EMSAL KARARLAR

HAKSIZ TUTUKLULUK VE GÖZALTI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AVUKATINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

T.C. Yargıtay 12.CEZA DAİRESİ Esas:2024-38 Karar:2024-3721 Karar Tarihi:08.07.2024

Davacının tazminat talebi hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; davalı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde, HMK'nın 361/1. ve CMK'nın 298/1. maddesindeki temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

İlk Derece Mahkemesince; davacı vekilinin haksız tutukluluk nedeniyle 30.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, Dairemizce davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yapılan yargılamada davanın kısmen kabulü ile 70.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davalı vekilinin temyiz isteminin kesinlikten reddine karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

 II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Davalı vekilinin temyiz sebepleri; davanın reddi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücreti ödenmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVANIN KONUSU

İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/145 Esas, 2017/82 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 14.08.2016-26.12.2016 tarihleri arasında 134 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 27.03.2017 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen beraat hükmünün davacı asile tebliğ edilmediği, tutuklama tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK hükümlerine göre öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, davacı hakkında aynı konuda açılan davanın bulunmadığı, tutukluluk süresinin infaz gördüğü ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE VE KARAR

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.07.2023 gün ve 2023/2-191 Esas, 2023/703 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 6100 sayılı HMK'da ilk derece mahkemesince verilen kararların temyiz edilmesi hâlinde kesinlik sınırının tespitine dair açık bir hüküm bulunmadığından HMK’nın 341/2. fıkrasındaki düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, kanun yolu başvuru sınırlarının, başvurulacak kanun yoluna göre değil kararı veren mahkemeye göre belirlenmesi gerektiği, bu halde hüküm tarihinde HMK'nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının 17.830,00 TL olduğu; davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 70.000,00 TL olması nedeniyle davalı açısından hükmün kesin nitelikte olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki ret isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,

Bozmayı gerektirmiş olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Kırıkkale 2. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK'nın 304/1 maddesi uyarınca Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.07.2024 tarihinde karar verildi.