EMSAL KARARLAR

 

EŞLERDEN HER BİRİNİN ANNE VEYA BABALARINDAN GELEN MALLAR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, ŞEKLEN SATIŞ GÖSTERİLMİŞ OLSA BİLE GERÇEK İŞLEMİN BAĞIŞLAMA OLARAK KABUL EDİLECEĞİ YERLEŞİK YARGITAY UYGULAMASIDIR.

 

 

YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2021/ 5506
Karar: 2021 / 6245
Karar Tarihi: 20.09.2021

 

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel mal savunması ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

1. Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

 

6100 Sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde I uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunumun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "72.070,00 TL" olarak belirlenmiştir.

 

Hüküm altına alınan ziynet alacağının miktarı, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi karan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin ziynet alacağı davası davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2. Davacı-karşı davalı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davalara yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

 

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.

 

b-Davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

 

Yargıtayın ve Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre, eşlerden her birinin kendi anne veya babalarından gelen mallar söz konusu olduğunda; satış gösterilse dahi fiili karine olarak karşılıksız kazandırma (bağışlama) olarak değerlendirilmektedir. Bu tasarrufi işlem, hayatın olağan akışına göre, fiili karine olarak bağış kabul edilmektedir. Bu fiili karinenin aksini, yani parasını vererek gerçek anlamda satın alındığını iddia eden eş iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Kabul edilen bu fiili karine, ispat yükümlülüğü altındaki tarafı değiştirmektedir. Anne yada babadan gelen mala ilişkin tasarrufun bağış değilde gerçek anlamda satış olduğunu iddia eden eş, başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlamalıdır.Somut olayda, tapu kayıtlarının incelenmesinden tasfiyeye konu .... ilçesinde bulunan eski 66 parsel (yeni 186 ada 22 parsel), eski 128 parsel (yeni 187 ada 87 parsel), eski 141 parsel (yeni 187 ada 86 parsel), eski 337 parsel (yeni 193 ada 25 parsel), eski 980 parsel (yeni 130 ada 22 parsel), eski 982 parsel (yeni 130 ada 10 parsel), eski 983 parsel (yeni 130 ada 6 parsel), eski 986 parsel (yeni 130 ada 2 parsel), eski 1436 parsel (yeni 120 ada 29 parsel), eski 1631 parsel (yeni 183 ada 29 parsel), eski 2073 parsel (yeni 109 ada 146 parsel) sayılı 11 adet taşınmazın 1/6’şar hissesinin erkeğin babası ... adına olmak üzere baba ...’in kardeşleri ile hisseli olarak adlarına kayıtlı iken 26.06.2012 tarihinde satış+birleşme nedeniyle davacı-karşı davalı erkek adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

 

Mahkemece, davacı-karşı davalı erkeğin babasından devraldığı hisse de edinilmiş mal olarak kabul edilip davalı-karşı davacı lehine alacağa hükmedilmiştir. Ne var ki, babadan davacı-karşı davalıya yapılan bu devrin yukarıda açıklanan ilkelerden anlaşılacağı üzere bağış olarak kabulü gerekir. Bu fiili karinenin aksini ispat yükü davalı-karşı davacı taraftadır. Davalı-karşı davacı tarafın parası ödenerek taşınmazın davacı-karşı davalının babasından satın alındığını dosya kapsamından ispatlayamadığı anlaşılmaktadır.

 

O halde, Mahkemece, tasfiyeye konu yukarıda ada/parsel numarası yazılı 11 adet taşınmazın babadan devralınan 1/6’şar hisse yönünden davacı-karşı davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gözetilip kadının katılma alacağı belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur

 

SONUÇ: Yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.09.2021 (¤¤)