EMSAL KARARLAR

ZİYNET ALACAĞI AVUKATINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

ZİYNET EŞYALARININ EV ALINIRKEN BOZDURULMASI-   erkeğe takılan çeyrek altınların erkeğe ait olduğu- ZİYNETLERİN İADE EDİLMEMEK ÜZERE ERKEĞE VERİLMESİ- ZİYNET ALACAĞI İSTEMİ - KADINA TAKILAN 25 ÇEYREK ALTININ VARLIĞININ FOTOĞRAFLAR İLE SABİT OLDUĞU - 10 ADET 22 AYAR 20ŞER GR BİLEZİK İLE 25 ADET ÇEYREK ALTININ DAVALI TARAFÇA DAVACIDAN ALINARAK EV SATIN ALINDIĞI -

T.C. Yargıtay 2.HUKUK DAİRESİ Esas:2022-10666 Karar:2024-388 Karar Tarihi:18.01.2024

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde takılanlar ve birikimi ile aldığı ziynetler ile ayrıldığı işten aldığı tazminatın ev alınmak için davalı tarafından alındığını ve iade etmediğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, davasının kabulüne 10 adet 20 gram bilezik, set takımı, iki adet bilezik, yüzük, 10-11 adet hediyelik bilezik, 450-500 hediyelik altının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, talep edilen kadar ziynet eşyasının takılmadığını, kına gecesinde takılanların kız tarafında kaldığını, düğünde takılan hediyelik altınlar ile düğün borçlarının ödendiğini, yüzüğün halen üzerinde olduğunu, set takımının üzerine para katılarak takdığı zincir ve uçunda tuğraya çevrildiğini, ev satın alınırken rızası ile 20 gram 6 adet bileziğin bozdurulduğunu, tazminatının üzerine davalının katkısı ile 22 ayar 26 gram bilezik alındığını, bunu da davacı, kardeşine düğün hediyesi olarak götürdüğünü, takılan 25-30 adet hediye altının adet gereği kime takıldı ise onun tarafından alındığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına takılan 25 çeyrek altının varlığının fotoğraflar ile sabit olduğu, davacı tanıkları beyanlarından ev alınırken bozdurulduğunun anlaşıldığı, bu suretle 10 adet 22 ayar 20'şer gr bilezik ile 25 adet çeyrek altının davalı tarafça davacıdan alınarak ev satın alındığı, bozdurulan ziynetlerin iade edilmemek üzere erkeğe verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup iade edilmemek üzere alındığını ispat yükü kendisine düşen davalı erkeğin bu hususu ispat edemediği, dava konusu set ve yüzüklerin varlığı ve akıbeti hakkında davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanları bulunmadığı, davalı tanıkları beyanlarından yüzüklerin davacıda olduğunu, setin ise bozdurularak davacıya kolye alındığını, bu suretle davacıda kaldığının anlaşıldığı, erkeğe takılan çeyrek altınlar da erkeğe ait olduğu kabul edilen ziynetler dışındaki ziynetlerin zorla alındığı ya da davalıda kaldığı ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 10 adet 22 ayar 20'şer gr 59.800,00 TL bedelli bilezik, 25 adet 22 ayar 1,75'şer gr, 13.225,00 TL bedelli çeyrek altının aynen iadesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 175 adet hediyelik çeyrek altın ve 12 adet 13'er gramlık hediye bilezik ile diğer takılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ayrıca aynen iadesine karar verilen ziynet eşyalarının değerleri üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı 10 adet 22 ayar 22'şer gram bilezik, 200 adet çeyrek altın, 12 adet 14 ayar 13'er gram bilezik, set takımı, alyans ve taşlı yüzük yönünden davasını ıslah ettiği, Mahkeme’nin 14.04.2021 tarihli celsede verdiği süre üzerine 03.05.2021 tarihli dilekçesinde, talep ettiği altınların 10 adet 20'şer gram bilezik, 200 adet hediyelik altın, 12 adet 13'er gram hediyelik bilezik olduğunu, set, yüzük, küpe ve saat yönünden herhangi bir talebinin olmadığını beyan etmesi karşısında ıslah dilekçesindeki set takımı, alyans ve taşlı yüzük yönünden bir değerlendirme yapılamayacağı, davalının istinafının olmaması sebebi ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ziynetlerin cins ve miktarı yönünden davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu, buna göre davacıya ait 10 adet bileziğin ev alınırken, 25 adet çeyrek altının da düğün borçları için bozdurulduğunun davalının kabulünde olduğu, her ne kadar davacı 200 adet hediyelik altın talep etmiş ise de, düğünde davacıya 25 adet, davalıya da 87 adet çeyrek altın takıldığı, düğünde erkeğin üzerine takılan ve kadına özgü olmayan altınların erkeğe ait olacağı, yine davacının talep ettiği 12 adet 13'er gram hediyelik bileziğin varlığının da ispat edilemediği, her ne kadar davacı 25.10.2021 tarihli dilekçe ile altınların fiili ödeme tarihindeki bedelini istemiş ise de, altınların fiili ödeme tarihindeki bedellerine hükmedilmesi mümkün olmadığı; ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verildiği, aynen iadenin eşyanın gerçek değerini kapsadığı, bu nedenle iadesine karar verilen altınların toplam bedeli olan 73.025,00 TL üzerinden davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle iadesine karar verilen altınların toplam bedeli olan 73.025,00 TL üzerinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre tayin ve taktir edilen 10.293,25 TL vekâlet ücretine, davacının reddedilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;14 ayar 12 gram 10 adet hediyelik bilezik, 14 ayar 35 gram 1 adet set takımı, 14 ayar 4 gram 1 adet alyans, 14 ayar 5 gram 1 adet kaşlı yüzük ve 22 ayar 1.75 gram 175 adet çeyrek altın yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı tanıkları beyanlarından yüzüklerin davacıda olduğu, setin ise bozdurularak davacıya kolye alındığı, bu suretle davacıda kaldığı beyanına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, erkeğe takılan çeyrek altınlar da erkeğe ait olduğu yönünde ki Mahkeme kabulünün hatalı olduğunu, ziynetlerin zorla alındığı ya da davalıda kaldığı ispat edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında erkeğe takılan altınların erkeğe ait sayılmasının hatalı olup olmadığı ile bir kısım ziynetler yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.03.2020 tarih ve 2017/3-1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.