T.C. Yargıtay 10.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-734 Karar:2024-1067 Karar Tarihi:12.02.2024
Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar vermek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Dairesi tarafından Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; sigorta başlangıç tarihinin 01.10.1986 olarak tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 31506.33 sicil numaralı .... Özmalatyalılar unvanlı işyerinden verilmiş bulunan 01.10.1986 tarihli ilk işe giriş bildirgesine istinaden ilk defa sigortalı olarak tescil kaydının yapıldığını ve imzası ile doğrulandığını ancak anılan işyerinin 1986/3. dönem bordrosu mevcut olmadığından davacının bu işyerinde 1 gün dahi fiilen çalıştığının kabulünün mümkün olmadığını, yaşlılık aylığı koşullarının da oluşmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin kararıyla; davanın kabulü ile.... T.C. Kimlik numaralı davacı ...'nın Sosyal Güvenlik Kurumunda 31536.035 sicil sayılı dosyada işlem gören .... 'a ait iş yerinden verilen 01.10.1986 tarihli ilk işe giriş bildirgesine göre sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 17.03.1988 tarihi olduğunun ve bu kabulüne göre 17.03.2020 tarihli tahsis başvurusuna istinaden 506 sayılı Kanun'un 4759 sayılı Kanun ile değişik geçici 81/B-g maddesi gereğince tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.04.2020 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin kararıyla; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle; İzmir 16. İş Mahkemesi'nin, 05.10.2021 tarihli, 2020/101 E, 2021/345 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire bozma ilamında; Konak/İzmir adresinde, .... unvanlı, 01.07.1980- 06.12.2010 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında olan, otomobil tamiri yapılan 31536 sicil numaralı işyerinden, davacının 01.10.1986 tarihinde işe alındığını belirten işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu, davacının talep tarihinden sonraki 1987 yılı 1 ve 2 nci dönem bordrolarının Kurum tarafından kısa vadeli sigorta kolları kapsamında kabul edildiği, dosyada dinlenen tanıkların, davacının çırak olduğu yönünde beyanlarda bulundukları anlaşılmakla; Mahkemece, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okuldan araştırma yapılmalı, davacının eğitim durumu, velisi tarafından imzalanmış çıraklık sözleşmesi olup olmadığı, çıraklık veya eğitim merkezinde dosyasının bulunup bulunmadığı, işveren ile çıraklık eğitim merkezi arasında herhangi bir ilişkinin bulunup bulunmadığı bu çalışmanın mesleki eğitim merkezinin denetiminde pratik eğitim olarak gerçekleşip gerçekleşmediği; eğitim merkezi ile davalı işveren arasında herhangi bir ilişkinin bulunmadığının anlaşılması durumunda, çalışmanın bir mesleğin öğrenilmesine yönelik olarak çıraklık ilişkisine mi, yoksa diğer çalışanlar gibi üretime yönelik olarak mı gerçekleştiği üzerinde durularak, davacının çırak olarak dönem bordrolarının verildiği 1987 dönemine ilişkin bordrolarda adı geçen sigortalıların tanık olarak beyanları alınarak davacının çalışmasının üretime yönelik olup olmadığı belirlenmeli, çalışma olgusu ve niteliği şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenip, sonucuna göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Davacı tarafından 1987 yılı çalışmalarıyla ilgili talepte bulunulmadığı halde, \"1987 dönemine ilişkin bordrolarda adı geçen sigortalıların tanık olarak\" beyanlarının alınması yönündeki bozma gerekçesinin, taleple bağlılık ilkesinin ihlali sonucunu doğuracak olması nedeniyle de bozma kararına uyulmasına olanak bulunmadığı, bordro tanıkları ... ve ... ise davacıyı tanımadığını beyan etmiş iken; bildirgenin verildiği ve davacının çalıştığını iddia ettiği tarihi kapsayan dönem bordrolarında adları yer alan tanık anlatımlarına değer verilmeyip, çekişmesiz çıraklık dönemine ilişkin bordro tanıklarının dinlenmesinden hukuki yarar elde edilmesi olanağı bulunmadığı; davacı tanığının dahi çırak olarak çalışma olgusuna değindiği davada; hüküm kurmaya yeterli kanıt toplandığı ve bozma ilamı uyarınca yapılacak araştırmalar, usul ekonomisi ilkesi ve makul sürede yargılama gerekleri yönünden de gereksiz zaman ve para kaybına yol açacağından; aksi iddia edilmeyen 1987 yılına ilişkin çırak konumundaki çalışmanın dayanağını oluşturan işe giriş bildirgesi ve tanık anlatımları karşısında, bozma gerekçelerine uyulması mümkün olmadığından; oluşan vicdani kanaate dayalı önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, Kurum işlemlerinin mevzuata aykırı bulunduğunu, davacı iddialarının tanık beyanları ile kanıtlandığını beyan ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık toplanan delillerin yeterli olup olmadığı ve İlk Derece Mahkemesince verilen kararı karşılayıp karşılamayacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
D. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun'un 79 ve geçici 81 inci madde hükümleridir.
2. Değerlendirme
İşe giriş bildirgesi verildiği tarihteki davacının yaşı, işyerinin oto tamir işyeri olması, dinlenen bordro tanıklarının davacının çırak olduğu yönündeki beyanları, sair araştırmalar ve tahsis koşulları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve Bölge Adliye Mahkemesi direnme hükmünde dayandığı yasal dayanaklar ile gerekçeye göre Dairemize ait anılan bozma ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin 1 inci fıkrası ve 373 üncü maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca onanmasına,
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliden alınmasına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
© 2017- 2023
Maya Avukatlık Bürosu.
Tüm hakları saklıdır.