TÜKETİCİ DAVASI AVUKATINA ULAŞIN

MOTOR ARIZASI, DEBRİYAJ UYARISI, ADD BLUE HATASI NEDENİYLE ARACIN DEĞİŞİMİ /İADESİ/ MİSLİYLE DEĞİŞİMİ GEREKİR

T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-4120 Karar:2023-5962 Karar Tarihi:18.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

HÜKÜM : Direnme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ayıplı satıma dayalı aynen iade olmadığı taktirde tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıdan 23.11.2016 tarihinde satın aldığı sıfır aracın birkaç kez servise gittiğini ve uzun süre serviste kalması nedeniyle kullanılamadığını, araç değişimi talebinin kabul edilmediğini, müvekkilinin aracı işçi servisi olarak kullandığını, motor arızası sebebiyle 2,5 ayı bulan ve hala devam etmekte olan tamir süresi zarfında müvekkilinin işçilerinin ulaşımını taksi ile sağlamak zorunda kaldığını, halihazırda garanti kapsamında olduğunu ileri sürerek söz konusu aracın birebir yenisi ile değiştirilmesine, müvekkilinin söz konusu aracın tamiri sırasında işçilerin ulaşımına harcadığı ulaşım bedelinin tespit edilerek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu aracın, gördüğü tamir ve bakım sonucu değişen parçaları nedeniyle değer kaybı bulunduğundan değişim talebinin reddi halinde değer kaybının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ayıp ihbar sürelerine uymadığını, arızaların kullanıcıdan kaynaklandığını, gerekli onarımın yapılarak aracın iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.02.2019 tarihli ve 2017/876 E., 2019/157 K. sayılı kararıyla; satılanın gizli ayıbının ortaya çıkmasından sonra süresinde ihbarda bulunulduğu ve 2. onarımın 60 günde tamamlanarak aracın teslim edildiği, sözleşmeden dönme veya zararın miktarı dikkate alınarak ayıpsız misli ile değiştirme talebinin yerinde görülmediği, araçta 4.000,00 TL değer kaybı bulunduğu ve aracın kaldığı sürenin olağan tamir süresini çok aşması nedeniyle oluşan zararın bilirkişi raporuyla 10.600,00 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının aracın misli ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesi talebinin reddine, aracın kullanılmadığı süre için takdiren 10.600,00 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 14.600,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekiller istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli ve 2019/1187 E., 2021/521 K. sayılı kararıyla; 26.09.2018 tarihli bilirkişi raporu da nazara alındığında araçta meydana gelen arızaların sebebinin kullanıcıdan kaynaklanmadığı, araçtaki ayıpların gizli ayıp olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, yeni alınan bir araçta çok kısa süre içerisinde bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, davacı vekilince UYAP'tan ibraz edilen 27.08.2019 tarihli dilekçede, araçtaki arızaların karardan sonra hatta istinaf aşamasında dahi devam ettiğinin beyan edilerek, araca yapılan tamirlere ilişkin servis belgelerinin ibraz edildiği de nazara alındığında, davacının araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, arızaların tekrarlamaya devam ettiği, davacının ayıplı aracı kullanmaya zorlanmasının doğru olmayacağı, misli ile değişim ve aracın serviste tamiri sırasında araç mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zararının davalıdan tahsiline yönelik talebin yerinde olduğu, garanti kapsamında azami tamir süresinin 30 iş günü olduğu, bakiye 14 gün yönünden zararın bilirkişi raporunda aynı nitelikteki aracın günlük kira bedelinin 200,00 TL olduğu bildirilmekle, davacının araç mahrumiyeti nedeniyle 14x200=2.800,00 TL talep edebileceği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davalı tarafça ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davaya konu aracın davalıya iadesine, aracın kullanılmadığı süre için 2.800,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 29.12.2022 tarihli ve 2021/5425 E., 2022/9642 K. sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesince alınan raporlar kabul edilmediği takdirde, konusunda uzman bilirkişilerden araç üzerinde yapılacak inceleme ile dava konusu araçta arızanın devam edip etmediğinin, üretim hatası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davacı, aracın misliyle değişimini talep etmişse de hakimin, somut olayın koşullarına göre satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği, Kanun'da belirtilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin toplanan delillere göre bir değerlendirmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verildiğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile önceki karar gerekçesinde direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece alınan 26.09.2008 tarihli raporda araçta yapılan onarımların gizli ayıptan kaynaklandığı, kullanıcı kaynaklı olamayacağı, araçtaki önemli arızaların çok kısa sürede meydana çıktığı, garanti süresi içindeyken ücretsiz değiştirilmekle birlikte sık sık tekrarı halinde araçtan beklenen faydanın sağlanamayacağının tespit edildiğini, bozma ilamında belirtilenin aksine sözleşmeden dönme ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin yerinde olmadığına yönelik bir mütalaada bulunulmadığını, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine yönelik bozma gerekçesinin dosya kapsamına uygun olmadığını, aracın arızasının serviste onarımından sonra aracın ihtirazi kayıtla teslim alındığını, halen devam eden arızalar dikkate alındığında bozma ilamının hukuka aykırı olduğunu, aracın kullanılamadığı dönem için belirlenen bedelin az olduğunu ileri sürerek ve resen nazara alınacak sebeplerle temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; araçta meydana gelen arızaların kullanıcıdan kaynaklandığını, sarf malzemesi olan baskı balata sisteminin kullanıma bağlı olarak hasarlanabileceğini, motor arıza lambasının yanmasına sebep olan hasarın ise yakıt kalite ve dizel egzoz sıvısı standartlarına uyulmamasından kaynaklandığını, yetkili servislerce orjinal parça ile yapılan mekanik onarımın, araçta değer kaybı oluşturmayacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, direnme kararının yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 223 üncü, 227 nci ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; dava, ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi, olmadığı taktirde değer kaybı tazminatı ve aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat istemine ilişkin olup Mahkemece alınan 09.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın servis kayıtları incelenmek suretiyle iki ayrı arıza nedeniyle servise gittiği, bu arızaların onarılarak aracın davacıya sorunsuz teslim edildiği, ilk onarımın 3 gün sürdüğü, ikinci arızanın tamirinin 2 ay sürdüğü, birinci arıza olan debriyaj arızasının davalı tarafın savunmasında belirtildiği gibi kullanıma bağlı olarak çıkabilecek arızalardan olduğu; ancak yapılan onarım sırasında volanın değişimini gerektirecek şartların oluşmasının yapısal bir arızanın varlığına işaret ettiği, söz konusu arızanın serviste parça değişiklikleri ile garanti kapsamında giderildiği, ikinci arızanın motor ikaz ışığının yanması sonucu ortaya çıktığı ve davalı tarafından akü ve add blue deposunun değişimi ile giderildiği, davalı tarafça arızının kullanıcı kaynaklı olduğu savunulmuş ise de bu konuda somut delil ibraz edilmediği, önceden tespiti mümkün olmayan gizli ayıp niteliğindeki arızanın serviste garanti kapsamında giderildiği, yapılan parça değişiminin araçta değer kaybına sebep olmadığı tespitleri yapılmıştır.

3.İtiraz üzerine alınan 26.09.2018 tarihli raporda ise dava konusu aracın servis fişleri tek tek incelenmek suretiyle 14.01.2017 tarihinden 09.02.2018 tarihine kadar yapılan tamir ve diğer işlemler incelenmek suretiyle araçta önemli arızaların çok kısa sürede meydana çıktığı, arızaların meydana gelişinde kullanım hatası olmadığı, imalat hatası olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, garanti süresi içinde iken ücretsiz değiştirilmekle birlikte sık sık tekrarı halinde araçtan beklenen faydanın sağlanamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

4.Bu durumda dava konusu araçla ilgili olarak aracın davacı tarafından satın alınma tarihi, servis fişleri, bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmeler nazara alındığında araçta meydana gelen arızaların sebebinin kullanıcıdan kaynaklanmadığı, araçtaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, yeni alınan bir araçta çok kısa süre içerisinde bu nitelikte ve sayıda arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, davacının ayıplı bir aracı kullanmaya zorlanmasının kendisinden beklenemeyeceği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı uygun bulunmuştur.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yazının sonuna geldiniz. Yazımızı beğendiğinizi umuyoruz.

Bu yazıyla ilgili veya başka herhangi bir hukuki sorunuzda tarafımızla iletişime geçmekten çekinmeyiniz. Mesajınızı bekliyoruz.

 

Maksimum dosya boyutu (Mb): 2