T.C. Yargıtay 12.CEZA DAİRESİ Esas:2019-10610 Karar:2021-3277 Karar Tarihi:06.04.2021
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın çocuğu olan ...'ye pişik tedavisi amacı ile doktor tarafından düzenlenen reçetede bulunan ilaç ve ... temini için sanığın eczacı kalfası olarak çalıştığı eczaneye gidildiği, reçetede yazılan ilaç ve ... bulunmaması nedeniyle sanık tarafından "..." isimli ... yerine "..." isimli ..., "..." isimli ... yerine ise "..." isimli ... verildiği, katılanın verilen bu muadil ürünler nedeniyle çocuğundaki pişik tedavisinin başarısız olduğunu iddia ettiği olayda, Sağlık Bakanlığı tarafından eczanelere muadil ilaç verme yetkisi verildiği, dosya kapsamı ile uyumlu olan 24.11.2015 tarihli uzman çocuk doktoru tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile 07.08.2015 tarihli eczacı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun verilen muadil ürünlerin tedavi sürecinin olumsuz etkilemeyeceği yönünde görüş bildirdiği hususu da değerlendirildiğinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin eksik incelemeye, kusura, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmaması nedeniyle sanık hakkında CMK'nın 223/2-c. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter nitelikte delil elde edilemediğinden bahisle CMK'nın 223/2-e. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan "sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter nitelikte delil elde edilemediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın" ibaresinin çıkarılarak yerine ''sanığın yüklenen suç açısından kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından CMK'nın 223/2-c. maddesi uyarınca'' ibaresinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.