T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-3672 Karar:2024-1527 Karar Tarihi:27.02.2024
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinin dayanağı olan bonodaki kefil sıfatı ile atılmış bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; borçlu tarafından İcra Hukuk Mahkemesinde imza ve borca itiraz edilmediğini, İcra Hukuk Mahkemesinde yapılması gereken itirazlarının menfi tespit davasının konusu yapılmasının haksız ve hukuka aykırı savunarak davanın reddine, davacı aleyhine %40 dan ... olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen (İlk) Karar
Mahkemece 24.06.2011 tarih, 2010/513 E., 2011/723 K. sayılı karar ile toplanan deliller ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre bonodaki davacı imzasının davacının ... ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, bu durumda davacının bono nedeniyle sorumlu tutulamayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne icra takibine konu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, taraflar lehine tazminat tayinine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 27.03.2012 tarih, 2011/13025 E., 2012/5015 K. sayılı kararıyla mahkemece senedin tanzim tarihinden önce davacının imzasını taşıyan tatbike medar belgeler ile senetteki davacıya atfedilen imza üzerinde yeniden inceleme yaptırılması gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 02.12.2020 tarih, 2013/194 E. ve 2020/423 K. sayılı kararı ile 11.03.2020 tarihli Adli Tıp Kurulu raporu ile takibe dayanak 30.11.2009 tanzim tarihli bonodan önceki tarihli davacının ... ürünü olan imza örnekleri mukayese edilerek inceleme konusu senetteki imzanın kuvvetle muhtemel ... ... ürünü olmadığı kanaatine varıldığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğinden önce açılan iş bu davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte olan kanun gereğince %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 30.11.2009 tanzim, 01.01.2010 vade tarihli 335.681,00 TL'lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibe konu alacak tutarı olan 130.690,59 TL'nin %40 ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz etmiştir.
D. (İkinci) Bozma Kararı
Dairemizin 05.10.2022 tarih, 2022/5100 E. ve 2022/6670 K. sayılı kararıyla mahkemece, davanın kabulü ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmü kurulmuş ise de, anılan hükümde gerekçe bulunmadığı, salt davaya konu bonodaki imzanın davacıya ait olmamasının kötüniyet gerekçesi olamayacağı da gözönüne alınarak anılan hususa ilişkin gerekçeli karar kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
E. Mahkemece (İkinci) Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurulu raporuyla takibe dayanak 30.11.2009 tanzim tarihli bonodan önceki tarihli davacının ... ürünü olan imza örnekleri mukayese edilerek yapılan inceleme neticesinde takip konusu senetteki imzanın kuvvetle muhtemel ... ... ürünü olmadığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile davacının 30.11.2009 tanzim, 01.01.2010 vade tarihli, 335.681,00 TL'lik bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetle icra takibi yaptığı kanıtlanamadığından davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda kesinlik belirtilmediğini, raporda \"muhtemel ...'ın ... ürünü olmadığı\" yönünde görüş bildirildiğini, bu durumun davacı lehine yorumlanmasının kabul edilemeyeceğini, davacının iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.