T.C. Yargıtay 9.CEZA DAİRESİ Esas:2023-5479 Karar:2023-5673 Karar Tarihi:27.09.2023
DAVA:
Sanığın oğlu olan ... ... ...'ın sanık hakkında yapılan yargılamada kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık müdafiinin temyiz talebi yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun'un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
KARAR:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi nin, 05.07.2022 tarihli ve 2021/509 Esas, 2022/363 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 ile 62 nci maddesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 02.11.2022 tarihli ve 2022/2064 Esas, 2022/2293 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 10.04.2023 tarihli ve 9-2023/33745 sayılı, ret ve onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanık lehine olan hükümlerin uygulanmadığına, yeterli inceleme yapılmadığına, tanık ve mağdure beyanları arasında çelişkiler bulunduğuna, iftira niteliğinde olduğuna, sanığın eski eşi ile husumet bulunduğuna, mahkumiyete yeter somut ve kesin nitelikte delil bulunmadığına, gerekçenin yetersiz ve kalıp cümlelerden oluştuğuna çelişkilerin karşılanmadığına, sübuta, kararın sanık lehine bozulması ve beraat talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mağdurenin öz babası olan ve olayların meydana geldiği tarihte mağdureyle aynı evlerde ikamet eden sanığın 2014-2015 yılından mağdurenin on iki yaşından küçük olduğu dönemde, 2018-2019 yıllarına kadar süren ve evde kimsenin olmadığı, kendisinin de işe gitmediği veya geç gittiği zaman dilimlerinde , birden fazla kez, mağdurenin göğüs ve kalçalarına dokunmak \"Senin de hoşuna gidecek\" diyerek 5 dakikaya varan sürelerde bu bölgeleri okşamak ve kendi cinsel organını mağdureye dokundurtmak yoluyla cinsel istismarlarda bulunduğu, eylemin sürece yayılan niteliği, okşamaların dokunma ve kesik hareket sınırlarını aşması dikkate alındığında sarkıntılık olarak belirlenmesinin mümkün olmayıp, zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. ... ... ...'ın Temyiz İstemi Yönünden
Sanık hakkında açılan kamu davasının niteliğine ve hükmün mahiyetine göre, kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmayan ve sanığın oğlu olan ... ... ...'ın temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun'un 298 inci maddesi gereğince reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin ayrıntı içermeyen soyut beyanları, tanık ...'nin anlatımları, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mağdurenin soyut beyanları dışında delil olmadığından sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle Tebliğnamede sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.
SONUÇ:
V. KARAR
A. ... ... ...'ın Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle ... ... ...'ın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 02.11.2022 tarihli ve 2022/2064 Esas, 2022/2293 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2023 tarihinde karar verildi.
#ağır ceza avukatı #cinsel istismar avukatı #İstanbul ceza avukatı #soyut beyan #tahliye #bozma #tebliğnameye aykırı olarak #asliye ceza avukatı
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.