Samsun Bölge İdare Mahkemesi SAMSUN. 4. İDARİ DAVA DAİRESİ 22.03.2023 T. 2023/234 E. 2023/328 K.
İSTİNAF KARARI
İSTEMİN ÖZETİ: Dava, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Samsun Şube Müdürlüğü Havza Ajans Amirliği emrinde 399 Sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel olarak görev yapan davacı tarafından, "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" disiplin suçunu işlediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E- (g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, bir alt ceza olan "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Merkez Disiplin Kurulu'nun 27.09.2021 tarih ve 2021/7 Sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu'nun 30.11.2021 tarih ve 2021/2 Sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Samsun 3. İdare Mahkemesi'nin 24/11/2022 gün ve E:2022/31, K:2022/1300 Sayılı kararıyla; Havza Ajans Amirliği'nde 2021 yılı Mayıs ayı içinde gerçekleştirilen satış işlemlerinde tartı memuru olarak görev yapan davacının, satış işlemleri sürecinde satış talimatında belirtilen hükümlere aykırı olarak ürün bedelini ödeyen hakediş sahiplerine ait ürünlerin başka kişilere teslim ettiği, hakediş sahiplerini borçlandırarak üçüncü şahıslara teslimat yaptığı, hakediş sahiplerinden mükerrer ödeme alınması, hakediş sahiplerinin tahsis miktarlarının bir kısmının üçüncü şahıslara teslim edilmesi ve hakediş sahipleri adına ödeme yapan üçüncü şahıslara ürün satışı yapılması gibi usulsüz iş ve işlemleri eksper Y. Y.'ın direktif ve yönlendirmesine istinaden birlikte fiilen gerçekleştirdiği, yapılan tüm usulsüz iş ve işlemlere ilişkin kantar çeki pusulası ve tartı kartelaları vb. belgeleri gerçeğe aykırı düzenleyerek kamu zararı oluşumuna sebebiyet verdiği iddiasının subüta erdiği, bu durumda; davacının "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiilini işlediğinin sabit olduğu sonucuna varılmakta olup, davacının 657 Sayılı Kanun'un 125/E-g maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına, ancak aynı Kanun'un 125. maddesinin 3. fıkrası uyarınca bir alt ceza olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından; disiplin cezasına konu eylemin tam olarak ortaya konulamadığı, isnad edilen eylemle ilgili sorumluluğunun bulunmadığı, ceza soruşturmasının devam ettiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce dava dosyası 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri doğrultusunda incelenerek işin gereği görüşüldü:
KARAR: Dava, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Samsun Şube Müdürlüğü Havza Ajans Amirliği emrinde 399 Sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel olarak görev yapan davacı tarafından, "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" disiplin suçunu işlediğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E- (g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, bir alt ceza olan "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Merkez Disiplin Kurulu'nun 27.09.2021 tarih ve 2021/7 Sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu'nun 30.11.2021 tarih ve 2021/2 Sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin "Disiplin Cezaları" başlıklı 44. maddesinde, ''Teşebbüs veya bağlı ortaklıklardaki hizmetlerin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla sözleşmeli personelin görevleri ile ilgili kusurlu hareketleri, iş yerinde veya dışında teşebbüs ve bağlı ortaklıkla ilgili mevzuata aykırı davranışları nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması hariç, verilmesi gereken disiplin cezaları ile disiplin cezası vermeye yetkili merciler ve disiplin kurulları hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde teşebbüs veya bağlı ortaklık memurlarının tabi olduğu hükümler uygulanır. Ancak, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller için sözleşme ücretinden kesme cezası, aylıktan kesme cezası esaslarına göre uygulanır.'' hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin "Uygulamanın İzlenmesi" başlıklı 58. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak kaydıyla 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır." kuralı yer almıştır.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesini birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde, "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Kanun'un 125/3. maddesinde de, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanının uygulanabileceği öngörülmüştür.
Anayasa'nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
657 Sayılı Kanun'un 130. maddesinde ise, Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan memurun savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 30/04/2021 tarih ve 31740 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 30. maddesinde de, "1) Memura savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez. Savunma, soruşturma sürecinin son aşamasında disiplin amiri tarafından istenir. (2) Savunma, memur hakkındaki iddialar, bu iddiaların dayandığı deliller, isnat edilen fiil veya hâllerin hukuki nitelendirmesi ve 657 Sayılı Kanun'un 125. maddesinde sayılan fiil veya hâllerden hangisinin kapsamına girdiği bent ve alt bent belirtilerek istenir. (3) Memur, yetkili kurulun veya disiplin amirinin yedi günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapar. (4) Savunma istemine ilişkin yazıda, süresi içinde yapılmaması hâlinde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağı belirtilir. (5) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına ilişkin soruşturma süreci sonunda disiplin amiri savunmayı aldıktan sonra soruşturma dosyasını disiplin kuruluna gönderir. (6) Devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin soruşturma süreci sonunda disiplin amiri savunmayı aldıktan sonra ceza verilmesi gerektiği kanaatine varırsa soruşturma dosyasını, kanaatini içeren yazı ile birlikte yüksek disiplin kuruluna gönderir. Yüksek disiplin kurulunca, memurun sözlü veya yazılı olarak son savunması, 657 Sayılı Kanun'un 129. maddesinde tanınmış olan haklardan yararlanmasına imkân sağlanmak suretiyle ayrıca talep edilir. " düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Samsun Şube Müdürlüğü Havza Ajans Amirliği emrinde 399 Sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel olarak görev yapan davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda, 2021 yılı Mayıs ayı içinde gerçekleştirilen satış işlemlerinde satış talimatında belirtilen hükümlere aykırı olarak hakediş sahibi olmayan kişilere ürün teslimatı yaptığı, yapılan ürün teslimatlarını ise hakediş sahiplerine yapılmış gibi göstermek amacıyla gerçeğe aykırı resmi belge düzenlediği ve bu işlemler nedeniyle kamu zararına sebebiyet verdiğinden bahisle, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, bir alt ceza olan "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, teklifin görüşüldüğü Merkez Disiplin Kurulu'nun 27.09.2021 tarih ve 2021/7 Sayılı kararıyla, önerilen teklifin uygun olduğuna ve davacının kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, anılan işleme karşı yapılan itirazın Yüksek Disiplin Kurulu'nun 30.11.2021 tarih ve 2021/2 Sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine de bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 30. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan emredici düzenleme gereği, davacıdan disiplin soruşturmasına konu isnat hakkındaki yazılı savunmasının, soruşturma raporunun düzenlenmesinden sonra disiplin amiri tarafından, isnat edilen eylemin ya da eylemlerin ve iddiaların dayandığı delillerin somut olarak belirtilmesi ve isnat edilen fiil veya hâllerin hukuki nitelendirmesi ve 657 Sayılı Kanun'un 125. maddesinde sayılan fiil veya hâllerden hangisinin kapsamına girdiğinin bent ve alt bent halinde belirtilmesi suretiyle istenmesi gerekirken, muhakkik tarafından soruşturmanın yürütüldüğü aşamada 07/07/2021 tarihli yazı ile davacıdan savunma vermesinin istendiği, ayrıca disiplin soruşturması raporunun sonuç kısmında, davacının "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasıyla cezalandırılması, ancak alt ceza uygulamasına gidilerek kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılması teklifi getirildiği göz önünde bulundurulduğunda, davaya konu disiplin cezası verilmeden önce davacıya isnat edilen fiil hakkında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 129/2. maddesiyle Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 30/6. maddesinde yer alan "Devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin soruşturma süreci sonunda disiplin amiri savunmayı aldıktan sonra ceza verilmesi gerektiği kanaatine varırsa soruşturma dosyasını, kanaatini içeren yazı ile birlikte yüksek disiplin kuruluna gönderir. Yüksek disiplin kurulunca, memurun sözlü veya yazılı olarak son savunması, 657 Sayılı Kanun'un 129. maddesinde tanınmış olan haklardan yararlanmasına imkân sağlanmak suretiyle ayrıca talep edilir." hükmü uyarınca da hakları hatırlatılarak savunma vermesinin istenmediği ve söz konusu 07/07/2021 tarihli savunma istem yazısına binaen davacı tarafından verilen 13.07.2021 tarihli savunma esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği dosya kapsamından görülmektedir.
Bu durumda, soruşturma sürecinin son aşamasında, disiplin cezası verilmeden önce, disiplin amiri tarafından, 30/04/2021 tarih ve 31740 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 30. maddesine uygun olarak düzenlenecek savunma istem yazısıyla davacıdan savunma vermesinin istenilmesi gerekirken, bu hususa riayet edilmediği gibi 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 129/2. maddesiyle Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 30/6. maddesinde yer alan hakları hatırlatılarak davacıdan savunma vermesinin de istenilmediği anlaşıldığından, davacıya usulüne uygun olarak savunma hakkı tanınmaksızın tesis edilen işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Ayrıca, disiplin soruşturması raporunun sonuç kısmında, davacının "Devlet memurluğundan çıkarma" cezasıyla cezalandırılması, ancak alt ceza uygulamasına gidilerek kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılması teklifi getirilmesi üzerine, anılan teklifin görüşüldüğü Merkez Disiplin Kurulu'nun yetkili makam olup olmadığı hususu incelendiğinde;
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 126. maddesinde;
disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi bulunmadığı, cezayı kabul veya reddedeceği, ret halinde atamaya yetkili amirlerin 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbest oldukları ve özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümlerinin saklı olduğu hükümleri yer almaktadır.
Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Yetkili yüksek disiplin kurulları" başlıklı 26.maddesinde, "1) Amirlerin bu yoldaki isteği üzerine Devlet memurluğundan çıkarma cezasını vermeye ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yapılan itirazları değerlendirmeye, memurun bağlı bulunduğu kamu idaresinin yüksek disiplin kurulu yetkilidir. (2) Mahallî idarelerde görev yapan memurlar hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası vermeye ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yapılan itirazları değerlendirmeye İçişleri Bakanlığı yüksek disiplin kurulu yetkilidir." hükmüne, "Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun değerlendirmesi neticesinde yetki" başlıklı 27.maddesinde, " (1) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına ilişkin olarak; a) Ceza teklifinin ilgili disiplin kurulunca kabul edilmesi üzerine ceza vermeye yetkili amirler, 657 Sayılı Kanun'un 125. maddesinin üçüncü fıkrası hükmünü de dikkate alarak yapacağı değerlendirmeye göre cezayı verir veya gerekçesini de belirtmek suretiyle reddeder. b) Ceza teklifinin disiplin kurulunca reddedilmesi üzerine ceza vermeye yetkili amirler, 657 Sayılı Kanun ile bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla gerekçesini de belirterek, başka bir disiplin cezası vermeye veya disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar vermeye yetkilidir. (2) Yüksek disiplin kurulu tarafından, Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi isteminin reddine karar verilmesi üzerine ceza vermeye yetkili amirler, 657 Sayılı Kanun ile bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla gerekçesini de belirterek, başka bir disiplin cezası vermeye veya disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar vermeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerde, uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarının hangi makamlar tarafından karara bağlanacağı ve bu cezaların hangi makamlar tarafından onaylanacağı belirlenmiştir. Bu bağlamda disiplin kurullarının ayrı bir ceza tayinine yetkisi olmadığı açık olmakla birlikte, soruşturmacı tarafından Devlet memurluğundan çıkarma cezasının teklif edildiği hallerde, yetkili disiplin kurullarınca eylemin sabit görülmesi buna karşılık bir derece hafif ceza uygulanması gerektiği yönünde kanaate ulaşılması durumunda, disiplin kurullarının bu yetkilerini kendilerinin kullanacağı kuşkusuzdur.
Bu durumda, 657 Sayılı Kanun'da öngörülen koşulların varlığı halinde bir derece hafif cezayı verme yetkisinin asıl cezayı vermeye yetkili disiplin kurulu veya disiplin amirine ait olması karşısında, doğrudan Devlet memurluğundan çıkarma cezası verme yetkisi bulunmayan merkez disiplin kurulu tarafından alt ceza uygulanmak suretiyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırmaya ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, disiplin cezası verilmesi yönünde işlem tesis edilirken, hangi disiplin suçunun işlendiği açıklanarak 657 Sayılı Kanun'un 125. maddesinin hangi bendine istinaden disiplin cezası verildiğinin belirtilmesi zorunlu olduğu halde, bu zorunluluğa uyulmaksızın, hukuki belirlilik ilkesine aykırı olacak şekilde, hangi disiplin suçu için ceza verildiği açıklanmaksızın doğrudan soruşturma raporunda getirilen teklifin kabul edilerek davacının kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesine dair işleme karşı yapılan itirazın reddine dair dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer yandan, Dairemizin iş bu kararındaki gerekçe dikkate alınmak suretiyle yetkili disiplin amiri tarafından, Devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin soruşturma süreci sonunda davacının usulüne uygun savunması alındıktan sonra ceza verilmesi gerektiği kanaatine varılırsa soruşturma dosyasını, kanaatini içeren yazı ile birlikte yüksek disiplin kuruluna göndermesi ve Yüksek disiplin kurulunca, memurun sözlü veya yazılı olarak son savunması, 657 Sayılı Kanun'un 129. maddesinde tanınmış olan haklardan yararlanmasına imkân sağlanmak suretiyle ayrıca talep edilmesi üzerine, yetkili makamca yeniden işlem tesis edilebileceği açık ise de, davacının netice itibarıyla "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasıyla cezalandırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlem ile verilen disiplin cezasından daha ağır bir ceza ile cezalandırılması aleyhe bozma yasağı ile hak arama özgürlüğü ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden, yeniden işlem tesis edilmesi halinde bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiği kuşkusuzdur.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Samsun 3. İdare Mahkemesi'nin 24/11/2022 gün ve E:2022/31, K:2022/1300 Sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, dava ve istinaf aşamasına ait aşağıda dökümü yapılan toplam 777,90 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL avukatlık ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, dava aşamasında yatırılan 133,00 TL YD harcı ile istinaf aşamasında yersiz alınan 179,90 TL karar harcının istemi halinde, artan posta avansının ise re'sen davacıya iadesine, 22.03.2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.