MAKALELER

 

MEMUR OLMAK İÇİN İLETİŞİM FORMUNU DOLDURUNUZ

YETİŞTİRME YURDUNDA KALANLARIN MEMUR OLMA HAKKI

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu veya 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu uyarınca haklarında korunma veya bakım tedbir kararı alınmış olup fasılalı olarak geçen yararlanma süreleri dâhil iki yıldan az olmamak üzere, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sosyal hizmet modellerinden yararlanan çocuklardan reşit olduğu tarih itibarıyla bu hizmetlerden yararlanmaya devam edenlerin işe yerleştirilmeleri aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde yapılır:

a) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından hangi statüde olursa olsun serbest kadro ve pozisyonları toplamının binde biri, bu madde kapsamında istihdam edilecekler için ayrılır ve her yıl belirtilen oranda kişi istihdam edilir. Serbest kadro ve pozisyon toplamının binden az olması hâlinde dahi kamu kurum ve kuruluşlarında en az bir hak sahibi istihdam edilir.

b) (Değişik: 21/3/2018-7103/24 md.) Bu hükümden yararlanmak isteyenler, 18 yaşını doldurdukları ve korunma, bakım tedbir kararı veya bu Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen himaye onayının sona erdiği tarihten itibaren beş yıl içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına başvururlar. Bu madde hükümleri çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hak sahibi olduğu onaylananlar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Hak sahiplerinin atamaları il tercihleri de dikkate alınarak Başkanlıkça kura usulü ile yapılır. İşe yerleştirmede öncelik, sırasıyla lisans, ön lisans ve ortaöğretim mezunlarına verilir.

c) (Mülga: 21/3/2018-7103/24 md.)

ç)  Yerleştirme yapılacak kadro sayısı 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kurumların serbest memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadro sayısının toplamının binde biridir. Toplam kadro ve pozisyon sayısının belirlenmesinde yerleştirme yapılacak yılın başındaki veriler esas alınır. Devlet Personel Başkanlığınca bu madde kapsamında hak sahiplerinin istihdam edileceği toplam kadro sayıları her kurum için tespit edilerek kurumlara bildirilir. Kurumlar, bildirilen bu kadroları merkez ve taşra teşkilatları itibarıyla dağıtımını yaparak yerleştirme dönemlerinde Devlet Personel Başkanlığına bildirir. Bu madde kapsamına girenlerin yerleştirilmeleri; ortaöğretim ve daha üst öğrenim mezunları için kurumların talepleri doğrultusunda öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanın 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki cetvellerde yer alması şartıyla ihraz etmiş bulundukları unvanlara, bunların dışında kalan ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları için memur unvanlı kadro ve pozisyonlara, diğer öğrenim mezunları için ise yardımcı hizmetler sınıfında yer alan kadro ve pozisyonlara yılda üç defadan az olmamak üzere Devlet Personel Başkanlığınca yapılır veya yaptırılır. Ek 1 inci madde kapsamında yerleştirme yapılacak kurumlarca teşkilat bazında dağıtımın bildirilmemesi hâlinde Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde resen yerleştirme yapılır.

d) Kamu kurum ve kuruluşları, bu maddede belirtilen haktan yararlanarak yerleştirilen ancak herhangi bir nedenle işten ayrılan personele ilişkin belirlenecek bilgileri işten ayrılmayı takip eden bir ay içinde, hâlen çalışmakta olanların bilgilerini ise yönetmelikte belirlenecek zamanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına bildirir.

Birinci fıkra ile sağlanan istihdam hakkından sadece bir kez yararlanılabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro ve pozisyonlara her ne surette olursa olsun yerleştirilenler bu maddede verilen hakkı kullanmış sayılır.

190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan kurumlar da bu madde kapsamında istihdamla yükümlü oldukları kadro ve pozisyonları Devlet Personel Başkanlığına bildirmek zorundadır. Ancak, bu kurumlara yapılacak yerleştirmelerde ilgili kurumların talep ettikleri kadro ve statüler esas alınır.

Bu madde kapsamında yapılacak yerleştirmelerde; yerleştirilen kişinin atama onayının alınması ile birlikte diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın teklif yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına kadrolar ihdas, tahsis ve vize edilmiş ve ilgili kurumun 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki ilgili cetvel ve bölümlerine eklenmiş sayılır. Bu şekilde ihdas edilen kadrolar, herhangi bir şekilde boşalması hâlinde başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.

Yerleştirilen hak sahiplerine ilişkin bilgiler, göreve başlama tarihinden itibaren en geç bir ay içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

Birinci fıkra kapsamına giren kişilerin özel sektörde çalıştırılmaları hâlinde, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesine göre ödenmesi gereken ve aynı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, kısa vadeli sigorta kolları primi ve genel sağlık sigortası primi, sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre ödenmesi gereken işsizlik sigortası primi, sigortalı ve işveren hissesinin tamamı sigortalının işe giriş tarihinden itibaren beş yıl süre ile Hazine tarafından karşılanır. Bu fıkra kapsamında sağlanan prim teşvikinden işverenler yararlanır ve Hazine tarafından işverene sağlanan sigortalı primi hissesi teşviki tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez. Bu fıkra uyarınca teşvikten faydalanabilmek için Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde verilmesi ve Hazinece karşılanmayan primlerin yasal süresi içinde ödenmesi şarttır.

İşe yerleştirme yükümlülüğünün takip ve denetimi, yerleştirme yapılacak kadro ve pozisyonların belirlenmesi, yerleştirme ve kuraya ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar, Maliye Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının olumlu görüşleri üzerine Devlet Personel Başkanlığı tarafından bu Kanunun yayımını takip eden üç ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.

 

EMSAL İÇTİHATLAR

SAMSUN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ SAMSUN.3. İDARİ DAVA DAİRESİ  Esas:2022-961 Karar:2022-1329 Karar Tarihi:20.10.2022

Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün 3413 Sayılı Yasa ve Forma-A Belgesi Hakkındaki 18/05/2010 tarih ve 149 sayılı Genelgesinde; Form-A Belgesinin, haklarında korunma/bakım tedbir kararı alınmış olup, reşit oluncaya kadar bilfiil, bir sosyal hizmet kuruluşunda kalmış, bir koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, kuruluş bakımında kalmaktayken; ayni-nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına döndürülen korunmaya muhtaç gençler hakkında mevzuat gereği gencin takibini yapan görevli sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere düzenlenen form olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda alıntısı yapılan 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununa 3413 sayılı Kanunun 1. maddesi ile eklenen Ek 1. maddeyle, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması ve 18 yaşını tamamlayan çocuklara da iş bulma olanağı sağlanması amaçlanmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının koruma kararının kaldırılması kararını temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin E:2021/2, K:2021/707 sayılı kararıyla ''korunma kararı kaldırılması istenene husumet yöneltilerek görülmesi, tarafların gösterdiği delillerin toplanıp değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi" gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı üzerine de Niksar Asliye Hukuk Mahkemesi'nce (Çocuk Mahkemesi Sıfatıyla) 09/09/2021 tarih ve E:2021/165, K:2021/497 sayılı kararı il davacının 18 yaşını tamamladığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık konusu olayda yerel Mahkemece; davacı hakkındaki koruma kararının, reşit olmadan önce kaldırılarak eğitim tedbirine dönüştürülmesine yönelik karar verilmiş ise de, bu kararın Yargıtay tarafından bozulduğu ve hukuk aleminde var olmadığı, bu nedenle, 18 yaşını bitirinceye kadar davacının koruma kararının hukuken geçerliliğini koruduğu, reşit oluncaya kadar sosyal hizmet modellerinden fiilen yararlanmamış olmasının ise idarenin bakım ve gözetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağından, davacının başvurusunun reddedilmesine gerekçe olamayacağı ve bu durumun olumsuz sonuçlarının davacıya yükletilemeyeceğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış ise de; davacı hakkındaki koruma kararının kaldırılmasına yönelik Mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay kararının usule ilişkin olduğu, söz konusu bozma kararının davacının on sekiz yaşından önce "fiilen" Devlet korumasından yararlanmadığı gerçeğini değiştirmeyeceği göz önüne alındığında bu yöndeki değerlendirmede hukuki isabet görülmemiştir.(Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.02.2022 tarihli ve E:2021/3107, K:2022/349 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)

Öte yandan olayda davacı hakkındaki korumu kararı reşit olmadan önce kaldırılmış ise de; 2828 sayılı Kanun'un ek 1. maddesine göre hem 2828 sayılı Kanun'a göre hem de 5395 sayılı Kanun'a göre korunma veya bakım tedbir kararı alınarak bu hizmetlerden yararlanan çocukların işe yerleştirilmeleri, yukarıda anılan hükümler çerçevesinde yapılacağından, koruma kararının kaldırılmasına ilişkin kararla hakkında 5395 sayılı Kanun kapsamında "eğitim" tedbiri alınan davacının reşit oluncaya kadar kurumun sunduğu koruyucu ve destekleyici hizmetlerden (tedbirlerden) yararlandığının kabulü gerektiğinden Form (A) belgesi düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde bu gerekçe ile hukuka uyarlık bulunmamıştır.

 

KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KONYA.1. İDARİ DAVA DAİRESİ  Esas:2019-618 Karar:2019-1117 Karar Tarihi:24.12.2019

Adana İl Sağlık Müdürlüğü Personel ve Destek Hizmetler Başkanlığı bünyesinde 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun Ek 1. maddesi kapsamında hizmetli olarak görev yapan davacının, ortaöğretimini tamamladığından 2828 Sayılı Kanun'un geçici 16. maddesi uyarınca memur kadrosuna atanma talebiyle yaptığı 19.06.2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 01.08.2018 gün ve 60438742-929(E.1431) sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada; 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Yasası'na 7103 Sayılı Kanun'un 25. maddesiyle eklenen geçici 16. maddesinden yararlanmak için;

Kişinin 2828 Sayılı Kanun'un ek 1. maddesi kapsamında atanmış olması ve fiilen görevde bulunması,

Kurumların kadroları ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması,

Talep edilen unvanın, maddenin yürürlüğe girdiği tarih ve öğrenim durumları itibarıyla ihraz edilmiş olması, şartlarını sağlaması gerektiği, buna göre; 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası ve bu Yasa'ya dayanılarak çıkarılan Yönetmeliklerde yer alan sınav şartının, 657 Sayılı Yasa'ya göre özel nitelik taşıyan bu düzenlemede aranmadığı ve talep edilen unvana ilişkin ihraz şartının sadece öğrenim durumuyla değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda, 26.6.2006 günü ortaöğretimini tamamlayarak mezun olan ve memur unvanını öğrenim durumu itibariyle ihraz etmiş olan davacının memur kadrosuna atanma istemli başvurusunun, 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Yasası'na 7103 Sayılı Kanun'un 25. maddesiyle eklenen geçici 16. madde kapsamında değerlendirilerek işlem tesis edilmesi gerekirken, 657 Sayılı Kanun ve Yönetmelikler gerekçe gösterilerek tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata dolayısıyla hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Adana 3. İdare Mahkemesi'nce verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin 08/03/2019 tarih ve E:2018/1064, K:2019/265 Sayılı kararın, davalı idare vekili tarafından; davacının atanmak istediği kadronun görevde yükselme sınavına tabi olduğu, davacının açıköğretim lisesi mezunu olduğu ve öğrenim durumu itibariyle ihraz ettiği bir unvan bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun şekilde tesis edildiği iddialarıyla istinafen incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ İSTANBUL.10. İDARİ DAVA DAİRESİ  Esas:2019-3164 Karar:2020-315 Karar Tarihi:11.02.2020

Davacı tarafından; 3413 sayılı Yasa'da öngörülen haklardan faydalanmak amacıyla tarafına Form-A belgesi düzenlenerek verilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin İstanbul Valiliği'nin 20/11/2018 tarih ve E.682302 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; "Form A" Belgesi almak isteyen çocuklar için 18 yaşını doldurdukları ve korunma veya bakım tedbir kararının sonu erdiği tarihten itibaren iki yıl içinde başvuru zorunluluğu getiren 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun ek 1. maddesinin, ancak yürürlük tarihinden sonra 18 yaşını dolduracak ve korunma ve bakım tedbiri sona erecek çocukların başvurusunda uygulanabileceği, söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce 18 yaşını tamamlamış olduğu ve 18 yaşını tamamladığı tarihte hakkında alınmış olan koruma kararının geçerliliğini koruduğu, mevzuat hükümlerine göre diğer şartları da taşıdığı anlaşılan davacının "Form A" belgesi verilmesi istemini içeren başvurusunun kabulü gerekirken, reddi yolunda tesis edilen davalı idare işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda İstanbul 13. İdare Mahkemesince verilen 31/102019 tarih ve E:2019/139, K:2019/2112 sayılı kararın, davacının Form-A belgesi almak için kanuni şartları haiz olmadığı iddialarıyla kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi davalı idare tarafından istenilmektedir.

 

KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KONYA.1. İDARİ DAVA DAİRESİ  Esas:2019-1189 Karar:2020-286 Karar Tarihi:27.02.2020

Uyuşmazlıkta; davacının 2828 sayılı Yasa'nın Ek 1. maddesi kapsamında Antalya İli Kaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne hizmetli olarak atandığı, 13.06.2003 tarihinde meslek lisesini tamamlayarak diplomasını aldığı, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun geçici 16.maddesinde, bu Yasanın Ek 1.maddesi kapsamında ataması yapılan ve fiilen görevde bulunanların, bu maddenin yürürlüğe girdiği 27.03.2018 tarihi ve öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanlara kurumların kadro ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak atanacakları düzenlenmiş olup, belirtilen şartların sağlanması halinde idarenin bağlı yetki içerisinde atama yapmakla yükümlü kılındığı, bu anlamda anılan Yasanın Ek 1.maddesi kapsamında göreve başlayan davacının 13.06.2003 tarihinde meslek lisesi diploması alarak teknisyenlik unvanını ihraz etmesi ve atanma talebinde bulunduğu Antalya ilinde boş 25 adet teknisyen kadrosunun bulunduğu hususları göz önüne alındığında, davacının teknisyenlik kadrosuna atanmak istemiyle yapmış olduğu başvurusu hakkında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Yasası'na 7103 sayılı Yasa'nın 25. maddesiyle eklenen geçici 16. madde kapsamında değerlendirme yapılarak işlem tesis edilmesi gerekirken, illerin mevcut norm kadrosunun %20'si oranında atama gerçekleştirildiği gerekçesiyle atanma talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ANKARA.1. İDARİ DAVA DAİRESİ  Esas:2020-4730 Karar:2020-3023 Karar Tarihi:12.11.2020

Bu bağlamda, 2828 sayılı Kanunla tanınan atanma hakkından yararlanmış olan davacı tarafından, fiilen göreve başladıktan sonraki öğrenimleriyle birlikte bu öğrenimleri karşılığında doğrudan ihraz ettiği bir kadronun bulunduğundan söz edilmesine hukuken olanak bulunmadığı, davacının, 2828 sayılı Kanun'un geçici 16. maddesindeki öğrenim şartını taşımasına karşın ilk atamasının yapıldığı tarihteki öğrenim durumuna uygun bir kadroya atanmadığı kuşkusuzdur.

Bu durumda, 2828 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi ile daha önce ek 1. madde kapsamında istihdam edilenlerden ilk atamalarında, öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanamamış olanların, öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanmalarının amaçlandığı sonucuna varılmakla, öğrenimle kazanılan unvanların neler olduğuna yönelik olarak yukarıda aktarılan hususlar kapsamında yapılan inceleme sonucunda, bağlı yetki içerisinde bulunan idarenin kadro ve ihtiyaç durumunu araştırmadan doğrudan davacının öğrenimine uygun kadroya ataması gerektiği açık olup, davacının, geçici madde ile getirilen bu düzenlemeye dayalı olarak uygun ve münhal bir kadroya atanması talebiyle yaptığı başvurunun, zımnen reddine yönelik işlemin anılan gerekçeyle iptali gerekir.