İhracat Bedelini Geç Getirenlere Yargıtay'dan Emsal Karar

Giriş: İhracatçının Korkulu Rüyası ve Çok Yönlü Bir Savunma Rehberi

Türkiye'deki her ihracatçının yakından bildiği bir kural vardır: İhracat bedellerinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilmesi zorunluluğu. Bu sürenin aşılması, şirketleri yurda getirilmeyen meblağın %5'i oranında ağır idari para cezalarıyla karşı karşıya bırakabilir. Bu durum, operasyonel yoğunluk içinde süreyi kaçıran birçok firma için ciddi bir finansal risk ve endişe kaynağıdır.

Ancak, Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin bir emsal kararı (2023/11445 E. 2025/2933 K. sayılı kararı), bu katı kurala karşı ihracatçıların elinde ne kadar güçlü ve çok katmanlı savunma mekanizmaları olduğunu ortaya koymuştur. Bu karar, tek bir davayı çözmekle kalmıyor; aynı zamanda ceza ile karşı karşıya kalan bir şirketin aynı anda birden fazla cephede nasıl başarılı bir hukuki mücadele verebileceğini gösteren stratejik bir yol haritası sunuyor.

Bu yazıda, söz konusu Yargıtay kararını bir strateji rehberi olarak ele alacak ve her ihracatçının bilmesi gereken dört katmanlı savunma hattını ve bu detayların pratikteki anlamını inceleyeceğiz.

1. Savunma Hattı: Cezanın Kesinleşmesinden Önce Ödeme Yapmak (%2,5 İndirimi)

Standart uygulama, 180 günlük süreyi aşan ihracat bedelleri için yurda getirilmeyen tutarın %5'i oranında bir idari para cezası kesilmesidir. Ancak Yargıtay'ın kararı, kanunun daha az bilinen fakat son derece önemli bir maddesine dikkat çekiyor: Eğer ihracatçı hatasını telafi ederse, devlet de cezada ciddi bir indirime gidiyor.

Karara göre, eğer ihracat bedeli 180 günlük yasal süre geçtikten sonra, fakat hakkınızda kesilen idari para cezası kararı hukuken kesinleşmeden önce yurda getirilirse, ceza oranı %5'ten maksimum %2,5'e düşürülüyor. Somut olayda Yargıtay, 30.774,40 USD, 72.354,99 USD ve 79.409,69 Euro tutarındaki bedellerin, idari para cezası kararının kesinleşmesinden önce yurda getirildiğini tespit etmiş ve bu tutarlar için %5 yerine %2,5 oranında ceza hesaplanması gerektiğine hükmetmiştir.

Bu "ikinci şans" kuralı, 1567 sayılı Kanun'da şu şekilde açıkça belirtilmiştir:

"İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde ikibuçuğundan fazla olamaz."

2. Savunma Hattı: İhracat Yaptığınız Ülke Tam Muafiyet Sağlayabilir (İstisna Ülkeler Listesi)

Yargıtay kararının ortaya koyduğu bir diğer can alıcı nokta, ihracat bedelini yurda getirme zorunluluğunun her ülke için geçerli olmadığıdır. T.C. Merkez Bankası İhracat Genelgesi'nin ekinde (Ek:2), bu zorunluluktan %100 muaf tutulan ülkelerin bir listesi bulunmaktadır.

İncelenen davada, şirkete kesilen cezanın 261.819,73 USD'lik kısmının Suudi Arabistan'a yapılan bir ihracata ait olduğu görülmüştür. Yargıtay, Suudi Arabistan'ın Merkez Bankası genelgesinde belirtilen istisna ülkeler listesinde yer aldığına dikkat çekerek, bu meblağın en başından beri idari para cezasına konu edilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu, doğru bir kontrolle cezanın önemli bir kısmının tamamen ortadan kaldırılabileceğini gösteren net bir örnektir.

İhracatçılar için buradan çıkarılacak ders nettir: Herhangi bir ceza ile karşılaştığınızda ilk yapmanız gereken, T.C. Merkez Bankası İhracat Genelgesi'nin en güncel versiyonunu ve ekindeki istisna ülkeler listesini kontrol etmektir. Bu liste zamanla değişebileceğinden, güncel mevzuatı takip etmek sizi haksız cezalardan koruyacaktır.

3. Savunma Hattı: "İhracat Hesap Kapatma" İşlemi de Cezayı Sıfırlayabilir

Kararın en dikkat çekici ve çoğu zaman gözden kaçan detayı, muafiyetin sadece ülke listeleriyle sınırlı olmadığını göstermesidir. Başka bir ihracat işleminin yasal yükümlülüklerini yerine getirmek için kullanılan bedeller de cezadan muaf tutulabilir.

Somut davada, ceza hesaplamasına dahil edilen 48.303,71 USD'lik bir tutarın, aslında başka bir "ihracat dosya kapama işleminde" kullanıldığı tespit edilmiştir. Yargıtay, bu nedenle bu meblağın da "idari para cezasına konu olamayacağına" karar vermiştir. Bu, bir ihracattan gelen dövizin, başka bir ihracat hesabının kapatılması gibi yasal bir prosedürde kullanılması durumunda, bu tutarın yurda getirilmemiş sayılmayacağı anlamına gelir. Bu, özellikle çapraz işlemler yürüten firmalar için hayati bir savunma argümanıdır.

4. Savunma Hattı: Kusursuz Belgelerle Süresinde Ödemeyi Kanıtlamak

Yargıtay, alt mahkemenin kararını sadece hukuki yorum hataları nedeniyle değil, aynı zamanda yapılan incelemenin eksik olması sebebiyle de bozmuştur. Bu durum, hukuki süreçlerde en güçlü savunmanın, en başından beri kusurlu olmadığınızı kanıtlamak olduğunu gösterir.

EMSAL KARAR

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 25.02.2025 T. 2023/11445 E. 2025/2933 K.

1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’a ( 1567 sayılı Kanun) aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında 246.939,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 13.09.2021 tarihli ve 2021/1609 defter, 2021/648 sayılı idarî yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun reddine dair İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.02.2022 tarihli ve 2021/6660 değişik sayılı kararına yönelik itirazın İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.02.2022 tarihli ve 2022/1199 değişik iş sayılı kararıyla reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 13.04.2023 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.05.2023 tarihli ve KYB-2023/46331 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.05.2023 tarihli ve KYB-2023/46331 sayılı kanun yararına bozma isteminin; “...İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/02/2022 tarihli kesin kararından sonra kabahatli vekilinin ek beyan dilekçesi ile itirazı üzerine alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda idari para cezasının 168.633,00 Türk lirası kısmı yönünden kabulüne, 78.327,00 Türk lirası kısmı yönünden reddine dair İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/02/2022 tarihli ve 2021/6660 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 18/03/2022 tarihli ve 2022/1746 değişik iş sayılı kararının hukuken yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;

Kabahatli tarafından, 15/11/2020 tarihli ve 111856 sayılı, 07/07/2019 tarihli ve 124768 sayılı, 27/07/2019 tarihli ve 45849 sayılı, 09/11/2020 tarihli ve 60515 sayılı, 30/10/2020 tarihli ve 711570 sayılı, 26/10/2020 fiili ihraç tarihli ve 704727 sayılı Gümrük Beyannamelerine konu, 261.819,73 Amerikan doları, 30.774,40 Amerikan doları, 72.354,99 Amerikan doları, 113.720,00 Amerikan doları, 48.303,77 Amerikan doları, 79.409,69 Euro ihracat bedellerinin süresi içinde 17/05/2021, 03/01/2020, 23/01/2020, 10/05/2021, 28/04/2020 ve 26/04/2021 tarihlerine kadar yurda getirilmediğinden bahisle idari para cezası düzenlenmiş ise de,

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından 16/01/2020 tarihli İhracat Genelgesinde yapılan ve 22/10/2021 tarihinde tüm bankalara duyurulan değişiklik sonucunda; Suudi Arabistan'ın genelgenin 4. maddenin 6. fıkrası Ek:2 de yer alan ülkelerden olduğu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 16/11/2021 tarihli ve 132778 ihracat genelgesinde değişiklik yapılması hakkındaki yazısının Suudi Arabistan'ın ihracat bedelinin yurda getirilmesinde gümrük beyannamesinde yer alan %100 istisna tanınan ülkelerden olduğundan ve 261.819,73 Amerikan dolarının istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden idari para cezasına konu olamayacağı, Türkiye İş Bankasının 23/09/2020 tarihli İhracat bedeli kabul belgesinde, 48.303,71 Amerikan doların ise ihracat dosya kapama işleminde kullanıldığından idari para cezasına konu olamayacağı,

1567 sayılı Kanun'un 3/3. maddesinde, \"Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını 1 inci maddeye göre alınan kararlardaki hükümlere göre ve bu kararlarda tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde beşi kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde ikibuçuğundan fazla olamaz\" şeklinde,

İhracat Genelgesinin 4/1. maddesinde, \"(1) 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in yürürlüğe girdiği tarihten itibaren fiili ihracatı gerçekleştirilen işlemlere ilişkin ihracat bedellerinin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez. 180 gün azami süre olup bedellerin ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin yurda getirilmesi esastır\" şeklinde yer alan düzenlemelere nazaran, Gelir İdaresi Başkanlığının 05/05/2021 tarihli yazısı ile verilen sürede ek süre talebinde bulunulmadığından bahisle kabahatli firmanın süresi geçtikten sonraki ek süre talebinin 03/09/2021 tarihli yazı ile redddedildiği gözetilerek yapılan incelemede,

Kabahatli vekilinin itiraz dilekçesinde sunduğu ihracat bedeli kabul belgelerinden,

30.774,40 Amerikan doları ihracat bedelinin en geç 03/01/2020 tarihine kadar yurda getirilmesi gerekirken iki seferde 10.000,00 ve 17.000,00 Amerikan doları olarak 22/06/2021 ve 09.09.2021 tarihlerinde, 72.354,99 Amerikan doları ihracat bedelinin en geç 23/01/2020 tarihine kadar yurda getirilmesi gerekirken üç seferde 23.577,00, 40.000,00 ve 13.836,00 Amerikan doları olarak 09/09/2021, 21/09/2021 ve 24.09.2021 tarihlerinde,

113.720,00 Amerikan doları ihracat bedelinin en geç 10/05/2021 tarihine kadar yurda getirilmesi gerekirken üç seferde 31.950,00, 37.850,00 ve 41.718,00 Amerikan doları olarak 22/09/2020, 12/11/2020 ve 25.12.2020 tarihlerinde,

79.409,69 Euro ihracat bedelinin ise en geç 26/04/2021 tarihine kadar yurda getirilmesi gerekirken 02.06.2021 tarihinde süresi geçtikten sonra ancak idari para cezasının kesinleştiği tarih olan 16/02/2022 tarihinden evvel yurda getirildiğinin anlaşılması karşısında, gerektiğinde bankalardan teyit alınmak suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak kabahatli hakkında, süresi içinde yurda getirildiği anlaşılan 113.720,00 Amerikan doları dışındaki yurda getirilmesi gereken 30.774,40, 72.354,99 Amerikan doları ve 79.409,69 Euro tutarın %5'i yerine %2,5'u oranında idari para cezası düzenlenmesi ve buna göre hesaplanacak tutar üzerindeki miktar yönünden itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir..

” yönündeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

Merci İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.02.2022 tarihli kararının değişik iş sayısının 2022/1199 olmasına karşın ihbarnamede 2021/1199 olarak gösterilmesinin maddi yazım hatası olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ' in (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48) 3/1. maddesinde yer alan '' (Değişik:RG-31/12/2019-30995 5. Mükerrer) Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez.'' hükmüne aykırı davranış, 1567 sayılı Kanun'un 3/3-1. cümlesinde yer alan kabahat fiilini oluşturacağı ve bu düzenleme uyarınca idari yaptırım miktarının belirleneceği, ihracat bedellerinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde yurda getirilmemesine karşın, idari para cezasının kesinleşmesinden önce yurda getirilmesi durumunda ise aynı Kanun'un 3/3-2 ve 3. cümlelerinde yer alan hükümler dikkate alınarak 3/1. maddesi uyarınca idari yaptırım uygulanması, belirtilen tespitlerin yapılması esnasında anılan Tebliğin 10. maddesinde yer verilen terkin miktarlarının da dikkate alınması gerektiği sabit olup; somut olayda, dosyaya sunulan döviz alım belgeleri ile ihracat bedeli kabul belgelerinin sıhhat ve geçerliliği araştırılmadan karar verildiği anlaşılmakla birlikte, dosya içerisinde suretleri bulunan gümrük beyannameleri uyarınca idari yaptırım kararına dayanak teşkil eden 6 ihracat işleminin yapıldığı ülkelerin, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri, Guatemala, Küba, Sırbistan ve Yunanistan oldukları anlaşılmış olup, asıl ve ek bilirkişi raporlarında ihracat bedellerinin yurda getirilmesi bakımından istisna tanınan ülkeler bakımından yalnızca Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Yunanistan açısından değerlendirme yapıldığının anlaşılması karşısında, öncelikle muteriz vekili tarafından dosyaya sunulan döviz alım belgeleri ile ihracat bedeli kabul belgelerinin sıhhat ve geçerliliği araştırılıp, anılan belgelerin idari yaptırıma konu ihracat işlemlerine ilişkin olup olmadıkları ile ihracat bedellerinin yurda getirilip getirilmediği ile getirildiğinin anlaşılması durumunda getirme tarihlerinin kesin olarak belirlenmesi, ihracat yapılan ülkeler bakımından da ihracat bedellerinin yurda getirilmesi için tanınan süre sonu itibarıyla istisna tanınan ülkeler arasında olup olmadıkları da belirlendikten sonra muterizin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarnamesindeki talep yerinde görüldüğünden istemin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki husus yerinde görüldüğünden talebin KABULÜNE,

2.İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.02.2022 tarihli ve 2022/1199 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4-a maddesi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın Hâkimliğine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.02.2025 tarihinde karar verildi.

Yazının sonuna geldiniz. Yazımızı beğendiğinizi umuyoruz.

Bu yazıyla ilgili veya başka herhangi bir hukuki sorunuzda tarafımızla iletişime geçmekten çekinmeyiniz. Mesajınızı bekliyoruz.

 

Maksimum dosya boyutu (Mb): 2