Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıcısı mısınız? Bu bağımlılıktan kurtulmak mı istiyorsunuz? Ancak ceza almaktan, savcılıkla karşı karşıya gelmekten mi korkuyorsunuz? Henüz daha suç işlediğinize dair bir soruşturma olmadığı bir aşamada etkin pişmanlıktan faydalanarak hiç ceza almadan tedavi sürecine başlayabileceğinizi biliyor musunuz?
Bu süreçte lehinize olan tüm hukuki hamleleri yapabilmek adına yanınızdayız.
T.C. Yargıtay 8.CEZA DAİRESİ Esas:2024-12493 Karar:2024-2725 Karar Tarihi:25.03.2024
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 21.10.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymaması ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2017 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.01.2020 tarihli ve 2017/121 Esas, 2020/30 Karar sayılı kararı ile sanığın 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Kararın sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 28.12.2021 tarihli ve 2020/1479 Esas, 2021/1874 Karar sayılı kararı ile ilk derece hükmü kaldırılarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz sebepleri özetle;
Sanığın yurt dışında yaşadığını ve bağımlılıktan kurtulamaması sebebi ile savcılık başvurusu yaptığına, ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğuna, sanığa tebligatların yapılmadığına, tedavi olduğuna, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın 18.10.2016 tarihli dilekçesinde uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, tedavi görmek istediğini belirttiği, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sanık hakkında uyuşturucu madde kullanmak suçundan soruşturmaya başlandığı, soruşturma kapsamında sanıktan 02.11.2016 tarihli alınan kan örneği analiz raporuna göre sanığın uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 21.10.2016 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, bu karar ile birlikte sanığın tedavi ve denetimli serbestliğe tabi tutulduğu ancak sanığın usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yasal süre içerisinde denetimli serbestlik tedbirinin infazı için müracaat etmediği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce uyarı tebliği yapıldığı, yapılan bu uyarıya rağmen sanığın başvuru yapmadığı, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce dosyasının kapatılarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edildiği, 24.01.2017 tarihinde Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına karar verilerek açılan kamu davsında sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Herhangi bir soruşturma başlatılmadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce sanığın uyuşturucu madde kullandığını beyan etmesi suretiyle etkin pişmanlık göstererek üzerine atılı suçun ortaya çıkmasını sağladığı anlaşılarak sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 192 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; \"uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz.\" hükmü gereğince sanığın temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usûl ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 21.06.2022 tarihli, 2022/1387 Esas, 2022/983 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.03.2024 tarihinde karar verildi.
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.