EMSAL KARARLAR

ÇOCUK HAKLARI AVUKATINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

T.C. Yargıtay 2.HUKUK DAİRESİ Esas:2024-4977 Karar:2024-5357 Karar Tarihi:04.07.2024

Taraflar arasındaki mutat meskene iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... 23.03.2023 tarihli davaname ile özetle; 22.10.2018 doğumlu ….`nın annesi tarafından babasının izni ve bilgisi dahilinde Hollanda'dan ülkemize getirildiğini ancak ebebeyinlerince bahse konu çocuğun babasının rızası hilafına annesi tarafından halen ülkemizde alıkonulduğunu, bu nedenle baba tarafından yapılan başvuru üzerine çocuğun mutad ikameti olduğu iddia edilen Hollanda'ya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı baba vekili; çocuğun mutat meskeninin Hollanda olduğunu, Hollanda mahkemesince çocuğun velâyetinin babaya verildiğini, çocuğun Hollanda`ya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; babanın çocuğu ve davalı anneye Hollanda`da dışarı attığını, kadının uzun süre kadın sığınma evinde kaldığını, babanın o dönem çocuğu görmediğini, davalı annenin Türkiye`ye çocuk ile gelebilmek için talepte bulunduğunu ancak Hollanda mahkemelerince talebinin reddedildiğini, oradaki şartlar nedeni ile davalı annenin çocuğu alarak Türkiye`ye geldiğini, davacı babanın evlendiğini, eşinin hamile olduğunu, çocuğu davacının ailesinin istediğini, 4 yaşındaki çocuğun öz annesinden alınarak üvey annesine verilmesinin psikolojik olarak tehlikeli ve müsamaha edilemeyecek bir durum teşkil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2023 tarih ve 2023/232 Esas 2023/506 Karar sayılı kararı ile, davaya konu çocuğun doğumundan şimdiki zamana kadar hep annenin bakım ve gözetiminde olduğunun belirtildiği, çocuğun yaşının 4,5 olduğu ve yaş ve gelişimsel olarak annenin şefkati ve bakımına muhtaç olduğu, çocuğun güven objesi olarak algıladığı annesinden ayrılmasının çocuğun yoğun ayrılık kaygısı yaşamasına sebep olabileceği ve sonrasında bu durumun çocuğun psiko-sosyal sağlığının bozulmasına yol açabileceği, çocuğun anne yanında kalmaya devam etmesinin çocuğun yüksek yararına olacağı hususlarının belirtildiği, dinlenilen davacı ve davalı tanıklarının anlatımlarının birbirinin aksi olması nedeniyle tanık anlatımları itibariyle bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, çocuğun yaşının ve SİR raporlarının dosya kapsamında baz alınması gerektiği, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi'nin hükümlerine bakıldığında, asıl olanın çocuğun mutad meskene iadesi olduğu, iadeden kaçınma nedenlerinin ise Sözleşme'nin 12, 13 ve 20 nci maddelerinde açıklandığı; buna göre, taraf bir devlet, diğer iadeden kaçınma nedenleri yanında, geri dönmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde, müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir risk olduğunu tespit ederse veya çocuğun geri dönmek istemediğini ve görüşünün gözönünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğu gözlenirse, geri dönmesini emretmeyi reddedebileceğinin düzenlendiği hususları göz önüne alınarak dosya kapsamına göre çocuğun mutad meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine karar verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğundan söz edilemeyeceği, çocuğun geri dönmesi halinde Sir raporunda belirtildiği şekilde çocuğun yoğun ayrılık kaygısı yaşamasına sebep olabileceği ve sonrasında bu durumun çocuğun psiko-sosyal sağlığının bozulmasına yol açabileceği bu haliyle psikolojik bir tehlikeye maruz kalabileceğine ilişkin ciddi bir risk olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... ve davacı baba vekilince davanın kabulü gerektiği yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.10.2023 tarih ve 2023/2553 Esas 2023/2542 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece, psikolog, sosyal hizmet uzmanından oluşan üçlü bilirkişi heyetinden sosyal inceleme raporu alındığı, ancak düzenlenen raporda çocuğun mutat meskene iade koşullarının oluşup oluşmadığının yeterince değerlendirilmediği, Mahkemece alınan sosyal inceleme raporu bu nedenle yetersiz olduğu, Mahkemece iade halinde çocuğun fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalıp kalmayacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşeceği yolunda ciddi bir riskin bulunup bulunmadığı konusunda sosyal çalışmacı, psikolog veya pedagog gibi uzmanlardan oluşan heyetten rapor alınarak sonucu uyarınca çocuğun iadesi hususunun değerlendirilmesi gerektiği, bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının ve davacının (baba) istinaf talebinin kabulüne, Antalya 4. Aile Mahkemesinin 16.06.2023 tarih, 2023/232 Esas ve 2023/506 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyanın üçlü heyete tevdii edildiği, ve sonrasında itirazlar üzerine yeniden ek rapor alındığı, bozma sonrası alınan SİR raporlarında çocuğun iadesinin çocuğun psikososyal sağlığını etkileyebileceği, çocuğun psikolojik bir tehlikeye maruz kalabileceği, pedagojik açıdan uygun olmadığı, bu durumun çocuğun üstün yararına aykırı olduğunun belirtildiği görülmekle dosya kapsamındaki tanık anlatımları, mahkememizce alınan SİR raporları ve müşterek çocuğa ilişkin olarak taraflar arasında görülen velâyet davasında alınan rapor üzerine geçici velâyetin anneye verilmesi hususu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çocuğun yaşı ve velâyet davasında geçici velâyetin anneye verildiği de göz önüne alınarak çocuğun iadesi halinde psikolojik bir tehlikeye maruz kalabileceğine ilişkin ciddi bir risk bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... ve davacı baba vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B.İstinaf Sebepleri

... ve davacı baba vekili davanın kabulü gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı ve özellikle iadeden kaçınma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının ve davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı baba vekili; davanın kabulü gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirm

. Uyuşmazlık, çocuğun mutat meskeni olan Hollanda ülkesine iadesine karar verilmesi gerekip gerekmediği, iade koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yöne ve Kapsamına Dair Kanun`un (5717 sayılı Kanun) 4 üncü, 5 inci ve 9 uncu maddeleri, 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmenin 4 üncü, 12 nci ve 13 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı baba vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.