EMSAL KARARLAR

TORUNLA KİŞİSEL İLİŞKİ DAVASINA İLİŞKİN AVUKATLA GÖRÜŞMEK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

T.C. Yargıtay 2.HUKUK DAİRESİ Esas:2024-2392 Karar:2024-5348 Karar Tarihi:04.07.2024

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen torunla kişisel ilişki kurulması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oğlunun öldüğünü, davalının son bir yıldır torunlarını davacılara göstermediğini belirterek davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıların eşinin ölümüne sebep olduklarını, kendisini ve çocukları dışarı attıklarını, ekonomik güçleri olmasına rağmen yardım etmediklerini, çocuğun hasta olup ilaç kullandığını, davacı dedenin çeşitli suçlardan cezaevinde yattığını, alkol kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2019 tarihli ve 2018/51 Esas, 2019/230 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile davacılar ile torunları arasında her ayın 1. haftası Cumartesi günü sabah saat 09.00’dan Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar; dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00’dan akşam saat 17.00’ye kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 09.00’dan 7. günü saat 17.00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2019 tarihli ve 2019/1802 Esas, 2019/1501 Karar sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.11.2019 tarihli 2019/7351 Esas 2019/11518 Karar sayılı kararı ile; kişisel ilişkinin kaldırılması davasının, basit yargılama usulüne tabi işlerden olmadığı, dosyada usulüne uygun tebliğ edilen dava dilekçesine, davalı anne süresinde cevap vermiş ancak cevap dilekçesinin davacı tarafa tebliğe çıkarılmadığı, diğer yandan davalı tarafın ön incelemede mahkemece verilen kesin sürede bildirilen tanıkları da “yargılamanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, cevap dilekçesi ile dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlandığı, davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, bu nedenle ön incelemede verilen süre içinde bildirmiş olsa dahi tanıklarının dinlenemeyeceği” gerekçesi ile dinlenilmediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 137 nci maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlandığı, Kanunun 139 uncu ve 140 ıncı maddelerinde ise dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterildiği, somut olayda dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşmasının yapılmasının ve devamında tahkikata geçilerek davalı tanıkları dinlenilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aldırılan sosyal inceleme raporları, talimatla aldırılan raporda geçen ... ve ...' in davacılar ile kişisel ilişki kurma hususunda alınan beyan ve görüşleri, 3. Kişiler ile kişisel ilişki süresinin makul ve çocuğun eğitimi aksatmaması, velâyet hakkı sahibini davalı annenin velâyet hakkının aşırı kısıtlanmaması gerekiği yönünde 3. kişiler ile kişisel ilişki kurulmasında gözetilmesi greeken prensipler, Yargıtay 2. HD nin 2016/12752 E, 2017/ 2816 K sayılı kararında \"...Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla \"aile bağlarını\" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır...\" cümleleri ile açıklanılan prensipler, çocukların menfaati (yüksek yararı), çocukların Balıkesir' e anneleri ile yerleşip orada eğitimlerine devam etmekte olmalarına karşın davacıların Elazığ' da yaşadıkları nazara alınarak dava tarihinden itibaren davacılar ile torunları arasında hüküm fıkrasında açıklanılan şekilde kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davacılar ve torunları arasında her ayın 1. haftası Cumartesi günü sabah saat 09.00’dan Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar; dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00’dan akşam saat 17.00’ye kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 09.00’dan 7. günü saat 17.00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, davacılar ile torunları arasında kurulan kişisel ilişki kararının yerinde olup olmadığı, çocukların menfaatine olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun`un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yazının sonuna geldiniz. Yazımızı beğendiğinizi umuyoruz.

Bu yazıyla ilgili veya başka herhangi bir hukuki sorunuzda tarafımızla iletişime geçmekten çekinmeyiniz. Mesajınızı bekliyoruz.

 

Maksimum dosya boyutu (Mb): 2