T.C. Yargıtay 7.HUKUK DAİRESİ Esas:2022-5903 Karar:2024-169 Karar Tarihi:15.01.2024
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, davanın niteliği gereği duruşma talebinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların mirasbırakanı ...'ın 05.04.2014 tarihinde öldüğünü, terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mirasbırakanın malik ve sürücüsü olduğu motosiklet ile kaza yapması nedeniyle dava dışı kişilere ödeme yapıldığını, ödemenin tahsili için icra takibi başlatıldığını, mirasbırakanın ölüm tarihindeki terekesinin tespit edilmesi gerektiğini, terekenin kabulüne ilişkin işlem yapılmış olması veya terekenin borca batık olmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğu, ölüm tarihinden bu yana mirasçıları olan davacıların mirası kabul ettiklerine ilişkin açık veya örtülü herhangi bir girişimde bulunmadığı, yapılan ödemelerin icra tehdidi altında yapıldığı, mirasbırakanın borçlarının ödenmediği, mirasbırakana intikali gereken taşınmazdaki hisseler üzerinde davacılar tarafından herhangi bir tasarrufta bulunulmadığı, mirasbırakandan kalan başkaca menkul veya gayrimenkul, hak veya alacak olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile mirasbırakan ...'ın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun ve mirasçıları olan davacıların mirası hükmen reddettiğinin tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın terekesinin borca batık olmadığını, nitekim mirasbırakanın pasifinin bulunmadığı tespitine karşılık taşınmaz hissesinin değerinin 113.454,91 TL olarak belirlendiğini, davalının alacağının rücuen tazminata ilişkin olduğu ve mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra ödenmesi nedeniyle ölüm tarihinde mevcut olmayan borcun pasife dahil edilmesinin doğru olmadığını, mirasbırakana ait taşınmaz hissesinin üçüncü kişi tarafından intikalinin gerçekleştirilmesi nedeniyle terekenin açıkça kabulü anlamına gelmeyeceği belirtilse de davacıların intikal yapıldığından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacıların terekeyi örtülü olarak kabul ettiklerini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı lehine bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 605 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.