Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin, bir doçentlik başvurusunun iptaline ilişkin verdiği bu karar, akademik dünyada sıkça tartışılan intihal iddiaları, etik ihlaller ve adil yargılanma hakkı konularını yeniden gündeme taşıyor. Davada, bir akademisyenin doçentlik başvurusu, eserlerinde intihal yaptığı gerekçesiyle iptal edilmiş, ancak mahkeme sürecinde bilirkişi raporları, uzman görüşleri ve önceki etik komisyon kararları arasındaki çelişkiler dikkat çekmiştir. Karar, akademik çalışmalarda kaynak gösterme kuralları, özgünlük kriterleri ve yargı kararlarının tutarlılığı gibi temel meselelere ışık tutarken, aynı zamanda üniversitelerdeki disiplin süreçlerinin şeffaflığı konusunda da önemli soruları beraberinde getiriyor.
Bu yazıda, söz konusu davanın detaylarını, intihal iddialarının nasıl değerlendirildiğini, yargı sürecindeki çelişkileri ve akademik etiğin hukuki boyutlarını bulabilirsiniz. Eğer siz de akademik yükseltme süreçleri, bilimsel etik ihlaller veya yükseköğretimdeki yargı denetimi ile ilgiliyseniz, bu kararın analizi önemli bir referans niteliği taşıyor.
ANKARA. 4. İDARİ DAVA DAİRESİ 20.12.2023 T. 2023/3371 E. 2023/3878 K.
İSTİNAF KARARI
İSTEMİN ÖZETİ: Ankara 12. İdare Mahkemesi'nce davanın reddi yönünde verilen 29/09/2023 gün ve E:2022/2598, K:2023/1634 Sayılı kararın; davacı vekili tarafından, karara esas alınan bilirkişi raporunda intihal kelimesi dahi geçmediği, özensizlik ifadesi kullanılarak genel anlamda etik ihlal yapıldığının belirtildiği, dava konusu işlem ile bilirkişi raporu arasında bir bağ bulunmadığı, raporun eksik ve hatalı olduğu, benzer tespitlerde ilk derece mahkemeleri, üst mahkemeler, etik komisyon kararlarında "intihal yoktur" kararı almasına rağmen davacıda tersi uygulamanın adil yargılanma hakkını ihlal edeceği, yargı kararları arasında birlik olması gerektiği, intihal yapıldığı iddia edilen makaleye metin içerisinde ve kaynakçada atıflar yapıldığı, intihal gayretinde bulunan kişinin intihal edilen makaleye atıf yapmasının mümkün olamayacağı, davalı idare tarafından davacı hakkında intihal kararı alınmadan önce uzman görüşlerine başvurulduğu, bu uzmanlarca intihal olmadığının açıkça belirtildiği, ancak idare tarafından bu raporları çürütecek hiçbir argüman ileri sürülmediği, davacının doçent unvanı aldıktan sonra incelemesinin yapıldığı, jüri raporlarının davacının etik ihlal işlemediğini başarılı olduğunu ortaya koyduğu, aynı iddialar hakkında davacının bağlı bulunduğu Siirt Üniversitesi "etik ihlal yoktur" kararı almasına rağmen bu kararın incelenmediği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi talep edilmektedir.
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince, 2577 Sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü;
KARAR: Dava; 2020 Mart dönemi Muhasebe Bilim Alanından Doçentlik başvurusunda bulunan davacının, bir eserinde "intihal" şeklinde etik ihlalinde bulunduğuna karar verildiğinden bahisle Doçentlik Yönetmeliği'nin 7/6. maddesi ve Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin 11. maddesi uyarınca doçentlik başvurusunun iptal edilmesine dair 17.01.2022 tarihli, 711 Sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; ''Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden Mahkememizin 31/01/2023 tarihli ara kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 13/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "Dosya bir bütün olarak incelenmiş, davacının işbu davaya konu “Türkiye'de Futbolcu Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi: Örnek Uygulamalar” başlıklı bilimsel eserinde daha önce .... ve .... tarafından yazılan “Futbol Kulüplerinde İnsan Kaynakları Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi” başlıklı makale ve .... tarafından hazırlanan “Futbol Kulüplerinde İnsan Kaynakları Muhasebesi Uygulamaları” başlıklı yüksek lisans tezinden bilimsel referans gösterme kurallarına özen gösterilmeksizin alıntı yapıldığı değerlendirilmiştir. Zira çalışmada, davacının, adı geçen çalışmalardan alıntı yaptığı kısımlar için referans gösterdiği halde, bu çalışmalarda (hem tezde hem makalede) yer verilen ve bu çalışmaların nüvesini oluşturan örnek uygulamayı ise referans göstermeksizin alıntı yaptığı görülmektedir. Önceden ve/veya başkaları tarafından yapılan çalışmada yer alan metinlerin veya örnek uygulamaların kaynağı belirtilmek sureti ile sonradan yapılan çalışmalarda kullanılması akademik olarak karşılaşılan ve etik bakımından sorun teşkil etmeyen bir uygulamadır. Ancak, davacının başka bir eser için üretilmiş örnek uygulamayı kendi çalışmasında da kullanması, akademik olarak karşılaşılan bir uygulama olsa da örneğin kaynağının gösterilmeksizin kullanılması akademik etiğe uygun değildir.
SONUÇ: Davacının işbu davaya konu “Türkiye'de Futbolcu Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi: Örnek Uygulamalar” başlıklı bilimsel eserinde .... ve .... tarafından yazılan “Futbol Kulüplerinde İnsan Kaynakları Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi” başlıklı makale ile yine .... tarafından hazırlanan “Futbol Kulüplerinde İnsan Kaynakları Muhasebesi Uygulamaları” başlıklı yüksek lisans tezinde yer verilen ve bu çalışmaların hazırlanış amaçları İle müsemma örnek uygulamaya kendi makalesinde yer vermesi akademik olarak karşılaşılan bir uygulama olmasına rağmen bahse konu örneğe dair alıntının kaynağının gösterilmeksizin kullanılmasının akademik etiğe uygun olmadığı kanaati hasıl olmuştur." şeklinde görüş ve kanaate yer verilmiştir. Anılan raporun taraflara tebliğ üzerine davacı tarafından yapılan itirazlar bilirkişi raporunu sakatlar nitelikte görülmediğinden, rapor bu haliyle hükme esas alınabilecek içerik ve yeterlikte bulunmuştur. Bu durumda; bilirkişi raporu, dosyada yer alan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacının doçentlik başvuru dosyasında etik ihlalinde bulunduğu anlaşıldığından, doçentlik başvurusunun iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Doçentlik ve atama" başlıklı 24. maddesinde; "a) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurulca belirlenen takvime göre yılda en az iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır:
(1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak.
(2) Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek.
(3) Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek yeterli sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak.
b-) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir.
Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın yayın ve çalışmalarını değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. (Değişik cümle:15/4/2020- 7243/2 md.) Jüri üyelikleri, jüri, değerlendirmeye esas alınan raporlar ve başvuru sonucu ilgililere elektronik ortamda erişime açılır ve bu bilgiler, erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün ilgililere tebliğ edilmiş sayılır.
c) Üniversitelerarası Kurulca yeterli yayın ve çalışmaya sahip olduğuna karar verilen adaya doçentlik unvanı verilir.
ç) Doçentlik başvurularında adayların yayın ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.", "Üniversitelerarası Kurul" başlıklı 11.maddesinde "...b. Görevleri Üniversitelerarası Kurul akademik bir organ olup aşağıdaki görevleri yapar:... (3) Üniversitelerin tümünü ilgilendiren eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleri ile ilgili yönetmelikleri hazırlamak veya görüş bildirmek,... (6) (Değişik: 22/2/2018-7100/3 md.) Doçentlik başvurularında ilgili bilim veya sanat alanında jüriler oluşturarak adayların yayın ve çalışmalarını Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen esas ve usuller kapsamında değerlendirip, yeterli yayın ve çalışmaya sahip olan adaylara doçentlik unvanı vermek", "Yönetmelikler" başlıklı 65.maddesinde "a. Aşağıdaki hususlar Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir: ... (14) (Ek:2/12/2016 -6764/35 md.) Bilimsel araştırma ve yayın etiği kurullarının oluşumu, görevleri ve çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar." hükümlerine yer verilmiştir.
115.04.2018 tarih ve 30392 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Doçentlik Yönetmeliğinin "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, "(1) Bu Yönetmeliğin amacı, doçentlik değerlendirmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. (2) Bu Yönetmelik, doçentlik bilim/sanat alanlarının belirlenmesi, doçentlik başvurusu yapabilme şartları, başvuru zamanı ve usulü, doçentlik değerlendirme jürilerinin oluşturulması, doçentlik sürecinin yürütülmesi, Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenen intihal, diğer bilimsel araştırma ve yayın etiği ve disipline aykırılık iddiaları dolayısıyla izlenecek yollarla komisyonların teşkiline ve görevlerine ilişkin hükümleri kapsar.",
"Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık" başlıklı 7. maddesinde, " (1) Üniversitelerarası Kurul, bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık ile disiplin cezaları bakımından doçentlik değerlendirmesine başvuran adayların durumlarını, kendi bünyesinde oluşturacağı veri tabanından kontrol eder.
(2) Eser incelemesi yapan jüri üyeleri, başvuru dosyasında yer alan herhangi bir eserde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık tespit ederse, bu durumu hazırlayacağı gerekçeli bir raporla ve iddiaya konu olan eserlerle birlikte Üniversitelerarası Kurula bildirir.
(3) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında gerekli işlemler, Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. Üniversitelerarası Kurul, bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında gerekli işlemlerin yapılması için durumu belgeleriyle birlikte ilgili bilimsel araştırma ve yayın etiği komisyonuna gönderir ve bir karar verilinceye kadar doçentlik başvurusuyla ilgili herhangi bir işlem yapmaz.
(4) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddialarını incelemek ve sonuçlandırmak amacıyla Üniversitelerarası Kurul bünyesinde Fen ve Mühendislik Bilimleri, Sağlık ve Spor Bilimleri, Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar alanlarından olmak üzere üç adet Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu kurulur. Bu komisyonların kuruluşu, çalışma usul ve esasları Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenir.
(5) İlgili bilimsel araştırma ve yayın etiği komisyonu tarafından incelenen bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiasının doğru olmadığının tespiti halinde, doçentlik değerlendirme süreci kaldığı yerden devam eder. (Ek cümle: RG-12/6/2020-31153) Bu takdirde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiasında bulunan jüri üyesinin görevi sonlandırılır.
(6) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen (Değişik ibare: RG-7/9/2019-30881) adayın başvurusu iptal edilir. (Ek cümleler: RG-12/6/2020-31153)
Başvurusu iptal edilen aday, müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurabilir. Yeniden doçentlik başvurusunda bulunan aday etik ihlal tespitine konu olan yayınlarını belirtmekle yükümlüdür. Aday yanlış beyan dışında etik ihlal tespitine esas olan yayınlarını beyannamede kullanamaz. Adayın idarî, cezaî ve hukukî sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.
(7) İnceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğu tespit edilen adayla ilgili karar, gerekli disiplin ve diğer idarî işlemlerin başlatılması amacıyla bilgi ve gereği için adayın bağlı olduğu kuruma ve gerekli görülen hallerde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bildirilir.
(8) Jüri üyelerince doçentlik değerlendirme başvurusuyla ilgili olarak adayın yanıltıcı bilgi veya belge sunduğunun ileri sürülmesi veya re'sen tespit edilmesi halinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar Üniversitelerarası Kurul, doçentlik başvurusuyla ilgili herhangi bir işlem yapmaz. İlgili bilimsel araştırma ve yayın etiği komisyonu tarafından yapılacak inceleme neticesinde iddianın doğru olduğunun tespiti halinde (Değişik ibare: RG-7/9/2019-30881) adayın başvurusu iptal edilir. (Ek cümle: RG-12/6/2020-31153) Başvurusu iptal edilen aday, müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurabilir. İddianın doğru olmadığına karar verilmesi halinde doçentlik değerlendirme süreci kaldığı yerden devam eder. (Ek cümle: RG-12/6/2020-31153) Bu takdirde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiasında bulunan jüri üyesinin görevi sonlandırılır.
(9) Adayın doçentlik başvuru süreci devam ederken aday hakkında doçentlik başvuru dosyasında sunmuş olduğu herhangi bir eserinde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık bulunduğu iddiasını içeren şikâyet veya ihbar yapılması halinde, Üniversitelerarası Kurul bu başvuruyu değerlendirilmesi amacıyla derhal ilgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonuna gönderir. İlgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu bu başvuru hakkında ön değerlendirme yapar. Yapılan ön değerlendirmede, başvurunun inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeye dayalı olduğunun tespit edilerek iddianın incelenmesine karar verilmesi halinde Üniversitelerarası Kurul doçentlik başvurusuyla ilgili herhangi bir işlem yapmaz. Bunlar hakkında sekizinci fıkra hükümleri uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
2547 Sayılı Kanun'un 24 üncü, 42. ve 65. maddelerine dayanılarak hazırlanan Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma Ve Yayın Etiği Yönergesinin "Kapsam" başlıklı 2.maddesinde "(1) Bu Yönerge,
a-) Yükseköğretim kurumları mensuplarınca veya yükseköğretim kurumlarıyla ilişkisine bakılmaksızın kişilerce yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca akademik unvanların elde edilmesi aşamasında ve sonrasında yapılan her tür bilimsel araştırma ve çalışmalar ile gerçekleştirilen bilimsel etkinlikler, desteklenen ve/veya yürütülen bilimsel araştırma-geliştirme projeleriyle ilgili araştırma etiği konularını,
b-) Lisans üstü eğitim sırasında yapılan tez ve bilimsel yayınlar ile yürütülen bilimsel araştırma-geliştirme projeleriyle ilgili araştırma etiği konularını,
c-) Yükseköğretim kurumları mensuplarınca yurtiçinde ve yurtdışında her çeşit basın, görsel ve işitsel yayın organlarında yayımlanan ya da yayımlanmak üzere gönderilmiş olan her tür yayınla ilgili yayın etiği sorunlarını,
ç-) Yükseköğretim kurumları mensuplarınca biyomedikal araştırmalarda kullanılacak deneklerde ve ekoloji ile ilgili çalışmalarda yapılan etik ihlallerini kapsar.", "Etik kurullarına başvuru ve kurulların çalışma esasları" başlıklı 9.maddesinde "... (4) Yükseköğretim kurumuna gönderilen ve etik ihlal iddiası içeren şikâyet ve ihbar dilekçelerinde, kişilerin doçentlik başvuru sürecinin devam ettiğinin de belirtilmesi halinde hakkında etik ihlal iddiası bulunan kişinin devam eden bir doçentlik başvurusunun bulunup bulunmadığı hususu yükseköğretim kurumu tarafından derhal Üniversitelerarası Kurul Başkanlığından sorulur. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca devam eden doçentlik başvurusunun bulunduğunun bildirilmesi halinde iddialar ile ilgili tüm bilgi ve belgeler Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına gönderilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun U. ve 24. maddelerine dayanılarak hazırlanan Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin "Kapsam" başlıklı 2.maddesinde "(1) Bu yönerge, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca doçentlik başvurusunda bulunan adaylar tarafından yapılan her tür bilimsel araştırma ve çalışmalar ile gerçekleştirilen bilimsel etkinlikler, desteklenen ve/veya yürütülen bilimsel araştırma geliştirme projeleriyle ilgili araştırma ve yayın etiği konularını kapsar.", "Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler
" başlıklı 4.maddesinde " (1) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemler şunlardır:
a-) İntihal: Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" düzenlemelerine yer verilmiştir.
İntihalin tanımı ile ilgili 2547 Sayılı Kanunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 44. maddesinin (c) fıkrasına dayanılarak hazırlanıp 20.04.2016 tarih ve 29690 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 3. Maddesinde " (1) Bu Yönetmelikte geçen;... c) İntihal: Başkalarının fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermeyi... İfade eder", "Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Olarak Değerlendirilemeyecek Haller" başlıklı 5.maddesinde "Evrensel olarak tanınan bilim kuramları, bilim alanlarının temel bilgileri, matematik teoremleri ve ispatları gibi önermelerin çalışmalarda kullanılması etik ihlal olarak değerlendirilemez.", "İnceleme sonucunda yapılacak işlemler" başlıklı 11. maddesinde " (1) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen adayın doçentlik başvurusu iptal edilir. Başvurusu iptal edilen aday, müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurulabilir. Adayın idari cezai ve hukuki sorumluluğa ilişkin hükümler saklıdır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Osmanlıca-Türkçe Lügatta intihal: çalma, başkasının yazısını veya şiirini kendinin gibi gösterme, iktibas: ödünç alma, bir kelimeyi, bir cümleyi veya bunların manalarını olduğu gibi alma şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1/B maddesinde; "Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini" ifade edeceği belirtilmiş, aynı Kanunun "Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz" başlıklı 71. maddesinin 3. fıkrasında; "Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2020 Mart Doçentlik başvurusu dönemi içinde başvuru yaptığı, söz konusu başvuru davalı idarece incelenmekte iken .... isimli bir akademisyen tarafından Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına gönderilen 03.09.2020 tarihli dilekçede özetle; "Futbol Kulüplerinde İnsan Kaynakları Muhasebesi Uygulamaları" isimli yüksek lisans tezi ile Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisinin 2019-3 numaralı sayısında "Futbol Kulüplerinde İnsan Kaynakları Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi" isimli bir makalesinin olduğunu, davacının Sosyal Bilimler Dergisinin Aralık 2019 sayısında yayınlanan "Türkiye'de Futbolcu Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi: Örnek Uygulamalar” isminde bir makale yayınladığını ve bu makalenin kendisine ait çalışmaların esas alınarak hazırlanmasına rağmen yeterli atfın yapılmadığını, çalışmalarında kullandığı cümlelerin dahi sanki davacıya aitmiş gibi söz konusu makalede kullanıldığını, çalışmalarında yer verdiği sayısal örnekler üzerinde tutar ve isim değişikliği yapmak suretiyle bunların kendisininmiş gibi gösterildiğini, yine çalışmalarında verdiği bilgi ve yaptığı önerileri davacının kendisine mal etmeye çalıştığını, davacının bu şekilde hareket ederek hem etik kuralları hem de disiplin hükümlerini ihlal ettiğini ifade ederek şikâyetçi olduğu, söz konusu şikayet dilekçesinde belirtilen hususların incelenmesi için dilekçenin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın 07.09.2020 tarih ve E.55495 Sayılı yazısı ekinde davacının görev yaptığı Siirt Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderildiği, Siirt Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulunca yapılan inceleme süreci devam ederken, şikayetçinin 06.08.2021 tarihli dilekçesi ile Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına, Siirt Üniversitesi Rektörlüğü'ne yaptığı söz konusu şikayet başvurusu sürecinin gereksiz yere uzatıldığını belirterek davacıdan ve adı geçen Üniversite'den şikayetçi olduğu, bu arada, doçentlik jürisi tarafından verilen 4 başarılı 1 başarısız rapor sonucuna göre 18.11.2020 tarihli Üniversitelerarası Kurul Yönetim kurulunca 1122-Muhasebe bilim alanında doçentlik başvurusunun başarılı sayılarak davacıya doçentlik belgesinin düzenlendiği ve davacının doçentlik ünvanını aldığı, Siirt Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulunca yapılan inceleme sonucunda verilen 15.12.2021 tarihli ve 2021/1 Sayılı karar ile; "Komisyonumuzca yapılan araştırma ve incelemede her iki araştırmacıdan önce de aynı konu ile ilgili olarak benzer çok sayıda araştırma yapılmış olduğu, taklide düşme durumu varsa her iki çalışmanın da taklit olabileceği; benzer çalışmalarda kullanılan metodun benzer olduğu ve rutin bir muhasebeleştirme sistemi olduğu; bu sistemin hiçbir yazarın malı olmadığı ve anonim olduğu değerlendirilmiştir... Komisyonumuzca yapılan incelemede T. A.'ın çalışmasında ....'e yeterli atıf yapmış olduğu gözlemlenmiştir. Bundan sonra da farklı spor kulüpleri materyal olarak seçilerek aynı metotla muhasebeleştirme yapmanın farklı eleştirel bakış açısıyla irdelenmesi söz konusu olabilir. Bunun bir sakıncası da yoktur. Yeterli çalışma potansiyeli kullanılarak metotlar klasik ve anonim hale gelmekte ve kitap bilgisine dönüşmektedir. Bu yol bilimin sorgulayıcı karakterine ve tekrarlanma ihtiyacına binaen kullanılmaktadır... gerekçeleri ile şikayet edilen Dr. Öğr. Üyesi ….'ın Siirt Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinde ve sair mevzuat hükümleri çerçevesinde belirtilen “etik kurallardan” herhangi birini ihlal etmediğine" karar verildiği, şikayetçinin 06.08.2021 tarihli dilekçesinin Üniversitelerarası Kurul Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonuna gönderildiği, Komisyonca inceleme başlatılarak, davacının savunmasının ve uzman görüşlerinin alındığı, yapılan inceleme sonucunda Komisyon'un 06.01.2022 tarih ve 2022/01 numaralı kararıyla Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin 4/1-a hükmü uyarınca davacının eserlerinde intihal eyleminin gerçekleştirdiğine karar verildiği, 17.01.2022 tarih ve 711 Sayılı işlemle Doçentlik Yönetmeliğinin 7. Maddesinin 6. fıkrası ve Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin 11.maddesi uyarınca doçentlik başvurusunun iptal edildiği hususunun bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı hakkındaki şikayetin incelenmesi sonucunda verilen ve dava konusu işlemin sebep unsurunu oluşturan Üniversitelerarası Kurul Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonunun 06.01.2022 tarih ve 2022/01 numaralı kararında, hangi gerekçe ile davacının eserinde intihal bulunduğuna kanaat getirildiği hususuna yer verilmediği görüldüğünden, uyuşmazlığın, şikayetçinin iddiaları, davacının iddialara yönelik savunmaları ve Komisyonca alınan uzman görüşleri ile mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda yer verilen tespit ve değerlendirmeler göz önüne alınarak davacının eylemlerinin "intihal" kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, şikayetçinin yukarıda yer verilen iddialarına yönelik olarak, davacının savunmasında, uyuşmazlık konusu eserinde şikayetçinin eserlerinden yararlanıldığı ve gerekli atıfların yapıldığı, bir yerinde sehven atfın bir önceki cümleye konulduğu, hesap isimlerinin aynı olmasının sebebinin işletmelerde Tekdüzen Hesap Planı kullanılmasının yasal zorunluluk olmasından kaynaklandığı, şikayetçinin eserlerinde yer verilen bilgi ve yapılan önerileri kendisininmiş gibi gösterme niyet ve çabasının olmadığı, eseri yayına vermeden önce intihal tespit/benzerlik programında tarattığı ve %11 benzerlik oranı tespit edildiği hususlarını belirttiği, Komisyonca alınan 3 uzman tarafından düzenlenen raporların ikisinde davacının savunmasında belirttiği hususların kabul edilerek eyleminin "intihal" kapsamında olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği, birisi tarafından ise, eserin "uygulamalar" kısmındaki örneklerin şikayetçinin eserlerinden alındığı, davacının atfın yanlış yerde yapıldığı iddiasının, eserinin uygulamalar kısmının amacı ile çeliştiği, uygulama kısmındaki örneklerin tamamının şikayetçinin eserindeki örnekler ile birebir aynı olduğu, dolayısıyla atıf doğru yerde yapılsa bile bu atfın davacıyı intihalden kurtarmayacağı, bir çalışmanın bel kemiğini oluşturan uygulama kısımlarının tamamında başka yazarların özgün eser ve fikirlerinin dipnot verilerek kullanılmasının çalışmayı özgün ve bilimsel kılmayacağı, çalışmada yer verilen örneklerin ....'in çalışmasındaki örneklerle tutar ve isimler dışında birebir aynı olması ve üstelik bazı özellikli işlemler karşısında başka hesap isimlerinin de kullanılabilmesi ve önerilmesi mümkün olabilecekken bu önerilen hesapların da ....'in çalışmasındaki öneriler ile birebir aynı olduğu, çalışmada davacı tarafından ....'in çalışmasından esinlenildiği, uygulama kısmında intihal yapıldığı yönünde görüş ve kanaate yer verildiği, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda ise, davacının başka bir eser için üretilmiş örnek uygulamayı kendi çalışmasında da kullanması, akademik olarak karşılaşılan bir uygulama olsa da örneğin kaynağının gösterilmeksizin kullanılmasının akademik etiğe uygun olmadığı yönünde görüş ve kanaate yer verildiği görülmektedir.
Gelinen noktada, gerek uzman raporları gerekse de bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, şikayetçinin ileri sürdüğü iddialardan sadece davacının eserindeki uygulamalar kısmında yer verilen örnekler bakımından intihalin tartışma konusu yapıldığı, davacının eserinin uygulama kısımlarında yer verdiği örneklerin şikayetçinin eserlerindeki örneklerle uyuştuğu hususu açık olmakla beraber, bu kısımlarda gerekli atıfların yapıldığı, atfın sehven farklı yerde yapıldığı, öte yandan, şikayetçinin eserindeki söz konusu hesap örneklerinin; özgün fikirler, metotlar, veriler veya eserler olarak nitelendirilemeyeceği gibi, davacının bu örnekleri kendisinin gibi göstermek çabasının da olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının eyleminin "Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" şeklindeki "intihal" tanımına uymadığı, bir başka ifade ile tipiklik şartının oluşmadığı sonucuna varıldığından, 2020 Mart dönemi Muhasebe Bilim Alanından Doçentlik başvurusunda bulunan davacının, bir eserinde "intihal" şeklinde etik ihlalinde bulunduğuna karar verildiğinden bahisle Doçentlik Yönetmeliği'nin 7/6. maddesi ve Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin 11. maddesi uyarınca doçentlik başvurusunun iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk, aksi yönde değerlendirmeyle davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE, başvuruya konu Mahkeme kararının kaldırılmasına; dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan Mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam 4.572,90 TL yargılama giderinin ve işbu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 10.500,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine; artan tebligat avansının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca istinaf başvurusunda bulunana iadesine, 2577 Sayılı Kanun'un45. maddesinin 6. fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere, 20.12.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
You have reached the end of the article. We hope you liked our article.
Please do not hesitate to contact us regarding this article or any other legal questions. We are waiting for your message.
© 2017- 2024
Maya Law Firm
All rights reserved.