EMSAL KARARLAR

ZİYNET ALACAĞI DAVASI - KADININ TALEP ETTİĞİ ZİYNETLERİN DÜĞÜNDE KENDİSİNE TAKILDIĞININ VE ERKEK TARAFININ DA KABULÜNDE OLDUĞU ÜZERE BUNLARDAN 5 ADET BURMA BİLEZİĞİN DAVACI KADININ HASTALIĞINDA HARCANDIĞININ İSPAT EDİLDİĞİ – ZİYNETLERİN HASTANE MASRAFLARI İÇİN KULLANILMASI – ZİYNETLERİN AYNEN İADESİ

T.C. Yargıtay 2.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-1853 Karar:2023-1276 Karar Tarihi:23.03.2023

(4721 S. K. m. 166, 220, 222, 226) (492 S. K. m. 30, 32) (1086 S. K. m. 428, 438, 439)

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davacının boşanma talebinin kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve fer'îlerine, davacının ziynet eşyasına yönelik talebinin reddine, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından, nafakaların miktarları ve ziynet alacağının reddi yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, velâyet ve nafakalar yönünden temyiz edilmiştir.

2.Dairece, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası az olduğu, ortak çocuğun velâyeti konusunda uzman raporu alınması ve çocuğun görüşünün sorulması gerektiği, davalı erkeğin usulüne uygun açılmış bir karşı davası bulunmadığı halde varmış gibi Mahkemece reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacı kadının dava dilekçesinde ziynet eşyalarını aynen olmadığı takdirde bedelini talep ettiği ancak Mahkemece, bu taleple ilgili nispi peşin harcının tamamlanması için, Harçlar Kanunu'nun 30 uncu ve 32 maddeleri gereğince davacıya süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde bu hususla ilgili taraf delillerinin toplanıp gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi, aksi takdirde Harçlar Kanunu'nun 30 uncu maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğundan bahisle hükmün yoksulluk nafakası, velâyet, ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen müşterek çocuk velâyetinin davalı babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, kadın yararına 350,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ziynet eşyası talebinin reddine, davacının ve davalının iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından velâyet, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları ile reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden temyiz edilmiştir.

3.Dairenin 01.07.2020 tarihli kararı ile; davacı kadın, dava dilekçesi ile düğünde kendisine takılan 5 çift ... burması ve 1 çift ... burması bileziğin bedelinin kendisine iadesini talep ettiğini, davalı erkek düğünde takılan 5 çift ... burması bilezikten 5 tanesinin kadının hastalanması nedeniyle sağlık giderleri için harcandığını, kalanların ise giderken kadın tarafından götürüldüğünü savunduğunu, toplanan delillerden; davacının talep ettiği ziynetlerin düğünde kendisine takıldığının ve davalının da kabulünde olduğu üzere bunlardan 5 adet ... burması bileziğin davacı kadının hastalığında harcandığının ispat edildiği, bu durum karşısında, 5 adet ... burması olarak tabir edilen bilezik bedelleri yönünden davacı kadının ziynet talebinin kısmen kabulü gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasını, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile, 5 adet 22 ayar 18 gr ... Burması bileziğin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli 6.873,50 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kabul edilen ziynet bedelleri ile değerlerinin hatalı olduğu ve vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kabul edilen ziynet bedelleri ile değerleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek ziynet alacağı davasının kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

 

 

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, ziynet alacağı davasının kabulü, kabul edilen ziynet bedelleri ile değerlerinin ve vekâlet ücretine yönelik hükmün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)