BOŞANMA DAVASI AVUKATINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ
T.C. Yargıtay 2.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-2041 Karar:2023-4832 Karar Tarihi:18.10.2023
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sırf kumar oynamak ve eşinden altınları istemek için gerçek dışı sözler söylediğini, yalan söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşiyle bir probleminin olmadığını evliliğini bitirmek istemediğini davacının evlilik hazırlıkları boyunca müvekkilini maddî gücünü aşan lüks istekleri ile borca soktuğunu, davacının evlendikten sonra hiç yemek yapmadığını, müvekkilinin annesinin yaptığı yemekleri yediklerini, ortak konutta hiç bir zaman temizlik yapmadığını, ortak yapılması gereken işleri müvekkiline yaptırdığını, davacının 23.02.2019 tarihinden itibaren evini terk ederek babasının evine gittiğini, ertesi gün evine gelip eşyalarını alıp çıktığını ve bir daha da geri dönmediğini, her ailede yaşanabilecek olayların davacı tarafından çarpıtılarak anlatıldığını müvekkilinin eşini sevdiğini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı eşin bahis sitelerinde yüklü miktarda paralar yatırarak kumar oynadığı, borçlandığı, borçlarını kapatabilmek için değişik bahanelerle yakınlarından para alarak borçlandığı, bankalardan krediler çektiği, evlilik birliğinin ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmeyerek birliği ekonomik açıdan zor duruma soktuğu, davacı kadının eşinin kumar alışkanlığı edindiğini ve yüklü borç altına girdiğini eşinin kök ailesinden öğrendiği, kök ailenin davalının şifrelerini öğrenerek girdiği kumar sitelerinde yüklü miktarlarda paralar kaybettiğini tespit etmesi üzerine durumu davacı kadına bildirdikleri, davalının davacı eşine yalan söylediği, bu durumla ilgili kök aileler yanında yapılan görüşmede tarafların tartıştıkları, davalı eşin kumar bağımlılığını kabul etmediği, davacı kadının davalı eşe sözlü ve fiziksel saldırıda bulunduğu, kriz geçirerek hastaneye götürüldüğü, davalı erkeğin kumar sorunu ile ilgili yapıcı yaklaşım göstermediği, tarafların bu olaydan sonra evlilik birliğini sürdürmek için yeniden bir araya gelmedikleri evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin boşanmada ağır kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin, eşini sevdiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin, eşini sevdiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, eksik inceleme olup olmadığı ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sinir krizi ve baygınlık geçirerek hastaneye kaldırıldığının anlaşılmasına göre kısmen yüklenen tokat kusurlu davranışlarının tepki niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.