Yabancı memleketlerden gelen kişiler zaman zaman havalimanlarının gümrük kısmından geçiş yaparken gümrüğe tabi eşyam yoktur anlamına gelen “yeşil hatı” takip ederek geçiş yaparken, gümrük memurlarının durdurmasına, arama yapmasına, eşyaların tespiti, tutanak düzenlemesi ve ifade alınması aşamalarına muhatap olabilmektedir.
Öncelikle bu süreçle ilgili uyarımızı ifade etmek gerekir. Gümrükte eşya yakalatılması durumu hem idari para cezası hem de cezai anlamda suç teşkil eden bir eylem olması nedeniyle gümrükteki işlemler sırasında Maya Avukatlık Bürosu ile iletişime geçerek tüm itiraz ve savunmaların ilk aşamada kayıt altına alınması sağlanabilir.
HAVALİMANINDA KAÇAK EŞYA YAKALATTIM NE YAPMALIYIM?
Havalimanında X-ray’den geçtikten sonra şüpheli bir yoğunluk tespit edilmesi üzerine genellikle durdurma ve arama işlemi yapılmaktadır. Bu arama neticesinde kaçakçılık şüphesi elde edilmesi durumunda gümrük memurlarında nöbetçi savcıya bilgi verilir ve savcının talimatları alınmaktadır.
Bu talimatlarda genellikle savcı tarafından "5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında tahkikatın başlatılması, kaçak eşyaya mahsus tespit varakasının düzenlenmesi, şahısların şüpheli olarak ifadelerinin alınması, etkin pişmanlık formunun düzenlenerek şahıslara tebliğ edilmesi, şahısların yakalanan eşyaları rızaen teslim etmesi durumunda bahse konu eşşyaların muhafaza altına alınması aksi takdirde Makamlarından söz konusu eşyalar için el koyma talep edilmesi ve hazırlanacak tahkikat dosyasının savcılığa gönderilmesi" talimatı verilmektedir.
Bu aşamada eşyaların tespiti yapılırken eşyanın niteliği, özellikleri, eşyanın kişisel kullanımda olup olmadığına dair itirazların tespit varakasına yazılması önem arz etmektedir.
Yukarıda belirtilen kaçak eşya tespitleri yapıldıktan sonra idari para cezası düzenleme aşamasına geçilmektedir.
Bu ceza kararına karşı öncelikle üst kuruma itiraz başvurusu yapılması gerekmektedir. Yapılan başvurunun reddedilmesi veya cevap verilmemesi durumunda ise Vergi Mahkemelerinde iptal davası açılması gerekmektedir.
Gümrük Müdürlüğü tarafından tanzim edilen ceza kararının kesinleşmesi üzerine açılan iptal davalarında, hem gümrük memurlarınca tanzim edilen evrak usul yönüyle hem de içerik yönüyle değerlendirilmektedir. Bu kararların iptal sebepleri üzerine uzun uzadıya bir açıklama yapmak bu yazının konusunun çok ötesinde belki de bir kitabın konusu olabilecektir. Emsal mahiyetinde tarafı olduğumuz kararları aşağıda paylaşıyoruz.
İSTANBUL
11. VERGİ MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/-
KARAR NO : 2024/-
DAVALI : SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : AV. -
DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ceza kararına vaki itirazın reddine dair İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; yurda giriş yaptığı esnada Sabiha Gökçen Havalimanında İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından yapılan kontolde kişisel kullanımı için aldığı ürünlerin ticari maksatla alınmış gibi değerlendirilerek hatalı şekilde dava konusu işlemin tesis edildiği, kendisi ve eşinin profesyonel şekilde bilgisayar oyunları/playstation oyunları oyuncusu oldukları, eşi ile birlikte arandıktan sonra tespit edilen tüm eşyaların tek bir tutanağa bağlandığı ve tamamı yönüyle bir değerlendirme yapıldığı, ancak ürünlerin bir kısmının kendisinden, bir kısmının ise eşinden alındığı, öte yandan ceza kararında yer alan bedellerin fahiş mahiyette olduğu, tesis edilen işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davalı idare ve İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü personelince müştereken yapılan kaçakçılıkla mücadele çalışmaları kapsamında, ... tarihinde A Jet Havayollarına ait ... sefer sayılı uçak ile Dubai Havalimanından İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanına gelen davacının, gümrüğe tabi eşyam yok anlamına gelen yeşil hattı geçip güvenlik kontrol noktasına geldiğinde Gümrük Muhafaza Memurlarınca durdurulduğu, beraberinde getirdiği eşyanın sevk edildiği x-ray cihazında şüpheli yoğunluk tespiti ile yapılan sayım ve tespit sonucunda, 32 adet farklı marka ve modelde elektronik eşyanın görülmesi üzerine, şahıs nezdinde söz konusu eşyaların tespitine dair tutanak tutulduğu, bu kapsamda Gümrük Kanunu'nun 235/3. maddesi gereğince düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ceza kararının davacı tebliğ edildiği, anılan ceza kararına yapılan itirazın da Bölge Müdürlüğünün 23.05.2024 tarih ve ... sayılı kararı ile reddedildiği, tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İstanbul 11. Vergi Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
Dava, davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ceza kararına vaki itirazın reddine dair İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü'nün 23.05.2024 tarih ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 2'nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti olarak nitelendirilmiş olup, hukuk devleti; eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan devlettir. Diğer taraftan, hukuk devleti ilkesinin gereklerinden biri olan hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Kanunlara güvenerek hayatını yönlendiren, hukuki iş ve işlemlere girişen bireyin, bu kanunların uygulanmasına devam edileceği yolunda oluşan beklentisinin mümkün olduğunca korunması hukuki güvenlik ilkesinin gereğidir. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir.
İdarelerin düzenleyici işlemler yapabilme yetkisi ise Anayasanın 124'üncü maddesine dayanan anayasal bir yetki olması nedeniyle, idareler tarafından mevzuatla verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla düzenleyici işlemler yapılabileceği kuşkusuzdur. Ancak, bu düzenlemeler yapılırken, Anayasada yer alan hukuk devleti ilkesi uyarınca, kazanılmış hak, haklı beklenti, idari faaliyetlerin belirliliği ve hukuki güven ilkesi gibi ilkelerin de göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 1. fıkrasında, serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda;
(a) eşyanın genel düzenleyici idari işlemlerle ithalinin yasaklanmış olduğunun tespiti halinde, eşyanın gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin dört katı idari para cezası verileceği,
(b) (a) bendindeki eşyanın değersiz, artık veya atık madde olması durumunda, idari para cezası; dökme halinde gelen eşya için ton başına otuz bin Türk Lirası, ambalajlı gelmesi halinde kap başına altı yüz Türk Lirası olarak hesaplanarak, eşyanın yurtdışı edileceği,
(c) eşyanın ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği,
(d) (c) bendindeki eşyanın değersiz, artık veya atık madde olması durumunda, idari para cezası; dökme halinde gelen eşya için ton başına sekiz bin Türk Lirası, ambalajlı gelmesi halinde kap başına iki yüz Türk Lirası olarak hesaplanarak, eşyanın yurtdışı edileceği,
2. fıkrasında, ihracat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya kontrol sonucunda;
(a) eşyanın genel düzenleyici idari işlemlerle ihracının yasaklanmış olduğunun tespiti halinde, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği,
(b) eşyanın ihracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar idari para cezası verileceği,
3. fıkrasında, yolcuların, gümrük mevzuatına göre kişisel ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın gümrük vergilerinin iki kat olarak alınacağı ve eşyanın sahibine teslim edileceği, gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşyanın gümrüğe terk edilmiş sayılacağı,
4. fıkrasında, birinci fıkranın (a) ve (c)bendinde belirtilen eşyanın, yükümlü talebi doğrultusunda otuz gün içinde mahrecine iade ya da ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan üçüncü ülkeye transit edileceği, bu süre içerisinde mahrecine iade veya üçüncü ülkeye transit edilmeyen eşyanın, ihraç kaydıyla satış ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edileceği, teslimden sonra kontrol sonucunda uygunsuzluğu tespit edilen ancak bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verileceği,
5. fıkrasında, Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde fiilin niteliğine göre bu fıkranın (a) ve (b) bentlerine, transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra varış gümrük idaresine varışından önce ya da varış gümrük idaresinde yapılan kontrolü veya muayenesi sonucunda beyana göre eksiklik veya fazlalık tespit edilmesi hâlinde fiilin niteliğine göre bu fıkranın (c) veya (d) bentleri uyarınca işlem yapılacağı, bu fıkranın (c) ve (d) bentleri kapsamında değerlendirilemeyecek eksiklik ve fazlalık durumları ile bu durumların tespitine ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirleneceği, (a) farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verileceği, (b) farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği, (c) beyana göre eksik olduğunun tespit edilmesi hâlinde, eksik çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra eşyanın gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verileceği, (d) beyana göre fazla olduğunun tespit edilmesi hâlinde, fazla çıkan eşyanın gümrük vergileri kadar idari para cezası verilir ve fazla çıkan eşya 177 ila 180 inci madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında yurda giriş yaptığı esnada "gümrüğe tabi eşyam yok" anlamına gelen yeşil hattı geçip güvenlik kontrol noktasına geldiğinde Gümrük Muhafaza Memurlarınca durdurulduğu, beraberinde getirdiği eşyanın sevk edildiği x-ray cihazında şüpheli yoğunluk tespiti üzerine yapılan sayım ve tespit sonucunda, mevcut eşyaları arasında ticari miktar ve mahiyet arz eden 32 adet farklı marka ve model elektronik eşyanın tespiti yapılarak, söz konusu eşyaların tutanağa bağlandığı, akabinde ticari miktar, mahiyet ve kıymete haiz olduğundan bahisle, mezkur eşyaya ait tespit edilen kıymetlere istinaden, Gümrük Kanunu'nun 235/3. maddesi gereğince düzenlenen 15.04.2024 tarih ve ... sayılı ceza kararının davacıya tebliğ edildiği, bu karara yapılan itirazın İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü'nün 23.05.2024 tarih ve ... sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine, dava konusu işlemin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı görülmektedir.
Yukarıda kuralına yer verilen 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kanun maddesinde vergi alınacak veya ceza kesilecek ya da hem vergi alınacak hem ceza kesilecek kısımlar açık olarak belirtilmesine rağmen, Kanun'un 235.maddenin 3. fıkrasında eşyanın gümrük vergilerinin iki kat olarak alınacağı belirtilmiş olup, herhangi bir cezadan bahsedilmemiştir. Öncelikle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin mükelleften hem gümrük vergisi alınıp hem de mükellefe ceza kesilmesine ilişkin bir düzenleme olmadığı açıktır. Öte yandan, madde metninde geçen gümrük vergilerinin iki kat olarak alınacağı ifadesi yer almakta olup, istenen meblağın bizatihi vergi mi yoksa sadece ceza mı olduğu hususunun yorumlanması gerekmektedir. Madde metnindeki gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ifadesi bir ceza olarak değerlendirilebilecek olsa da maddenin devamında eşyanın sahibine teslim edileceği belirtildiğinden bir nevi eşyanın serbest dolaşıma girişine izin verilmekte olduğundan, istenen paranın vergi veya ceza olduğu hususunda tereddüt hasıl olmaktadır. Ayrıca, gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşyanın gümrüğe terk edilmiş sayılacağına ilişkin madde metni ise istenen paranın ceza olup olmadığına ilişkin belirsizliği daha da arttırmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından yurt dışından getirilen ürünler gümrüğe terk edilmiş olup, serbest dolaşıma girişi söz konusu değildir. Madde metninde gümrük vergilerinin iki kat olarak alınacağı ve eşyanın sahibine teslim edileceği belirtilmesine rağmen davacı tarafından vergilerin ödenmemesi yolu tercih edilmiştir. Kanun maddesinde, gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşyanın gümrüğe terk edilmiş sayılacağı ifadesinden sonra gümrüğe terk edilen malla ilgili mükellefe ayrıca bir ceza kesileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, 4458 sayılı Gümrük Kanun'unun 235/3 maddesinde, gümrüğe terk edilmiş eşya bakımından mükellefe ayrıca ceza kesileceğine ilişkin açık bir düzenleme olmadığından, Anayasal bir ilke olan ''Hukuki belirlilik'' ilkesine ve "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine aykırı şekilde, Gümrük Kanunu'nun 235/3. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen ceza kararında ve bu karara vaki itirazın reddine dair Bölge Müdürlüğü işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan ve davacı tarafından karşılanan ...-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve davacı lehine hükmedilen ...,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta avansının talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra Mahkememizce davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, .../2024 tarihinde karar verildi.
HAKİM
© 2017- 2024
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.