CAM BALKON YAPTIRMAK YASAL MIDIR? SİTE YÖNETİMİ CAM BALKONU KALDIRABİLİR Mİ?

T.C. Yargıtay 5.HUKUK DAİRESİ Esas:2024-1671 Karar:2024-5540 Karar Tarihi:07.05.2024 

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yönetim hizmetleri sözleşmesi uyarınca ... Yaşamkent Sitesi yöneticisi olduğunu, davalının söz konusu sitede E blok 20 No.lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, tapuya mübrez yönetim planının 10 uncu maddesinin (g) bendi uyarınca \"hak sahipleri balkonlarını kapatmak istediklerinde toplu yapı yönetim kurulu tarafından hazırlanacak tip projeye uygun olarak kapatmak zorundadır.\" hükmünün bulunduğunu, yönetim planında yer alan bu düzenleme gereği yönetim kurulunca 01.03.2018 tarihinde balkonların cam ile kapatılmasına; ancak sitede dış görünüş ve estetiğin bozulmaması için saydam cam kullanılmasına ve mekanizmanın sürgülü sistem olmasına karar verildiğini, davalının yönetim planına aykırı olarak yönetim kurulunca belirlenen sürgülü balkon kapatma uygulmasının dışına çıkarak balkonunu katlanır cam ile kapattığını, davalıya dairesini satın alırken sitede geçerli balkon kapatma uygulaması hakkında bilgi verildiğini, buna rağmen davalının balkonunu katlanır cam sistemi ile kapattığını, davalının önce sözlü olarak ardından Ankara 54. Noterliğinin 16.10.2018 tarihli ve 38846 No.lu ihtarı ile de uyarıldığını ancak sonuç alınmadığını ileri sürerek davalı tarafından bağımsız bölüm balkonuna yapılan katlanır cam balkon sisteminin kaldırılarak eski hale getirilmesine, kapatma yapılacak ise sürgülü sitem uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin balkonunda yaptığı kapatmanın yönetim kurulu kararına aykırı olduğu belirtilmişse de kanuna aykırı olduğundan bahsedilmediğini, müvekkilinin balkonuna katlanır şeffaf cam sistemiyle yaptığı kapatmanın kanuna aykırılık teşkil etmediğini, apartmanın dış cephesi veya görüntüsünü bozacak nitelikte veya taşıyıcı sistemlere, ana taşınmaza zarar verecek ya da bağımsız bölüm oluşturacak nitelikte olmadığını, ayrıca site yönetiminin önerdiği kaydırmalı şeffaf camla kapatma sisteminin müvekkilinin yaptırdığı katlanır camla kapatma sistemine göre daha pahalı olduğu gibi kullanışlı da olmadığını, kaydırmalı cam sisteminde cam temizliği yapılamadığını, herhangi bir kırılma ya da bozulma olduğunda sistemin tamamının değiştirilmesi gerektiğini, yönetim planının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na (634 sayılı Kanun) aykırı olamayacağını, yönetim planında kişilerin mülkiyet hakkını kısıtlamaya yönelik hükümler konulamayacağını, konulursa da geçersiz olacağını, site yönetim kurulunca kat maliklerini zora sokacak harcamalara yönlendirecek kararlar alınmayacağını, alınırsa geçerli olmayacağını, yönetim planında yönetime ilişkin hükümler dışında kalan konuların yer alamayacağını, yönetim planının onaylanmış projeye aykırı olamayacağını, yönetim planında 634 sayılı Kanun'un 28 inci maddesinin birinci fıkrasının kapsamında kalmayan hususlarda alınan kararların sadece imza sahiplerini bağlayacağını, cüzi halefleri bağlamayacağını, davalının siteye taşındığından bu yana dava konusu cam balkon hususunda herhangi bir yazı tebliğ edilmediğini, hiçbir yönetim kurulu kararı ya da toplantı tutanağının tebliğ edilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava açma yetkisi bulunmadığını, yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu, sadece müvekkiline karşı dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında kanuna aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik araştırma ve inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davalının yönetim planına aykırı davranışı tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

You have reached the end of the article. We hope you liked our article.

Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.

 

Name *
E-mail *
Phone *
Message *
Send your case

Max file size (Mb): 2

Max number of files: 1