T.C. Yargıtay 9.CEZA DAİRESİ Esas:2022-16295 Karar:2023-2213 Karar Tarihi:11.04.2023
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Pendik Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 30.03.2011 tarih ve 2011/2385 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı, konut dokunulmazlığının ihlali ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçlarından cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.
2. Pendik 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2011 tarihli ve 2011/328 Esas, 2011/153 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci ve altıncı fıkraları kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
3. İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli ve 2011/183 Esas, 2014/237 Karar sayılı kararı ile sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından cezalandırılmasına karar verilmiştir.
4. Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümlerin temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.12.2021 tarihli ve 2021/21760 Esas, 2021/10356 Karar sayılı kararı ile hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozma ilamı üzerine İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli ve 2022/85 Esas, 2022/425 Karar sayılı kararı ile konut dokunulmazlığının ihlali suçundan şikayet yokluğu nedeni ile düşmesine ve çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın eylemlerinin ve yaptığı şeylerin her ne kadar doğru olmasa da ceza hukukunda her yanlış şeyin müeyyidesinin bulunmadığını, dosyadaki tüm ifade ve beyanlar incelendiğinde sanığın beyan ve ifadeleri ile mağdurenin ifadelerinin çeliştiğini, mağdurenin tüm beyanlarının çelişkili olduğunu, meydana gelen eylemin ihlal ettiği ceza maddesinin bulunmadığını, kanunilik ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiğini, şikayetçilerin muhtemelen mağdurenin ifadelerindeki çelişkiler nedeniyle şikayetlerinden vazgeçtiğini, teşebbüs hükümlerinin dikkate alınmadığını ve diğer temyiz sebeplerini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamı üzerine; \"...Bozma ilamı uyarınca eksiklikler ikmal edilmek suretiyle dava dosyası konut dokunulmazlığını ihlal suçu cihetiyle uzlaşma yoluna gidilmiş ve ancak 28.06.2022 tarihinde tanzim edilen uzlaştırıcı raporu itibariyle uzlaşmanın teklif aşamasında kaldığı belirtilmekle; kovuşturma şartının yerine getirilmesi üzerine mahkememizce yargılama devam edilmekle;
Olayın hemen akabinde mağdure Hande'nin sıcağı sıcağına alınan 16.02.2011 tarihli beyanında; saat 18.30 sıralarında kapının hafif bir şekilde vurulduğunu ve sanığın hızlıca kapıyı açarak içeri girdiğini beyan ettiği görülmekle; suç tarihi itibariyle gece vakti nitelikli halinin tatbik edilip edilmeyeceği noktasında UYAP üzerinden yapılan kontroller itibariyle de; mağdurun net bir saat beyan edememesi karşısında mağdur beyanında geçen saatin ise tam sınırda kalması neticesinde, sanığın üzerine atılı konut dokunulmazlığı ihlal suçunu gece vakti icra ettiğine dair her türlü şüpheden uzak ve kesin delil elde edilemediğinden; gece vakti halinin tatbiki noktasında şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek sanık eyleminin TCK 116/1 maddesi çerçevesinde konut dokunulmazlığını ihlal suçu kapsamında kaldığı değerlendirilmekle; Müşteki Akın'nın 14.11.2011 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiğini, müşteki Mukaddes'in de 29.12.2011 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiğini beyanı karşısında; takibi şikayete bağlı konut dokunulmazlığını ihlal suçu cihetiyle şikayet yokluğu tahtında CMK 223/8 maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi noktasında mahkememiz nezdinde tam bir vicdani kanaate varılmıştır.
Cinsel istismar suçu cihetiyle ise; gerek esas gerekse de usule ilişkin tüm dosya kapsamı arasında yer alan bilgi ve belgelerin temyiz mercii olan Yargıtay 9.Ceza Dairesinin incelemesinden geçmesi neticesinde temyiz mahkemesince de ihtar edildiği üzere; sübuta eren eylemin Türk Ceza Kanununun 103/1 maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu konusunda mahkememiz nezdinde de tam bir vicdani kanaate varılmakla; mağdurenin beyanları, sanık savunması ve dosya kapsamı arasında yer alan HTS kayıtları birlikte değerlendirildiği vakit sanığın suç tarihinde 15 yaşından küçük olan mağdureye karşı icra ettiği cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle icra ettiğine dair her türlü şüpheden uzak ve kesin delil elde edilemediğinden; sübut bulan eylemin mağdurenin yaşı itibariyle hukuken geçerli olmayan rızası dahilinde giyinik vaziyette sevişme ve mağdureyi boynundan öperek okşama şeklinde gerçekleştiği ve sanık eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 103/1 maddesi çerçevesinde tanzim edilen cinsel istismar suçunun maddi manevi ve tipiklik unsurlarıyla tam bir uyum sağladığı konusunda mahkememiz nezdinde tam bir vicdani kanaate varılarak; suç tarihi itibariyle de lehe olan yasa hükümleri dikkate alınarak aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.\" gerekçeleriyle sanığın cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 1. Ağır ceza Mahkemesi 27.10.2022 tarihli ve 2022/85 Esas, 2022/425 sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2023 tarihinde karar verildi
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.