Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile davacı müvekkillerinin arasında 14.02.2018 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlendiğini, ... ada 1 No.lu parsel 1/72 arsa paylı B blok 4. Kat 19 No.lu mesken niteliğindeki taşınmazın müvekkilleri tarafından, ... ölünceye kadar bakıp beslemek ve görüp gözetmek koşulu ile temlik ettiğini, bakım borçlusu davalının müvekkillerine söz konusu ölünceye kadar bakma sözleşmesi imzalandıktan sonra sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğini, sözleşmenin iptali ve bu sözleşmeye binaen tapuda davalı adına hukuka aykırı olarak tescil edilen taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili yargılama aşamasındaki yazılı ve beyanlarında; müvekkiline yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin duyma güçlüğü çekmesi nedeni ile gelenlerden haberdar olmadığını, yalnız yaşadığını, davacının yaşlı ve alzheimer hastası olduğunu, bu nedenle kısıtlanması gerektiğini, davacının dava ehliyeti olmadığını, davacının doğrudan vekil tutarak dava açmasının mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesin de belirttiği iddiaların gerçeklikten uzak soyut iddialar olduğunu, müvekkilinin yükümlülüklerinin gereğini yerine getirdiğini, müvekkili ile davacının uzun zamandan beri gayri resmi imam nikahlı karı koca hayatı yaşadıklarını, söz konusu sözleşme yapılmadan önce de müvekkilinin davacıya baktığını ve her türlü ihtiyacının karşıladığını, davacının kızı ve torunu gelerek müvekkilini darp edip, hakaret ederek hasta olan davacıyı alıp götürdüklerini, müvekkilinin komşuları ile birlikte giderek davacıyı istediklerini, ancak; müvekkilinin yine saldırıya ve darba maruz kaldığını, müvekkilinin davacının kızı ve torununa karşı Ereğli 3. Noterliği aracılığı ile ihtarname göndererek davacının kedisine teslim edilmesini talep ettiğini, ancak; bu ihtarnameden de sonuç alamadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm iddiaların asılsız olduğundan bahisle, davacının davasının usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sözleşmenin devamının hakkaniyet kurallarına aykırı olacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı ile davalı arasında yapılan 14.02.2018 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline, 3126 ada 1 parselde kayıtlı B Blok, 4. Kat, 19 No.lu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince dava dilekçesi, ön inceleme duruşma günü, keşif günü ve saatini bildiren tebligatın müvekkiline usulsüz olarak yapıldığını, bu hususta yapılan itirazların İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmadığını, davacının alzheimer hastası olduğunu ve dava ehliyeti bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesince savunma ve delil gösterme imkanı tanınmadığını, dinlenen davacı tanıklarının dava konusu olayla ilgili görgü ve bilgi sahibi olmadıklarını, müvekkilinin akdin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirdiğini, davacının her türlü bakım ve gözetimi ile ilgilendiğini, müvekkilinin davacının beslenme giydirilme, hastalığında hastaneye götürülmesi, ilaçlarının alınması gibi maddi ve manevi yönden her türlü yardım ve desteği sağladığını, İlk Derece Mahkemesince harcın fazla hesaplandığını, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, delilin sunma imkanı tanınmadığından bahisle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki sebepleri ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
3. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 611 inci ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612 nci ve Türk Medeni Kanunu'nun 545 inci maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı Kararı)
4. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler.
5. TBK'nın 617 nci maddesinde, sözleşmeden doğan ödevlere aykırılık nedeniyle ilişki çekilmez olmuşsa ya da başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan her birinin tek yanlı olarak sözleşmeyi feshetme, verdiği şeyi geri alma hatta karşı tarafın kusurlu olması halinde tazminat isteme hakkı tanınmıştır. O halde yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Yazının sonuna geldiniz. Yazımızı beğendiğinizi umuyoruz.
Bu yazıyla ilgili veya başka herhangi bir hukuki sorunuzda tarafımızla iletişime geçmekten çekinmeyiniz. Mesajınızı bekliyoruz.
© 2017- 2025
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.


