak edecek hizmeti verecek olduğu kesin ise, fiilen çalışmama hukuka aykırı bulunan işlemden kaynaklandığından bu ücretlerin ilgililere ödenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, yukarıdaki genel açıklamalar ışığında davacının her bir talebi yönünden ayrı değerlendirme yapılması önem arz etmektedir.
III. PARASAL HAKLAR ÖZELİNDE İNCELEME :
A. Maaş Faizi :
1. İlgili Mevzuat :
Anayasa’nın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35. maddesi şöyledir:
“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.”
2. Hukuki Değerlendirme :
Faiz; konusu para olan borçlarda alacaklının bu paradan mahrum kaldığı süre içinde uğrayacağı kayıpların, başka bir anlatımla bu paranın kullanılmamasından dolayı yoksun kalınan kazancın karşılığıdır. Bu kaybın veya yoksun kalınan kazancın idareden istenebilmesi için kural olarak, idarenin doğrudan veya dolaylı bir kusurunun bulunması da gerekmemektedir.
Davacının, kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı döneme tekabül eden maaşlarının, daha sonra ödenmiş olması dolayısıyla aradan geçen zamanda paranın değerinde meydana gelen aşınma nedeniyle değer kaybına uğratılarak ödendiği, bu süre zarfında, parasal hakkını kullanma, tasarruf ederek (veya yatırıma dönüştürülerek) gelirinden yararlanma imkânından da yoksun bırakıldığı açıktır.
Davacının gerek maaş alacaklarının, gerekse de bunlara ilişkin faiz talebinin mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, faiz talebinin ödenen maaşların fer'i alacağı niteliğinde olması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmaya dayalı bir tazminat olarak değerlendirilemeyeceği, davacının, kamu görevinden çıkarıldığı süreçte maaşlarından yoksun kaldığı ve maaşları geri ödenirken de faizlerinin ödenmemesi nedeniyle maaşlarının değer kaybına uğratıldığı, bir başka ifadeyle, davacının mülkiyet hakkı kapsamındaki maaş alacağının, kamu makamlarınca haklı olmayan bir gerekçeyle geç ödenmesinin, bu alacağın enflasyon karşısında makul olmayacak bir oranda değer kaybına uğratılmasına sebebiyet verdiği, bu durumun da mülk sahibi olan davacıya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklemesi dolayısıyla davacının mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurduğu görülmektedir.
Bu durumda, 7075 sayılı Kanun’da faiz ödeneceğine dair bir hüküm bulunmamakla birlikte, faiz alacağının, asıl alacağa bağlı feri bir alacak olması, davacının yoksun kaldığı ve mülkiyet hakkı kapsamında bulunan maaşlarının uzun bir zaman geçtikten sonra ödenmesi, dolayısıyla davacının, kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle alacağına geç kavuşması nedeniyle, bu sürede alım gücünde meydana gelen azalmanın karşılanması ve davacının uğradığı hak kaybının giderilebilmesi bakımından, davacı tarafından hak edilen ve fakat geç ödenen her bir maaşa ilişkin olarak, davacı kamu görevinden çıkarılmamış ve bu sürede görevde olsaydı maaşlarının mutat olarak ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizin davacıya ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde bu kısım bakımından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
B. Derece ve Kademe İntibakından Kaynaklanan Maaş Farkı :
1. İlgili Mevzuat :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "Kademe ve kademe ilerlemesi" 64. maddesinin 1. fıkrasında, kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerleme olarak ifade edilmiş, 2. fıkrasında, memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartlarının aranacağı, 5. fıkrasında, bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurların, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılacakları öngörülmüştür.
657 sayılı Kanun’un "Derece yükselmesinin usul ve şartları" başlıklı 68. maddesinin (A) fıkrası ise şöyledir :
“A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için:
a) Üst derecelerden boş bir kadronun bulunması,
b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş,
c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş,
olması şarttır.”
2. Hukuki Değerlendirme :
Uyuşmazlıkta, davacının memuriyete iade edilmesinin akabinde geriye dönük maaşlarının ödenmesine yönelik olarak tanzim edilen 2021 Nisan ayı bordrosu incelendiğinde, davacının 2021 Nisan ayı maaşının 3. derecenin 1. kademesi üzerinden hesaplanarak ödendiği, bu bakımdan, davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemin, davacının hizmet süresinden sayılarak intibakı yapılmadan 2021 Nisan ayı maaşının hesaplandığı anlaşılmıştır.
Davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işleme karşı yapmış olduğu başvurunun yetkili komisyon kararı ile kabul edilmesine istinaden yeniden memuriyete ataması yapılarak kamu görevinden çıkarma işleminin tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması ve bu kapsamda davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemin, hizmet süresinden sayılması, derece ve kademe ilerlemesi yapılarak intibakının sağlanması ve kamu görevinden çıkarıldığı döneme ilişkin geriye dönük maaşlarının, davacı kamu görevinden çıkarılmamış olsaydı bulunacağı derece ve kademenin gösterge rakamları gözetilerek hesaplanması gerekirken, davacının 2021 Nisan ayı maaşının, kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki derece ve kademesi üzerinden, derece ve kademe ilerlemesi yapılmaksızın hesaplanarak ödenmiş olduğu görülmekle davacının derece ve kademe intibakından kaynaklanan maaş farkının ödenmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
C. Arazi Tazminatı :
1. İlgili Mevzuat :
657 sayılı Kanun’un "Zam ve Tazminatlar" başlıklı 152. maddesinin "II-Tazminatlar" kısmında, görevin önemi, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak kimlere, hangi oranlarda özel hizmet tazminatı ödeneceği, miktarı, ödeme usul ve esaslarının, ilgili kurumların yazılı isteği ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154. madde uyarınca katsayının Bakanlar Kurulunca değiştirilmesi durumu hariç, yılda bir kez hazırlanarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacağı kuralına yer verilmiş olup, aynı maddenin "A- ÖZEL HİZMET TAZMİNATI" başlıklı bölümüne 21.3.2006 günlü, 5473 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen paragrafta da, Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden açık çalışma mahallerinde fiilen çalışanlara, bulundukları kadrolar esas alınmak suretiyle, çalışılan her gün için belirlenecek oranlarda ve üçer aylık dönemler itibarıyla toplamı 60 puanı aşmayacak şekilde, dönem sonlarında ödenmek üzere ek özel hizmet tazminatı verilebileceği kuralı yer almıştır.
Öte yandan, 05.05.2006 tarihli, 26159 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin 17.4.2006 günlü, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki (II) sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 6. maddesinde, "Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda bulunan personelden; büro, atölye, ısı santralı, laboratuar, tesis (sosyal tesisler dahil), işletme, fabrika ve hizmet binaları dışında olmak şartıyla arazi, şantiye, inşaat, baraj, park, bahçe, maden, açık alanlarda kurulu tarım ve hayvancılık uygulama birimleri ve yol gibi açık çalışma mahallerinde fiilen çalışanlara (belirtilen mahallerde yapılan kontrollük hizmetleri dahil), çalışılan her gün için aşağıda gösterilen oranlarda ayrıca özel hizmet tazminatı ödenir. Faal durumdaki hizmet binalarının tadilat, bakım ve onarımı işleri açık çalışma mahalli kapsamında değerlendirilmez..." kuralına yer verilmiştir.
2. Hukuki Değerlendirme :
Statü hukukundan bağımsız olarak bir görevin fiilen yapılması şartına bağlı olan dava konusu arazi tazminatının, memura destek mahiyetinde ve fiilen yürütülen iş karşılığında verildiği, bu tür ödemelerin ilave bir çalışmayı, katkıyı, ek gayreti sağlama amacını güttüğü, fiilen çalışan, üretime katılan, katkı yapan memur ile katkı vermeyen memur arasındaki farkın mali sonuçları olarak ortaya çıktığı, ilgili dönemde davacının fiilen çalışması olmadığı gibi davacının kapalı mahaller dışında, açık mahallerde görevlendirilip görevlendirilmeyeceğinin belirli olmadığı, bu açıdan tazminat talebinin varsayıma dayandığı anlaşıldığından davacıya arazi tazminatı ödenemeyeceği ve bu yönde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 02/12/2021 gün ve E:2021/158, K:2021/2391 sayılı kararı).
D. Banka Promosyonu :
1. İlgili mevzuat :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "Aylığın ödeme zamanı ve esasları" başlıklı 164. maddesinin 4. fıkrasında; "Üçüncü fıkra kapsamına giren personelin her türlü özlük haklarının ve tahakkuk işlemlerinin belli merkezlerden yapılabilmesi ve ödemelerin bankacılık sistemi aracılığı ile gerçekleştirilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya ve gerekli tedbirleri almaya Maliye Bakanlığı yetkilidir." hükmü yer almıştır.
2. Hukuki Değerlendirme :
Anayasa Mahkemesinin 30/06/2022 gün ve E:2018/137, K:2022/86 sayılı kararı ile, kamu görevinden çıkarılıp komisyon tarafından görevine iade edilenlerin kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaklarına ilişkin 7075 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 1. fıkrasının 13. cümlesinin Anayasa’nın 40. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılarak iptaline karar verilmiştir.
Banka promosyon ödemeleri, Kanunda ilgililere ödenmesi gereken mali haklar kapsamında olmamakla birlikte, hukuka aykırılığı idarece kabul edilmiş bulunan kamu görevinden çıkarma işlemi olmasaydı davacının da diğer çalışanlar gibi banka promosyon ödemelerinden yararlanacağı açık olduğuna ve davacının durumunda bulunanların kamu görevinden çıkarılmaları nedeniyle herhangi bir tazminat talep edemeyeceklerine dair kanun hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edildiğine göre davacı kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı dönemde yapılan banka promosyon ödemelerinden hukuka aykırı olduğu tespit edilmiş bulunan kamu görevinden çıkarma işlemi nedeniyle mahrum kaldığı ve bu nedenle söz konusu ödemelerin normalde yapılması gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmakla aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 25/05/2023 gün ve E:2023/557, K:2023/1433 sayılı kararı).
E. Asgari Geçim İndirimi :
1. İlgili Mevzuat :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun "Asgari geçim indirimi" başlıklı 32. maddesinin 1. fıkrasında; “Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.” hükmüne, 2. fıkrasında ise; “Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5, üçüncü çocuk için %10, diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
2. Hukuki Değerlendirme :
Asgari geçim indiriminin, maaştan yapılacak olan gelir vergisi kesintilerinden ailevi duruma göre oransal olarak belirlenen bir indirim olduğu, bu kapsamda kamu görevlisi tarafından hak edilen parasal hakların ve kesintilerin bir kalemini oluşturduğu, dolayısıyla davacının kamu görevine son verilmemiş olsaydı asgari geçim indiriminden faydalanmaya devam edeceğinin açık olduğu anlaşıldığından, davacının kamu görevi dışında geçirdiği döneme ilişkin asgari geçim indirimi tutarının ödenmesi gerekirken, başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde bu kısım yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 16/06/2021 gün ve E:2021/287, K:2021/999 sayılı kararı)
F. Enflasyon Oranının Esas Alınması İstemi :
1. İlgili Mevzuat :
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un "Kanuni faiz" başlıklı 1. maddesinde; “Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır. / Cumhurbaşkanı, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.” "Temerrüt faizi" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.” hükümleri yer almaktadır.
2. Hukuki Değerlendirme :
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü uyarınca, yasal faiz oranını aşacak şekilde faiz ödenmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacının alacaklarına enflasyon oranı üzerinden faiz ödenmesi talebinin dayanağı bulunmamaktadır.
G. Maaş Faizi ile Parasal Hakların Faizi ile Ödenmesi İstemi :
Davacının kamu görevinden çıkarıldığı 22/11/2016 tarihi ile göreve iade edildiği 15/04/2021 tarihi arasında geçen sürede ödenmeyen maaşlara ilişkin olarak, kamu görevinden çıkarılmamış olsaydı normal olarak ödenmesi gereken tarihlerden, geriye dönük maaş ödemesinin yapıldığı 02/09/2021 tarihine kadar hesaplanacak yasal faizin davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, idari yargıda açılan tam yargı davalarında faizin başlangıç tarihi noktasında Danıştay içtihatlarıyla “idareye başvuru tarihi”, başvuru bulunmaması halinde “dava tarihi”, önce iptal sonra tam yargı davası açılması durumunda “iptal davasının açıldığı tarih” gibi ölçütlerin getirilmiş olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte kamu görevlilerine belirli tarihlerde ödemesi yapılan aylık gibi mali hakların, ödenmesi gerekeceği tarihler belirlenebilir olduğundan, başka bir deyişle alacağın muaccel hale geldiği tarihler ödemenin yapılması gereken tarihler olduğundan, idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle kısmen veya tamamen bu mali hakların ödenmemesinden kaynaklı olarak hükmedilen tutara yürütülecek faizin de her bir ödemeye ilişkin olarak tahakkuk tarihinden itibaren başlatılması, hem faiz müessesesinin ruhuna uygun, hem de hakkaniyetli olacaktır.
Başka bir deyişle, idari yargı yerlerinin, tam yargı davalarında faiz başlangıç tarihi olarak varsa idareye başvuru tarihinin, başvuru yoksa dava tarihinin esas alınması şeklinde yerleşik bir uygulaması bulunmakla birlikte, bu şekilde bir faiz uygulaması dava konusu olayın mahiyetine uygun düşmemektedir. Davacının faiz talebi, malî ve sosyal haklarının geç ödenmiş olması nedeniyle haklı görüldüğüne göre faiz hesaplamasının da, davacı kamu görevinden çıkarılmamış olsaydı bu ödemelerin yapılacak olduğu tarihler esas alınmak suretiyle yapılması gerekir (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 31/05/2022 gün ve E:2021/3110, K:2022/1398 sayılı kararı).
Davacı kamu görevinden çıkarılmasaydı derece ve kademe intibakından kaynaklanan maaş farkını, banka promosyonu ve asgari geçim indirimini alacağı açık olduğundan, söz konusu ödemelerin yapılmamış olması nedeniyle anılan parasal haklarının asıl ödenmesi gereken tarihlerden itibaren mahrum kaldığının kabulü zorunludur. Dolayısıyla, bu ödeme kalemlerine yönelik yasal faizin de kamu görevinden çıkarılmasaydı, ödenmesi gereken tarihler ile ödemenin fiilen yapılacağı tarih esas alınmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesinin 23/03/2022 gün ve E:2021/1964, K:2022/707 sayılı kararı).
Hâkimliğimizin 29/12/2022 günlü ara kararı ile, davacının kamu görevinden çıkarıldığı 22/11/2016 tarihi ile göreve iade edildiği 15/04/2021 tarihi arasında geçen sürede ödenmeyen maaşlarının, mutat olarak ödenmesi gereken tarihlerden itibaren geriye dönük maaş ödemesinin yapıldığı 02/09/2021 tarihine kadar işlemiş yasal faiz ile davacı kamu görevinden çıkarılmamış ve bu dönemde görevde olsaydı davacıya ödenecek tutarların hesaplanmasının davalı idareden istenildiği, ara kararına cevaben davalı idarenin 30/01/2023 havale tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan hesap tabloları incelendiğinde;
i. Maaş faizi 56.392,96-TL,
ii. 2021 Nisan ayı kıdem farkı 460,00-TL,
iii. Arazi tazminatı 12.192,83-TL,
iv. Banka promosyonu 3.336,25-TL ve,
v. Asgari geçim indiriminin ise 9.306,02-TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Aktarılan hesap tablolarının Hâkimliğimizin 11/04/2023 günlü ara kararı ekinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 02/05/2023 havale tarihli ıslah dilekçesiyle, 2577 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava dilekçesinde belirtilen miktarın 81.688,06-TL olarak artırıldığı, söz konusu ıslah dilekçesinin, 08/05/2023 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, davalı idarece miktarın artırılmasına ilişkin dilekçeye cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Buna göre, davacının kamu görevinden çıkarıldığı 22/11/2016 tarihi ile göreve iade edildiği 15/04/2021 tarihi arasında geçen sürede kamu görevinden çıkarılması nedeniyle davacıya ödenmemekle birlikte daha sonra kamu görevine iade edilmesinin akabinde toplu olarak davacıya ödenen maaşlara ilişkin olarak, kamu görevinden çıkarılmamış olsaydı normal olarak ödenmesi gereken tarihlerden, geriye dönük maaş ödemesinin yapıldığı 02/09/2021 tarihinde kadar olan döneme ilişkin olarak 56.392,96-TL yasal faiz hesaplandığından 56.392,96-TL faiz alacağının davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Keza, davacının 2021 Nisan ayı derece ve kademe intibakından kaynaklanan maaş farkı (460,00-TL), 22/11/2016-15/04/2021 tarihleri arasındaki kamu görevinden çıkarıldığı döneme ilişkin banka promosyonu (3.336,25-TL) ve asgari geçim indiriminin (9.306,02-TL) davacıya ödenmesi gerektiğine karar verildiğinden söz konusu kalemlerden müteşekkil toplam 13.102,27-TL’nin ise, davacı aktarılan dönemde görevde bulunmuş olsaydı ödeneceği her bir aydan başlamak üzere fiilen ödemenin yapılacağı tarihe kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, arazi tazminatı (12.192,83-TL) ödenmesi için mevzuatta öngörülen koşullar oluşmadığından 12.192,83-TL arazi tazminatı ödenmesine karar verilmesi isteminin ise reddi gerekmiştir.
IV. KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle ;
1. Davacının kamu görevinden çıkarıldığı 22/11/2016 tarihi ile memuriyete iade edildiği 15/04/2021 tarihi arasında geçen süreye tekabül eden maaşlarının faizsiz ödenmiş olması nedeniyle her bir maaşın ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işletilecek faizin, 2021 Nisan ayı derece ve kademe intibaklarının yapılması suretiyle oluşacak maaş farkının, arazi tazminatının, banka promosyonlarının ve asgari geçim indiriminin ödenmesi istemiyle 17/09/2021 tarihinde yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 08/10/2021 tarih ve 17307 sayılı işlemin;
a. Maaş faizleri, 2021 Nisan ayı derece ve kademe intibakının yapılmamasından kaynaklanan maaş farkı, banka promosyonları ile asgari geçin indirimine ilişkin kısmının iptaline,
b. Arazi tazminatına ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine,
2. Aktarılan parasal hakların ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden ;
a. Davacının 22/11/2016 ile 15/04/2021 tarihleri arasında kamu görevinden çıkarıldığı dönemde ödenmeyen maaşlara ilişkin olarak, kamu görevinden çıkarılmamış olsaydı ödenmesi gereken tarihlerden, faizsiz olarak geriye dönük maaş ödemesinin yapıldığı 02/09/2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi sonucunda hesaplanan 56.392,96-TL faiz alacağının davalı idarece davacıya ödenmesine,
b. Anılan kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı döneme ilişkin intibaktan kaynaklanan maaş farkı, banka promosyonu ve asgari geçim indiriminden oluşan toplam 13.102,27-TL’nin her bir alacağın tahakkuk ettiği tarihlerden itibaren ayrı ayrı hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine,
c. Aynı döneme ilişkin olarak 12.192,83-TL arazi tazminatı ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden ise davanın reddine,
3. Hüküm altına alınan 69.495,23-TL tazminat miktarı üzerinden nispi olarak hesaplanan 4.747,22-TL karar harcının davanın başlangıcında ve ıslah aşamasında peşin olarak alınan toplam 1.395,30-TL harcın mahsubu sonucu kalan 3.351,92-TL karar harcının davacıya tamamlattırılması amacıyla ilgili tahsil mercine müzekkere yazılmasına,
4. Aşağıda dökümü yapılan 146,30-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre 21,84-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan 124,46-TL yargılama gideri ile hüküm altına alınan tazminatı miktarı üzerinden hesaplanan 4.747,22-TL nispi karar harcının davacı tarafından tamamlatılması sonrasında davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Kabul edilen 69.495,23-TL maddi tazminat bakımından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi olarak belirlenen 11.119,24-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
6. Rededilen 12.192,83-TL maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu sınırın altında kaldığından maktu 5.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
7. Artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8. Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere, 16/06/2023 tarihinde karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.