İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından; silahsız özel güvenlik görevlisi kimlik kartı ve çalışma izninin yenilenmesi amacıyla 02/06/2021 tarihinde yaptığı başvurunun, özel güvenlik görevlisi olma şartlarını kaybettiğinden bahisle reddine ve mevcut kimlik kartı ile çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin … Valiliği Özel Güvenlik Komisyonu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında dolandırıcılık suçundan …. Asliye Ceza Mahkemesi'nin … tarihli, E:… ve K:… sayılı dosyasında 7 ay 15 gün hapis cezası ve 40,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 23/12/2016 tarihinde kesinleştiği, bu kapsamda, 5188 sayılı Kanunun 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 69. maddesiyle değişik 10. maddesinin (d) bendi uyarınca, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmama durumunun özel güvenlik görevlisi olabilme şartları arasında sayıldığı ve yine aynı Kanun'un 11. maddesinin 4. fıkrasında, özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarından herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliğinin iptal edileceğine dair emredici bir düzenlemenin mevcut olduğu, dolayısıyla davacının, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte Kanun'da aranan şartı kaybettiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; işlemin gerekçesinin kasten işlenen bir suçtan dolayı davacının bir yıldan fazla hapis cezası almış olması değil, 5188 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan suçlardan olan dolandırıcılık suçu nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu, 5188 sayılı Kanun'un 680 sayılı KHK'nın 69. maddesiyle değişik 10. maddesi 1. fıkrası, (d) bendi uyarınca dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olan davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, her ne kadar İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünce hazırlanan 22/09/2021 tarih ve 2021/10 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Genelgesinde 680 sayılı KHK'nın yayım tarihinden önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olan, madde metninde sayılı suçlardan birini işlemiş olanların özel güvenlik görevlisi olmalarında 5188 sayılı Kanunun 10. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendi kapsamında bir engel olmadığı düzenlemesine yer verilmişse de Anayasa, Kanun, Kanun Hükmünde Kararname ya da Resmi Gazete'de yayımlanmış bir Yönetmelik ya da Tebliğ niteliğinde olmayan bir genelgenin Kanunu aşan düzenlemeler getirmesi sebebiyle yargı organları tarafından esas alınmasının hem normlar hiyerarşisine hem de hukuk devleti ilkesine aykırılık da teşkil edeceği, bu genelgenin dava konusu olay açısından değerlendirme dışı bırakıldığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; hakkında verilen ceza mahkemesi kararının mahkumiyet sonucunu doğurmadığı, Kanun'da belirtilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemenin suçun işlendiği tarihten sonra getirilmesi nedeniyle aleyhine uygulanamayacağı, dava konusu işlemin masumiyet karinesini ihlal ettiği ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2011 yılından beri özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, 2016 yılında silahsız özel güvenlik görevlisi kimlik kartının yenilendiği, mevcut kimlik kartının geçerlilik süresinin dolması sebebiyle özel güvenlik görevlisi kimlik kartının ve çalışma izninin yenilenmesi istemiyle 02/06/2021 tarihinde davalı idareye yaptığı başvuru sonucu; ... Asliye Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararıyla, dolandırıcılık suçundan 7 ay 15 gün hapis ve 2 gün karşılığı (40 TL) adli para cezası ile cezalandırıldığının ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin tespiti üzerine, 5188 sayılı Kanun'un, 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 10. maddesi, (d) bendi uyarınca davacının özel güvenlik görevlisi olma şartlarını kaybettiğinden bahisle … Valiliği Özel Güvenlik Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararıyla silahsız özel güvenlik görevlisi çalışma izni ve kimlik kartı yenileme talebinin reddine ve mevcut kimlik kartı ile çalışma izninin iptaline karar verildiği, davacı tarafından anılan kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile özel güvenlik izninin verilmesine, bu hizmeti yerine getirecek kişi ve kuruluşların ruhsatlandırılmasına ve denetlenmesine ilişkin hususlar düzenlenmiş; 10. maddesinde, Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
b) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahsız olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak.
c) 18 yaşını doldurmuş olmak.
d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak.
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak.
f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli bulunmamak.
g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak.
h) Güvenlik soruşturması olumlu olmak hükümlerine; 11. maddesinde, Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14. maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir. Şirketlerde eğitici ve temsilci olacaklar ile şirket ortağı tüzel kişi ortaklarında da kurucularda aranan şartlar aranır ve güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır.
Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir.
Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir. hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması başlıklı 231. maddesinde, sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması halinde mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade ettiği; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının, 19/03/2016 tarihinde işlediği dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak ... Asliye Ceza Mahkemesince yapılan ceza yargılaması sonucunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı 7 ay 15 gün hapis ve 2 gün karşılığı (40 TL) adli para cezası ile mahkumiyetine ve anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik kararın hukuki niteliğine bakıldığında; söz konusu kararın 5271 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan hükmü uyarınca yargılanan kişi hakkında mahkumiyet sonucunu doğurmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişilerin denetim süresi içerisinde yalnızca hükmün açıklanmasına konu suça yönelik sanık sıfatının devam ettiği, denetim süresinin iyi halle (suç işlenmeksizin ve denetimli serbestlik tedbirlerine uyularak) geçirilmesi halinde ise mevcut hükmün tümüyle ortadan kalktığı sonucuna varılmaktadır.
Nitekim; aktarılan ceza mahkemesi kararında belirlenen denetim süresinin Kanun'da belirlenen koşullarda geçirildiğinden bahisle, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ek kararıyla, açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak denetim süresince açık olan ceza davasının düşürülmesine karar verilmiştir.
Davacının yargılandığı ceza davasında verilen kararın hukuki niteliği ortaya konulduktan sonra, 5188 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine bakıldığında; anılan Kanun'un yukarıda aktarılan 10. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendinin (1). (2). ve (3). alt bentlerinde sayılan suçları işlediği yapılan ceza yargılaması sonucu sabit görülerek haklarında mahkumiyet hükmü kurulanların, bu hükümlerinin ceza mahkemesince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya engel teşkil edeceği hükmüne yer verilmiştir. Bahsi geçen Kanun hükmünün 02/01/2017 tarih ve 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilmeden önceki halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunun Kanun metninde yer almaması sebebiyle, 02/01/2017 tarihinden önce özel güvenlik görevlisi olan kişiler hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar bulunması, söz konusu kişilerin özel güvenlik görevlisi olarak çalışmasına engel teşkil etmemektedir.
Kanun metninde aktarılan değişiklikten önceki ve sonraki süreçte işlenen suçlarla ilgili olarak haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş kişiler yönünden hangi uygulamanın yapılacağı hususu, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan … tarih ve … sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Genelgesi'nde düzenlenmiş olup, 680 sayılı KHK'nın yayım tarihinden önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olan, madde metninde sayılı suçlardan birini işlemiş olanların özel güvenlik görevlisi olmalarında 5188 sayılı Kanun'un 10. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendi kapsamında bir engel olmadığı, Kanun maddesinde yapılan değişiklik tarihinden sonra işlenen suçlar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının özel güvenlik görevlisi olarak çalışmak için engel oluşturduğu, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunanlar hakkında davanın düşmesi kararı verilmesi halinde, bu kişilerin özel güvenlik görevlisi alanında çalışabileceği düzenlenerek uygulamada ortaya çıkabilecek aksaklıklara açıklama getirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda davacının durumu, özel güvenlik çalışma izninin yenilenmesi amacıyla başvurduğu (ilk defa belge düzenlenmesi istemli bir başvurunun olmadığı) da göz önünde bulundurularak incelendiğinde; 2016 yılında işlediği suç sebebiyle yargılanan ve suçu işlediği sabit görülmekle birlikte mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davacının, ceza yargılamasına konu suç tarihinin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yayımlandığı 02/01/2017 tarihinden önce olduğu, ceza yargılamaları sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararlar sebebiyle herhangi bir suçtan mahkum olduğundan söz edilemeyeceği, kaldı ki mevcut ceza davasının da denetim süresinin Kanunda belirtilen şekilde tamamlanması sebebiyle düşmesine karar verildiği anlaşıldığından, davacının 5188 sayılı Kanun'un 10. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendinde belirlenen koşulları taşımadığından bahisle, özel güvenlik görevlisi kimlik kartının ve çalışma izninin süresinin uzatılmayarak iptal edilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki Malatya 2. İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin gerekçeli reddine ilişkin temyize konu Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın reddine ilişkin …. İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24.05.2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Yazının sonuna geldiniz. Yazımızı beğendiğinizi umuyoruz.
Bu yazıyla ilgili veya başka herhangi bir hukuki sorunuzda tarafımızla iletişime geçmekten çekinmeyiniz. Mesajınızı bekliyoruz.
© 2017- 2025
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.


