DİSİPLİN SORUŞTURMASINA KONU OLAIN SOMUT DELİLLERLE ORTAYA KONULMAMASI HALİNDE DİSİPLİN CEZASI VERİLEMEZ

  • Uyarma disiplin cezası, Devlet memruları Kanunu 125/A-e

  • "benim arkam sağlam, kimse beni buradan alamaz, ben bu kurumun Allahı'yım, ben ne dersem o olur" gibi söylemlerde bulunma iddiası

  • "Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak" disiplin suçu

  • davacıya isnat edilen söz konusu eylemin/eylemlerin ne zaman ve ne şekilde işlendiğinin somut ifadelerle ortaya konulamadığı, muhakkik tarafından anılan hususların tespitine yönelik herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, bu fiil yönünden, genel geçer ifadelere dayalı olarak disiplin cezası verildiği, bu şekliyle iddia edilen eylemin/eylemlerin işlendiği ve idarece öğrenildiği tarihler itibariyle disiplin amirinin ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesinin de mümkün olmadığının anlaşılması 

Samsun Bölge İdare Mahkemesi SAMSUN. 4. İDARİ DAVA DAİRESİ 16.02.2023 T. 2023/109 E. 2023/212 K.
İSTİNAF KARARI
İSTEMİN ÖZETİ: Dava, davacı tarafından, Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdür Vekili olarak görev yapmakta iken, hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-e maddesi uyarınca uyarma disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 02/07/2020 tarih ve 24 Sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Samsun 3. İdare Mahkemesi'nin 15/11/2022 gün ve E:2021/1007, K:2022/1225 Sayılı kararıyla; müdür vekili olarak görev yapan davacının, maiyetindeki personele karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, "benim arkam sağlam, kimse beni buradan alamaz, ben bu kurumun Allahı'yım, ben ne dersem o olur" gibi söylemlerde bulunduğundan bahisle hakkında yapılan şikayetlere istinaden başlatılan disiplin soruşturması neticesinde, isnat edilen fiillerin sübuta erdiği, söz konusu fiilin disiplin cezasını gerektiren mahiyette olduğu, dolayısıyla davacının eylemine uyan Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak disiplin suçu kapsamında uyarma cezasıyla tecziyesine yönelik olarak tesis edilen işlem ile anılan işlemi karşı yapılan itirazın reddine dair işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından; eksik bilgilendirme sebebiyle savunma hakkının kısıtlandığı, fiil ile cezanın örtüşmediği, disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı, yetkili disiplin amirince işlem tesis edilmediği, soruşturmanın usule uygun yapılmadığı, üç ayrı uyarma ve üç ayrı kınama disiplin cezasına karşı yaptığı itirazın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken, aynı işlemde birlikte değerlendirme yapılarak reddedildiği ileri sürülerek mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ: Davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce dava dosyası 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri doğrultusunda incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı tarafından, Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdür Vekili olarak görev yapmakta iken, hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-e maddesi uyarınca uyarma disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 02/07/2020 tarih ve 24 Sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 124/2. maddesinde; "Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125. maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir." hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun'un 125/A-(e) maddesinde, "Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak" uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu nedenle, disiplin cezası verilmeden önce disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi, soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, gerektiğinde teknik konularda bilirkişilere inceleme yaptırılmak suretiyle, soruşturulanların görev ve konumları itibarıyla sorumlulukları ile suçun oluş biçimi irdelenerek fiilin sübut bulup bulmadığının ortaya çıkarılması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi, hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdür Vekili olarak görev yapmakta iken, maiyetindeki personele karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, "benim arkam sağlam, kimse beni buradan alamaz, ben bu kurumun Allahı'yım, ben ne dersem o olur" gibi sözler söylediğinden bahisle hakkında yapılan şikayetlere istinaden başlatılan disiplin soruşturması neticesinde, alınan tanık ifadelerinden, isnat edilen fiillerin sübuta erdiğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-e maddesi uyarınca uyarma disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 16.03.2020 tarih ve E.9782 Sayılı disiplin amirliği işleminin tesis edilmesi ve davacının anılan işleme karşı yaptığı itirazın da 02/07/2020 tarih ve 24 Sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Disiplin Kurulu kararı ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının hakkında yürütülen disiplin soruşturması sırasında alınan tanık beyanlarından hareketle, "benim arkam sağlam, kimse beni buradan alamaz, ben bu kurumun Allahı'yım, ben ne dersem o olur" gibi söylemlerde bulunduğundan bahisle dava konusu disiplin cezasının tesis edildiği görülmekte ise de; yukarıda metnine yer verilen mevzuat hükümleri, disiplin soruşturma raporu ile dava dosyası bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacıya isnat edilen söz konusu eylemin/eylemlerin ne zaman ve ne şekilde işlendiğinin somut ifadelerle ortaya konulamadığı, muhakkik tarafından anılan hususların tespitine yönelik herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, bu fiil yönünden, genel geçer ifadelere dayalı olarak disiplin cezası verildiği, bu şekliyle iddia edilen eylemin/eylemlerin işlendiği ve idarece öğrenildiği tarihler itibariyle disiplin amirinin ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesinin de mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, eksik tespit ve araştırmaya dayalı olarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata uyarlık, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Samsun 3. İdare Mahkemesi'nin 15/11/2022 gün ve E:2021/1007, K:2022/1225 Sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemlerin iptaline, dava ve istinaf aşamasına ait aşağıda dökümü yapılan toplam 542,85 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL avukatlık ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, artan posta avansının re'sen davacıya iadesine, 16/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

 

You have reached the end of the article. We hope you liked our article.

Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.

 

Name *
E-mail *
Phone *
Message *
Send your case

Max file size (Mb): 2

Max number of files: 1